- İslam Tetkikleri Dergisi
- Vol: 11 Issue: 1
- Sünbül Sinan Efendi’nin Risâle-i Tahkîkiyye’sine Bir Reddiye: er-Rahs ve’l-Vaks
Sünbül Sinan Efendi’nin Risâle-i Tahkîkiyye’sine Bir Reddiye: er-Rahs ve’l-Vaks
Authors : Yunus Bozbuğa
Pages : 167-208
Doi:10.26650/iuitd.2020.856972
View : 9 | Download : 4
Publication Date : 2021-03-31
Article Type : Research
Abstract :3/9. asırdan günümüze kadar semâ, raks/devran ve cehrî zikir kavramları sufîler ve fakihler arasında önemli tartışma konularından biri olmuştur. Osmanlı Devleti, kurulduğu gün itibariyle sûfileri devletin karar mekanizmalarında önemli görmüş, onlarla fikrî ve siyasî istişarelerde bulunmuştur. Halvetî sûfîlere 9/15. yüzyıla kadar Osmanlı ulemâsı tarafından bahsi geçen konular hakkında telif edilen birçok eser ile karşı görüşler aktarılmıştır. 11/17. yüzyıl Kadızâdeliler dönemiyle birlikte bu karşı tutum şiddetlenerek birçok risâle kaleme alınmıştır. Telif edilen çalışmalar ile sûfîlere yönelik bu tepkiler, sosyal ve siyasal müdahale boyutuna taşınarak halk, fakihler ve devlet eliyle bizzat gösterilmiştir. Bu bağlamda 9/15. yüzyıl, Osmanlı Devleti’nde semâ, raks/devran ve cehrî zikir tartışmalarının başladığı dönem olarak zikredilmektedir. Bu tartışmaların başlangıcını ve sunulan delilleri Halvetî şeyhi Sünbül Sinan Efendi’nin (ö. 936/1529) Risâle-i tahkîkiyye’si çerçevesinde değerlendireceğiz. Sünbül Efendi, Bayezid II (ö. 918/1512), Selim I (ö. 926/1520) ve Süleyman I’in (ö. 974/1566) Osmanlı Devleti’ne hükümran olduğu bir dönemde yaşamıştır. Efdalzâde (ö. 908/1503), Zenbilli Ali Efendi (ö. 932/1526) ve Kemalpaşazâde (ö. 940/1534) gibi meşhur şeyhülislamlar ile aynı dönemlerde yaşamış sûfî bir âlimdir. Aynı dönemde yaşayan bir diğer âlim ise Fatih Camii imam-hatîbi İbrahim el-Halebî (ö. 956/1549)’dir. 9/15. yüzyıl semâ, raks/devran ve cehrî zikir ilmî tartışmalarını gün yüzüne çıkarması bakımından Sünbül Sinan Efendi’nin eseri önem arz etmektedir. Kaynaklarda aynı dönemde yaşadıkları belirtilmemekle birlikte İbrahim el-Halebî’nin de bahsedilen konularla ilgili er-Rahs ve’l-vaks adlı bir eseri vardır. Bu çalışma, "er-Rahs ve’l-vaks, Risâle-i tahkîkiyye’ye bir reddiyedir” hipotezi temel alınarak oluşturulmuştur. Hipotez doğrultusunda yapılan incelemeler neticesinde semâ, raks/devran ve cehrî zikir konularında Sünbül Efendi’nin zikrettiği delil sırasının takip edilmesi ve eserlerin kaleme alınış tarihleri dikkate alındığında er-Rahs ve’l-vaks’ın Risâle-i tahkîkiyye’ye bir reddiye olarak yazıldığı düşünülmektedir. Ayrıca bu çalışmanın diğer bir önemi, tasavvuf ilminin kavram ve konularını, fıkıh ilminin yöntemleri ile değerlendirerek konuyu interdisipliner bir yaklaşımla ele almasıdır.Keywords : Fıkıh, Sünbül Sinan Efendi, Risâle-i Tahkîkiyye, İbrahim el-Halebî, er-Rahs ve'l-Vaks