- İstanbul Tıp Fakültesi Dergisi
- Vol: 83 Issue: 4
- ANAEROBIC BACTERIA ISOLATED FROM CLINICAL SPECIMENS IN A UNIVERSITY HOSPITAL AND RESISTANCE OF ANAER...
ANAEROBIC BACTERIA ISOLATED FROM CLINICAL SPECIMENS IN A UNIVERSITY HOSPITAL AND RESISTANCE OF ANAEROBIC GRAM-NEGATIVE RODS TO ANTIBIOTICS
Authors : Lütfiye Öksüz
Pages : 397-406
View : 9 | Download : 6
Publication Date : 2020-10-19
Article Type : Research
Abstract :Amaç: Anaerop bakteriler, insanda normal mikrobiyota üyesi olmakla birlikte endojen ve ekzojen enfeksiyonlara neden olabilmektedir. Anaerobik enfeksiyonların ampirik tedavisi, çeşitli araştırmalarda bildirilen duyarlılık paterni raporlarına dayanmaktadır. Bu çalışmada, 2018 yılında klinik örneklerden izole edilen anaerop bakterilerin tanımlanarak anaerop Gram-negatif çomakların antibiyotiklere direnç durumlarının belirlenmesi ve elde edilen sonuçların aynı birimde 2015-2017 yılları arasında izole edilen anaerop Gram-negatif çomaklara ait sonuçlarla karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Klinik örnekler Schaedler agar ve kıymalı buyyon besiyerlerine ekilerek anaerop ortam sağlayıcı ile birlikte anaerop ortamda inkübe edilmiştir. Bakteri tanımlaması koloni morfolojisi, konvansiyonel testler ve anaerop tanı diskleri ile yapılmıştır. Antibiyotik duyarlılık deneyleri, konsantrasyon gradiyent yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiş ve CLSI kriterlerine göre değerlendirilmiştir. Bulgular: Anaerop kültür için gönderilen 1630 klinik örnekten 41 (%2,5) anaerop bakteri izole edilmiştir. Anaerop bakteri izole edilen örneklerin en çok Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği (%29) ve Kulak-Burun-Boğaz (%29) kliniklerinden ve en fazla abse (%49) örneklerinden izole edildiği belirlenmiştir. İzole edilen anaerop bakterilerin %71’inin Gram-negatif, %29’unun Gram-pozitif bakteriler olduğu, en sık izole edilen anaerop bakterilerin Bacteroides fragilis grubu (%24) ve Prevotella cinsi (%22) bakteriler olduğu bulunmuştur. Klindamisin direncinin oldukça yüksek olduğu, anaerop Gram-negatif çomaklarda karbapenem direncinin olmadığı, ancak suşların üçte birinin amoksisilin+klavulanik asite dirençli olduğu bulunmuştur. Sonuç: Özellikle B. fragilis grubunda olmak üzere, izole edilen anaerop Gram-negatif çomakların yarısından fazlasının klindamisine ve yaklaşık üçte birinin amoksisilin+klavulanata dirençli olması dikkat çekicidir. Ampirik olarak kullanılan antibiyotiklere karşı artan direncin, gelecekteki antibiyotik tedavi rejimlerini kısıtlayacağı tahmin edilmektedir. Uygun ampirik tedavi için direncin rutin olarak izlenmesi gereklidir.Keywords : Anaerop bakteri, antibiyotik direnci