Muallim Ahmed Galip Keskin
Authors : Ali Bakkal
Pages : 85-94
Doi:10.53427/katre.1381126
View : 55 | Download : 46
Publication Date : 2023-12-22
Article Type : Research
Abstract :Bu makalenin amacı Bediüzzaman Said Nursi’nin talebelerinden Muallim Ahmed Galip Keskin’in hayatını ve Risale-i Nur Mesleği içindeki yerini tespit etmektir. Galip Bey’in babası Mehmet Kemâlettin Efendi Isparta’nın Yalvaç ilçesindendir. Kemâlettin Bey Bitlis’in Ahlat ilçesinde hakimlik yaparken, Ahmed Galip 1900 yılında burada dünyaya geldi. İlköğretimini Ahlat’ta tamamlayan Galip daha sonra İstanbul’da özel okula gönderildi, Fransızca’yı bu okulda öğrendi. 1914 yılında babası vefat edince eğitimini bırakıp Diyarbakır’ın Beşiri ilçesinde Kaymakamlık tahrirat kaleminde (yazı işleri) çalışmaya başladı. Burada kaldığı süre içinde İlçe Müftüsü Şeyh Kadri Efendi’nin yardımıyla bilgi ve becerisini geliştirdi; Arapça, Farsça ve Kürtçe dillerini öğrendi. 1916 yılında annesiyle birlikte baba memleketi olan Yalvaç’a döndü. Önce Yalvaç Lisesi’nde kâtip olarak çalışmaya başladı, daha sonra Barla nahiyesinde muallim olarak görevlendirildi. Barla’ya gelmesi onun için hayatının dönüm noktası olmuştur. Çünkü o sıralarda Barla’da Osmanlı döneminin önde gelen âlimlerinden Bediüzzaman Said Nursi Barla’da sürgünde bulunuyordu. Galip Bey’in Bediüzzaman’la tanışması onun hayat tarzını tamamen değiştirmiştir. Bir muallim olarak Galip Bey, Arapça ve Farsçayı bu dillerde nitelikli şiir yazacak seviyede öğrenmiş, ayrıca tasavvufta uzman denecek derecede derinleşmişti. Bediüzzaman henüz Barla’ya gelmeden önce, daha 24 yaşında iken ünlü İranlı mutasavvıf Şeyh Şebüsterî’nin Gülşen-i Râz isimli Farsça tasavvufî mesnevisini manzum olarak şerh ve tercüme etmiştir. Bediüzzaman’la tanıştıktan sonra da bazı eserleri telif etmeye devam etti. 39 yaşında vefat ettiği zaman Risale-i Nur’a dair şiirlerini de bir kitap olarak değerlendirdiğimiz zaman toplamda yedi eser telif etmiş bulunuyordu. Bunların çoğu manzumdur. Tasavvufu iyi bilmesi onun Bediüzzaman’a olan hayranlığını ve bağlılığını daha çok arttırmıştır. Galip Bey, Bediüzzaman’ı çok sevdiği gibi, Bediüzzaman da onu çok severdi. Galip Bey’in Risale-i Nur’a olan hizmeti iki şekilde olmuştur. Birinci olarak Bediüzzaman eserlerini eski yazıyla yazar, bazı talebeleri bunları el yazısıyla çoğaltır, Risale-i Nur’un neşri bu şekilde sağlanmış olurdu. Bediüzzaman Barla’da iken Risale-i Nur’u elle yazan on iki kişi vardı; bunlardan biri de Galip Bey’di. İkinci olarak Galip Bey, Türkiye’de ilk Nur dershanelerinden birinin kurucusu sayılır. O günün şartlarında iyi maaş alan bir öğretmen iken, genç yaşta emekli olup memleketi Yalvaç’da bir Nur dershanesi açmayı tercih etti. Dolayısıyla Galip Bey Yalvaç’ta Nur hizmetini başlatan ilk kişi olmaktadır. Emekli olduktan sonra Yalvaç’a yerleşen Galip Bey Barla’ya sık sık gelir Bediüzzaman’ı ziyaret ederdi. Diğer taraftan Galip Bey, Risale-i Nur hakkında birçok şiir yazmış ve bunlar Risale-i Nur Külliyatı’nda neşredilmiştir. Dolayısıyla onun şiirleri aynı zamanda Risale-i Nur’un bir parçası sayılmaktadır. Bu da Galip Bey için önemli bir bahtiyarlıktır. Galip Bey iyi bir şairdi. Şiirde divan edebiyatının önemli şairlerinden Nâbî’nin açtığı ve Şeyh Gâlib’in en güzel örneklerini verdiği hikemî şiirin takipçisi sayılır. O şiirlerinde daima anlamı ön planda tutmuş ve okuyucularını her zaman düşünmeye sevk etmiştir. Onun şiirini anlamak için İslâm kültürünü çok iyi bilmek gerekir. Onun şiirlerinin derinliği bir bakıma İslâm kültürünü çok iyi yansıtmasından kaynaklanır. Galip Bey, iyi bir şair olmanın yanı sıra aynı zamanda iyi bir hattat ve hakkâktı. Birkaç sanatı aynı anda yürütüyordu. Barla’da Bediüzzaman’ın odasında bulunun iki levhanın yazarı da Galip Bey’di. Galip Bey, bilim ve sanata olan iştiyakı, çalışkanlığı, fedakârlığı ve samimiyeti ile örnek bir şahsiyetti. Uzun yaşasaydı çok önemli hizmetlere ve eserlere imza atacağı muhakkak gibi görülmektedir. Ancak 1939 yılında arkadaşı olan bir yüzbaşının silahından çıkan kaza kurşunuyla yaralanarak otuz dokuz yaşında hayata gözlerini yumdu. Muallim Ahmed Galip Keskin’in hayatı ve Risale-i Nur’a olan hizmetinin ortaya konduğu bu çalışmada nitel ve nicel araştırma metotları karma olarak takip edilmiştir.Keywords : Mezhepler tarihi, Dini akımlar, Said Nursi, Risale-i Nur, Ahmed Galip Keskin