2011 Sonrası AB’nin Göç Politikası: Almanya Örneği
Authors : Ali Mohammad REZAEE
Pages : 1-30
Doi:10.55918/islammedeniyetidergisi.1274710
View : 157 | Download : 128
Publication Date : 2024-01-01
Article Type : Research
Abstract :Avrupa Birliği’nin (AB) geçmiş tarihine bakılacak olursa 1951 yılından beri, ekonomik, politik, kültürel ve demografik gibi farklı yapılar ve normlar çerçevesinde birlikteliğini sağlamak için uğraşmaktadır. Topluluğun göç politikasında iki önemli ana faktör yer almaktadır. Birincisi, iş gücü ihtiyaç duyması, ikincisi ise Soğuk Savaş sonrasında Afrika, Ortadoğu ve Güney Asya ülkelerinde; Arap Baharı, El-Kaide, Taliban ve IŞİD gibi çeşitli hareketler ve radikal grupların ortaya çıkması söz konusu olmuştur. İlgili ülkelerde radikal grupların aktifleşmesi; siyasi istikrarsızlık, ekonomik ve güvenlik krizlere yol açmış olup milyonlarca insanın zorunlu göçüne neden olmuştur. Kriz bölgelerinden yola çıkan uluslararası göç dalgası; günümüzde ekonomik, kültürel, güvenlik ve iş gücü açısından daha refah mekânı teşkil eden Avrupa ülkelerine ağırlıklı olarak yönelmiştir. Sığınmacılar ve mültecilerin hedef ülkesi ise en bariz örneği Almanya ülkesidir. Arap baharı kıvılcımıyla beraber AB, kuruluş tarihinden bu yana hiç beklenmediği bir uluslararası göç dalgasına karşı karşıya kalmış ve yeni bir süreci izlemeye devam etmiştir. AB ülkeleri, bu süreci mümkün mertebede kontrol altına alabilme ve insan hakları çerçevesinde hareket edebilmesi için Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, İnsan Hakları ve Adalet Divanı gibi örgütlerin normları kapsamında yeni kararlar, antlaşmalar ve tedbirlere imza atmıştır. AB’nin almış olduğu kararlar ve himayeler sadece kendi coğrafyasındaki bulunan mülteci ve sığınmacılara yönelik değil, kendi sınırları dışında BMMYK himayesi altındaki diğer mültecilere de gıda, barınma, sosyal uyum, eğitim ve sağlık gibi konularda insanı yardımlarda bulunmuştur.Keywords : Almanya, Avrupa Birliği, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, Göç Politikası