- Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
- Vol: 5 Issue: 14
- I. Şah İsmail’in İdarî-Askerî ve İctimaî-İktisadî Politikaları Üzerine Bazı Notlar ve Değerlendirmel...
I. Şah İsmail’in İdarî-Askerî ve İctimaî-İktisadî Politikaları Üzerine Bazı Notlar ve Değerlendirmeler
Authors : Namıg Musali
Pages : 1-46
View : 22 | Download : 8
Publication Date : 2018-05-30
Article Type : Research
Abstract :Bu çalışma giriş, beş bölüm, sonuç ve kaynakçadan oluşmaktadır. İlk bölümde Safevî Devleti’nin karakter çizgileri açıklanmış, ikinci bölümde Safevî şahının konumu incelenmiş, üçüncü bölümde Safevî devlet erkânı anlatılmış, dördüncü bölümde Safevî ordusu hakkında bilgi verilmiş, beşinci bölümde ise Safevî ülkesinin sosyal hayatı ve ekonomik durumu incelenmiştir. I. Şah İsmail tarafından 1501 yılında kurulmuş olan Safevî Devleti, feodal yapıya sahip olan teokratik bir monarşiydi. 1510 yılına gelindiğinde söz konusu devletin arazisi Kafkaslardan Fars Körfezi’ne kadar uzanmakta, Fırat ve Ceyhun ırmakları arasındaki toprakları içine almaktaydı. Bu geniş imparatorluğun başkenti Tebriz, can damarı Azerbaycan, resmî ideolojisi ise Şiilikti. Devletin asıl kurucu ve yönetici unsuru Kızılbaş Türk boylarıydı. Devlet de çoğu zaman bu topluluğun şerefine Kızılbaş Devleti diye isimlendirilmekteydi. İlk Safevî şahı babası taraftan seyyid oldukları belirtilen Erdebil şeyhlerinin soyundan gelmekle beraber annesi tarafından da Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın torunuydu. Bu yüzden o, manevi ve ideolojik açılardan kendisini Hz. Ali hilafetinin varisi olarak görüyor, öte yandan da Akkoyunlu saltanatının siyasi mirasına hak iddia ediyordu. Velayet şahının (Hz. Ali’nin) ve Erdebil şeyhlerinin ardılı olarak "Şah” ve "Mürşid-i Kâmil” sıfatlarını taşıyan genç Safevî lideri öte yandan Türk Devlet geleneğine bağlılığından dolayı "Hakan” ve "Bahadır Han” unvanlarıyla anılıyordu. Safevî Devleti’nin idari teşkilatında çok sayıda askerî, mülki ve dinî makamlar bulunmaktaydı. Makalemizde I. Şah İsmail döneminde var olan devlet makamlarının yaklaşık 30’u hakkında bilgiler verilmiş, ayrıca bu makamlarda bulunan devlet adamlarının kimliği ve faaliyetlerine de açıklık getirilmeye çalışılmıştır. I. Şah İsmail’in ordusu başlıca olarak Türk Kızılbaş boylarının atlı birliklerinden oluşuyordu. Farklı kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre, I. Şah İsmail iktidarını kuvvetlendirdikten sonra toplam 70 bin ila 100 bin kişilik bir orduya sahipti. Safevî ordusunda sayısı az olmakla beraber ateşli silahlar da bulunmaktaydı. Yarı göçebe Kızılbaş beyleri, üst düzey sivil bürokratlar, Şii din adamları ve diğer yerleşik feodallar toplumun hâkim sınıfını oluşturuyorlardı. Beş türlü toprak mülkiyeti şekli vardı: hassa, divanî, vakıf, mülk ve icma. Divan toprakları esas itibariyle koşullu feodal toprak sahipliği şeklinde Kızılbaş boylarının elit tabakası arasında dağıtılıyordu. Safevî Devleti’nin kurulmasıyla beraber Akkoyunlu saltanatının son dönemlerindeki kaos ortamına son verilmesi ve güçlü bir merkezî iktidarın tesis edilmesi sayesinde ekonomik ve kültürel gelişim için uygun şartlar meydana gelmişti. Safevî Devleti klasik göçebe imparatorluklarının son örneklerinden biri olarak kurulsa da, bu şekilde devam edemedi. XVI. yüzyılda Osmanlılar karşısında aldığı ardışık yenilgiler Safevîleri yeni açılımlara itecek ve I. Şah Abbas’ın reformlarına yol açacaktı.Keywords : Safevîler, Kızılbaşlar, Teokrasi, Monarşi, Feodalite