- Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi
- Vol: 3 Issue: 3
- Mizaha Tasavvufla Dokunmak: Nasreddin Hoca Fıkralarının Şerhinde Dinî ve Tasavvufi Söyleyişler...
Mizaha Tasavvufla Dokunmak: Nasreddin Hoca Fıkralarının Şerhinde Dinî ve Tasavvufi Söyleyişler
Authors : Büşra KARASU
Pages : 334-345
Doi:10.34083/akaded.623644
View : 11 | Download : 2
Publication Date : 2019-12-13
Article Type : Research
Abstract :Nasreddin Hoca, Türk halkının mizah kabiliyetini ortaya koyan, somut olmayan kültürel mirasımız içerisinde yer alan en önemli fıkra tiplerindendir. Anadolu halkının zekâsını, hazırcevaplığını ve aklını temsil eden Hoca halk tarafından çok sevilmiş ve sahiplenilmiştir. Bu sayede bilge Hoca tipi yüzyıllar boyunca Anadolu halkının dimağında yaşamış ve onun kimliği fıkraları vasıtasıyla nesilden nesle aktarılmıştır. Bunda halkın Hoca’yı bilge bir tip olarak kabul etmesi, onun hikmetli sözlerinden faydalanmak istemeleri etkili olmuştur. Halkın bu kadar sahiplendiği Nasreddin Hoca’nın esasında doğum ve ölüm tarihi, yaşadığı dönem, yer gibi bilgiler tam olarak bilinmemektedir. Bu konuda bazı bilgiler olsa da bunların hiçbiri net değildir. Yalnızca onun hakkındaki birtakım rivayetler ve akrabalarından kalanlar onun yaşamış olduğu dönem hakkında bizlere birtakım bilgiler sunmaktadır. Fıkralarda Hoca’nın yanı sıra eşinin, eşeğinin, mahalle çocuklarının, cami cemaatinin, şehir esnafının ve bunun gibi birçok kişi ile zümrenin yer aldığı Nasreddin Hoca nükteleri kimi zaman eğlendirici, kimi zaman öğüt verici, kimi zaman da iğneleyicidir. Halk arasında bu kadar yayılmış, gerek yurt dışında gerekse de yurt içinde pek çok araştırmaya konu edilmiş olan fıkralar hakkında çok sayıda çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalar arasında şerhler de yer almaktadır. Şair Burhâneddin de bahsi geçen bu türde bir eser kaleme almış, eserini tasavvufi bir bakış açısıyla oluşturmuştur. Şarihin şerh çalışmasının bu niteliğinden dolayı eserde dinî ve tasavvufi birtakım söyleyişler mevcuttur ve bunlar bazı kaynaklara dayanmaktadır. Çalışmamızda da bu konu irdelenerek Şair Burhâneddin’in Nasreddin Hoca’nın fıkralarını şerh eden eserindeki dinî ve tasavvufi söyleyişler üzerinde durulacak, bunların kaynakları açıklanacak ve kaynak noktasında bir tasnif çalışmasına gidilecektir. Yanı sıra bir lügatçe ile eserdeki tasavvufi terimler üzerinde durulacaktır.Keywords : Nasreddin Hoca, tasavvuf, somut olmayan kültürel miras