KEREGÜ, KEREGÜÇİ HOCA, GEREGÜ
Authors : Erol Öztürk
Pages : 675-684
View : 16 | Download : 5
Publication Date : 2020-12-25
Article Type : Research
Abstract :Anadolu ağızlarının bölgeden bölgeye değişen zengin söz varlığı içerisinde dil ve kültür tarihimize kaynak olacak nitelikte kelimeler vardır. Bu kelimelerden biri de geregüdür. İlk olarak Bilge Kağan Anıtı’ndaki; Sir Tokuz Oguz iki Ediz kerekülüg begleri, budunı "Sir Dokuz Oğuz iki Ediz çadırlı beyleri, milleti” cümlesinde kulla-nılmıştır. Bu cümlede kerekülüg "çadırlı göçebe”, kerekü "çadır, kışlık ev” anlamına gelir. Reşideddin Oğuznamesi’ne göre Selçukluların bilinen ilk atası Keregüçi Hoca oğlu Toksurmış ile birlikte kereküçilik mesleğini icra etmişlerdir. Köktürkçede kullanılan kerekü kelimesinin bir meslek adı olarak keregüçi şeklinde Selçuklularda kullanıldığı görülür. Anadolu ağızlarında geregü, gerevü, gerevi, gereğü vb. şekillerde yer alır. Sözlü kaynaklardan alınan bilgilere göre Kastamonu/Araç, Kara-man/Ermenek, Yozgat/Sarıkaya ve Samsun ağızlarında Bilge Kağan Anıtındaki ve Divânu Lügâti’t-Türk’teki "çadır” anlamını aynen koruduğu görülür. Tokat, Sam-sun, Sinop gibi yerlerde; "sırık, direk, dal”, Konya’da "pazar günü”, Isparta ağzında "lale” anlamında kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu çalışmada konargöçer kültürün bir taşıyıcısı olan keregü/geregü kelimesinin tarihî lehçelerdeki ve Anadolu ağız-larındaki durumu ele alınacaktır. Eski Türkçedeki benzer örneklere ve Anadolu ağızlarındaki ger, gereñ, gerek, gerdenge, gerdengeç, geregüç gibi varyantlara dayanarak yapısı ve kökeni üzerine fikirler ortaya konulacaktır. Ayrıca sözlü kaynaklardan elde edilen bilgilerle Derleme Sözlüğü’ne katkı sunulacaktır.Keywords : keregü, Keregüçi Hoca, geregü