- Katre Uluslararası İnsan Araştırmaları Dergisi
- Cilt: 8 Sayı: 2
- Türklerde Adalet ve İyilik (Faydacılık) Değerleri Üzerine Bir İnceleme (X-XI. Yüzyıl)
Türklerde Adalet ve İyilik (Faydacılık) Değerleri Üzerine Bir İnceleme (X-XI. Yüzyıl)
Authors : Selim Kaya
Pages : 60-73
Doi:10.53427/katre.1395330
View : 74 | Download : 86
Publication Date : 2023-12-22
Article Type : Research
Abstract :Türkler, insani değerleri yaşayan ve yaşatan bir millettir. İslamiyeti kabul ettikten sonra değerlere ve ahlaki kurallara daha çok dikkat etmişlerdir. Çünkü insani değerler toplumsal yaşamın vazgeçilmez esaslarıdır. İnsani değerlerin temel felsefesi, ahlakî normların benimsenmesi, iyi ve güzele yönelik duyarlılıkların davranışa dönüştürülmesidir. Toplumların benimsediği değerler, karakter eğitiminin özü ve esasıdır. Mükemmel yaratılan insan, iyi ve güzel olan her şeye hayran ve âşık olmuştur. Çünkü mükemmel olan bizatihi sevilmiştir. Değerler de mükemmelin ifadesidir. Değerlerin belirlenmesinde ve kabulünde toplumların inanç, duygu ve düşüncelerinin etkisi büyüktür. Tarihî ve edebî eserlerde; doğruluk, sorumluluk, adalet, meşveret, merhamet, hürmet, cesaret, nezaket, sevgi, vefakârlık, fedakârlık, alçakgönüllülük, iyilik yapmak (faydalılık), yardım etmek, dayanışma, özdenetim, empati vd. pek çok insani değer zikredilmiştir. Bunlardan adalet, dostluk, dürüstlük, özdenetim, sabır, saygı, sevgi, sorumluluk, vatanseverlik, yardımseverlik, MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından ortaöğretim müfredatlarında yer alacak değerler olarak belirlenmiştir. Adalet, doğruluk-dürüstlük, tarafsızlık ve sorumluluk temel değerler olarak; özgürlük, eşitlik, adalet, bilim ve sanat da genel evrensel değerler olarak kabul görmektedir. Ancak Türklerin hayatında önemli bir yer tutan insani değerlerin hepsinin ele alınması makale boyutunun çok üstünde olacağı için bu çalışmada sadece adalet ve iyilik değerleri ile yetinilmiştir. Köklü bir tarihe sahip olan Türklerin asırlara dayalı bilgi ve deneyimleri İslami hakikatler ile daha da iyileşmiş, güzelleşmiş ve değer adını almıştır. Türkler, toplum hayatının esasını teşkil eden temel prensipleri, dini ve etik özellik arzeden insani değerler olarak en güzel biçimde yaşamış ve sonraki nesillere aktarmışlardır. Değerler kalp ve ruhun huzuru, toplumun ihtiyacıdır. Canlıların hayatlarını devam ettirebilmeleri için en başta fizyolojik ihtiyaçları olmak üzere sosyolojik ve psikolojik ihtiyaçlarının da giderilmesi gerekmektedir. Fizyolojik ihtiyaçlar yeme, içme, barınma, uyuma, nefes almayla; Psikolojik ihtiyaçlar güven hissi, keyf almakla; Sosyolojik ihtiyaçlar güç, aidiyet, yetki ile karşılanabilmektedir. Ancak insanoğlunun bu ihtiyaçlardan başka iç dünyasına, ruhuna, dimağına, hissiyatına, duygularına ve vicdanına hitap eden ihtiyaçları da vardır. Bu ihtiyaçlar ise ancak insani değerlerle karşılanabilmekte ve tatmin edilebilmektedir. İnsani değerler; insana özgüdür, bütün insanlık için geçerlidir, evrenseldir. Türkler tarihi süreçte insani değerleri benimsemiş, önemsemiş ve özümsemiştir. X-XI. yüzyıllarda Türklerde insani değerlerden adalet ve iyilik (faydalılık) değerleri hakkında bilgi veren eserlerden biri Gazneliler Devleti’nin kurucusu Alp Tegin’in damadı Sebük Tegin’in Pendnâme’si, bir diğeri Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig’i, bir diğeri Kaşgarlı Mahmud’un Divanü Lügati’t-Türk’ü, bir diğeri de Büyük Selçuklu Veziri Nizamülmülk’ün Siyasetnâmesidir. İnsani değerlerden biri aklı kullanmaktır. İnsani özelliklerin ortaya çıkması akıl ile mümkündür. Dünyada olup biten her şey akıl ile anlam kazanmaktadır. Akıllı insanın işi her zaman ölçülüdür. Değerlerin anlaşılması için akla, yaşanması ve yerleşmesi için vicdana ihtiyaç vardır. Akıl ve bilgi istikametli bir yaşam için vazgeçilmez şarttır. Her türlü iyilik ve güzellik, mantıklı ve istikrarlı davranış akıl ile mümkündür. İnsani değerlerden biri adalettir. Adalet, hak sahibine hakkını vermektir. İşin ehline verilmemesi adaletsizlik yani zulümdür. Adalet, mutlu ve huzurlu toplum hayatının temelidir. İnsanoğlunun hayatını mahveden iki şeyden biri görevi ihmal diğeri insanlara zulümdür denilmiş, adaletin sağlanmasının bir şeklinin de kötülerin cezalandırılması olduğu ifade edilmiştir. Adalet, gökyüzünün görünmez direği olarak ifade edilmiştir. Herkesin hakkaniyetle davranması, toplumun huzur ve mutluluğu için hükümdarın mazlumun hakkını evvela kendi öz adaletiyle teslim etmesi gerektiği belirtilmiştir. Türk hükümdarlara ilk önceliklerinin ülkede adaleti tesis etmek olması gerektiği her vesile ile anlatılmıştır. Adaleti sağlamak için kurumlar oluşturulmuş, hatta hükümdarın bizzat katıldığı divan-ı mezalim mahkemesi kurulmuştur. Türkler X-XI. yüzyıllarda Kur’an-ı Kerim’de de tavsiye edilen adalet ve iyilik (faydalılık) değerlerine çok önem vermiş, bu değerleri korumak ve kalıcı davranış biçimleri haline getirmek için çok gayret etmişlerdir. Türkler, adalet ve iyilik (faydalılık) değerlerini esas alarak büyük bir medeniyet inşa etmişlerdir.Keywords : Türkler, Değer, Adalet, İyilik, Faydacılık, Değerler Eğitimi