- İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi
- Vol: 11 Issue: 2
- Bir Kadı-Sûfînin Gözüyle Osmanlı Dönemi Ulemâ-Sultan İlişkileri Ketâibu A’lâmi’l-Ahyâr Örneği...
Bir Kadı-Sûfînin Gözüyle Osmanlı Dönemi Ulemâ-Sultan İlişkileri Ketâibu A’lâmi’l-Ahyâr Örneği
Authors : Nuran Döner
Pages : 1160-1172
Doi:10.15869/itobiad.1113159
View : 7 | Download : 3
Publication Date : 2022-06-30
Article Type : Research
Abstract :Osmanlı Dönemi müellif sufî kadılarından biri olan Mahmud Kefevî (ö. 1582), hicrî ilk asırdan kendi dönemine kadar yaşayan Hanefî fukahâsını ve her asrın sufîlerini ele aldığı "Ketâibu a’lâmi’l-Ahyâr min fukahâi mezhebi’n-Nu’mâni’l-Muhtâr” isimli eseri ile tanınmaktadır. Kefevî, sûfî ve fakihleri ortak ele aldığı eseri ve kadı-sûfî kimliği ile birlikte değerlendirildiğinde uzlaşmacı bir portre çizmektedir. Ayrıca Kefevî’nin eseri her ne kadar âlimler ve sûfileri içerse de Ketâib’de yer alan hukukçuların dönemlerindeki yönetimle ilişkileri ve yöneticilere dair düşünceleri de yer yer eserde konu edilmiştir. Osmanlı Dönemi’nde yaşamış, kadı olarak görev almış ve azledilmiş biri olarak Kefevî’nin bu dönemle, Osmanlı fukahâsı ve sultanlarıyla ilgili kendi düşüncelerini de ifade etmesi, konumuz açısından önemlidir. Mahmud Kefevî, mezkur eserinde âlimlerin sultanlarla ve yöneticilerin de ulemayla ilişkilerinde dikkat etmeleri gereken önemli prensiplere yer vermektedir. Kadı ve hâkimin ilminin inceliklerine vâkıf, sâlih, âdil, ârif kişiler olması gerektiği Ketâib’de vurgulanmaktadır. Bununla birlikte hukuk işini ehil olmayandan alıp ehli olana vermenin de yöneticinin uhdesinde olduğunu belirtir. Liyâkât, bir veziri görevlendirirken de bir şeyhülislam atarken de sultanın dikkat etmesi gereken en önemli prensiplerdendir. Osmanlı döneminde üst düzey görev alan hukukçular ve onların sultanlarla olan ilişkilerinin eserde konu olması, Ketâib’i konumuzla ilgili oldukça dikkat çekici kılmaktadır. Eserde özellikle vezir ataması, padişahın en fazla ehemmiyet vermesi gereken konulardan biri olarak gözükmektedir. Çünkü toplum işlerini salah ile yürütecek kazaskerler ve ilim adamlarının sultanla ilişkisinde vezirin ehil olması hayatî bir öneme sahiptir. Ketâib ilk bakışta her ne kadar bir biyografi kitabı görünümüne sahipse de bu makale, eserin satır aralarından özellikle Osmanlı dönemindeki ulemâ-sultan ilişkileri konusunda önemli prensipleri sunmayı amaçlamaktadır.Keywords : Mahmud Kefevî, Sultan, Fakih, Osmanlı, Ketâib, Tarih