- Jinekoloji-Obstetrik ve Neonatoloji Tıp Dergisi
- Vol: 14 Issue: 3
- Should Hysterosalpingography Routinely Or Selectively Performed As A First Step İn The Evaluation Of...
Should Hysterosalpingography Routinely Or Selectively Performed As A First Step İn The Evaluation Of İnfertile Couples?
Authors : Sezcan MÜMÜŞOĞLU, Aslıhan YAZICIOĞLU, Özge Senem YÜCEL, Dila ZENGİN KASAPOGLU, Gürkan BOZDAĞ
Pages : 114-117
View : 13 | Download : 3
Publication Date : 2017-07-01
Article Type : Other
Abstract :Amaç: İnfertil çiftin değerlendirilmesinde rutin histerosalpingografi HSG yeri hala tartışma konusudur. Bazı dernekler bültenlerinde HSG’nin tüm hastalara rutin olarak yapılmasını önerirken buna karşın bazı yazarlarda seçilmiş hastalarda uygulanmasını önermektedir. Biz çalışmamızda kadının medikal öyküsündeki risk faktörlerinin HSG’de tubal patoloji varlığını öngörebilip öngöremeyeceğini araştırmayı amaçladık.Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya Ocak 2010 – Aralık 2012 tarihleri arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalında HSG çekilen 553 kadın dahil edildi. Bu HSG’lerin 423 tanesi ileri değerlendirme için uygun yeterlilikte bulundu. HSG’deki patolojiler yerine göre tubal, uterine ve hem tubal hem uterin patoloji şeklinde gruplandırıldı. Aynı zamanda çalışmaya dahil edilen bu hastalar telefon ile aranarak pelvik inflamatuar hastalık PID ve geçirilmiş pelvik cerrahi yönünden sorgulandı.Bulgular: Değerlendirilen 423 kadın arasından %47.8’inde n=202 herhangi bir patolojiye rastlanılmadı. Telefon ile yapılan ankete 423 hastanın 208 tanesi katıldı ve bunların 48 %23.1 tanesinin hikayesinde geçirilmiş PID atağı saptandı. PID semptomları olan kadınların %50.0’sinin HSG’si normalken %33.3’ünün sadece tubal patoloji, %8.3’nün sadece uterin patolojisi ve %8.3’nün hem uterin hem tubal patolojisi vardı. PID semptomu olmayan hastalarda bu durum sırasıyla %50.0, 27.5%, %17.8 ve %5.0’idi ve tüm karşılaştırmalar istatistiksel olarak anlamsızdı. Diğer yandan anormal HSG’si olan kadınlar arasında geçirilmiş pelvik cerrahinin istatistiksel anlamlı olarak daha sık olduğu gözlendi ve lojistik regresyon analizinde de artan kadın yaşı ile birlikte geçirilmiş pelvik cerrahinin HSG’de anormal bulgular için bağımsız birer belirteç olduğu saptandı.Sonuç: Medikal hikayesinde tubal hastalık yönünden risk faktörü olmayan kadınlar arasında bile HSG’de hala hatırı sayılır derecede patolojiye rastlanılmaktadır. Bazı ataklar subklinik kalabileceğinden PID sıklığının azımsanması bu sonuçların nedeni olabilir. Bu nedenle uterin ve tubal görüntüleme yapılıp yapılmayacağına sadece tubal hastalık ile ilgili risk faktörleri varlığına göre karar vermek ideal olmayabilir. Buna karşın ilerleyen kadın yaşı ve geçirilmiş pelvik cerrahinin varlığı da anormal HSG bulguları yönünden bağımız belirteç olabilir.Keywords : Tubal geçirgenlik, PID, HSG, pelvik cerrahi, rutin