- İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi (İNİF E-Dergi)
- Vol: 3 Issue: 2
- BİR MUHALİF MİZAH DERGİSİ OLARAK "TAŞ"
BİR MUHALİF MİZAH DERGİSİ OLARAK "TAŞ"
Authors : Deniz Elif Yavalar
Pages : 25-48
View : 9 | Download : 6
Publication Date : 2018-11-30
Article Type : Research
Abstract :BİR MUHALİF MİZAH DERGİSİ OLARAK "TAŞ” ÖZET Konumlarının bir gereği olarak siyaset ve basın, karşılıklı bir iletişim ve etkileşim içindedir. Basının ayrılmaz bir kolu olarak değerlendirebileceğimiz mizah ya da daha özel haliyle karikatür her zaman siyasi bir muhalefet aracı olarak gündemde kalmaktadır. 1950-1960 yılları arasında Demokrat Parti’nin iktidarına tanıklık eden Türkiye’de, söz konusu dönem hem siyasi bakımdan hem de karikatür sanatının kendi içindeki gelişimi açısından önemli dönüşümleri bir araya getirmektedir. Türkiye siyasal tarihinde özgün bir yere sahip olan Taş dergisi; mizah alanında yazısız çizginin benimsendiği modern karikatür anlayışının temsilcileri olan zengin yazar-çizer kadrosuna sahip ve dönemin entelektüelleri arasında sayılabilecek pek çok isme de bünyelerinde yer vermeleri açısından önemlidir. Bu çalışmada, mizahın bir hiciv sanatı olarak egemen sınıflara karşı ortaya çıkan muhalefet oluşturma potansiyeli, Taş isimli mizah dergisi örneğinde incelenmiştir. Yayın hayatına 18 Ekim 1958’de başlayan Taş, 12 sayı yayınlanmıştır. Derginin kadrosu tarafından Taş Dergisi’nin 13. sayısının bütün baskı ve cilt işleri tamamlandıktan hemen sonra tam dağıtılmak üzere basılacağı sırada, Tan Matbaası’nın infilak ettiği ve dergilerin yıkıntılar altında kaldığı belirtilmiştir. Dergide yer alan yazı türlerini belirleyebilmek için içerik çözümlemesi tekniği kullanılan çalışmada, Türkiye ölçeğinde toplumsal, siyasal ve ekonomik olaylara ilişkin yaşananların mizah metinlerine dönüştürülerek nasıl bir muhalefet söylemi oluşturulduğuna odaklanmak ve derginin özelliklerini açıklayabilmek, eleştirel muhalefet söylemi oluşturma potansiyeli üzerinde yorum yapabilmek amacıyla belli başlı örnekler betimleyici analizle irdelenmiştir. Yapılan değerlendirmeler sonucunda dergide ele alınan konulara ilişkin yaklaşım biçimlerinin yalnızca eğlence aracı değil, duruma ilişkin eleştirel tavır aldığı ve bu bağlamda derginin muhalefet söylemi oluşturabilecek bir dili benimsediği görülmüştür. Anahtar Sözcükler: Demokrat Parti, basın, mizah, taş, muhalefet söylemi. AS A DİSSERTATİON MAGAZİNE "STONE” ABSTRACT Politics and the press, as a means of their location, are in a mutual communication and interaction. Humor, or more specifically cartoon, which we can regard as an inseparableline of media, is always on the agenda as a means of political opposition. Between the years 1950-1960 witnessed the power of the Democratic Party in Turkey, said term care brings together politicians from both major transformation in terms of development in their own cartoon art. Turkey Stone magazine, which has a unique place in the political history; it is important for many names to be included in their bodies that have rich writer - cartoonists who are representatives of the modern cartoon understanding that the writer - less line adopts in the field of humor and which can be counted among the intellectuals of the time. In this study, a humorous satirical art was examined in the case of the magazine titled Stone, which has the potential to create opposition to the ruling classes. Stone started publishing life on October 18, 1958 and published 12 issues. It has been stated that the magazine has been destroyed by Tan printing house and the magazines have been destroyed by the staff of the magazine, while all the printing and binding works of the 13th edition of Taş Magazine are being printed for distribution right after the completion. To determine located font types in the journal content analys is techniques in the study used, the scale of Turkey’s social, political and convert edin to text of humor who lived for economic event to focus on how to set up a discourse of opposition and explain the features of the magazine, specific examples include descriptive in order to be able to comment on the potential to create a discour secritical opposition analyzed. As a result of the evaluations made, it has been seen that the forms of approach to the issues discussed in the magazine are not only a means of entertainment but a language which criticizes the situation and in this context the magazine may form an opposition discourse. Keywords: Democratic Party, press, humor, stone, opposition says. Giriş Mizah [1] ile ilgili olarak alan yazını incelendiğinde çeşitli tanımlamalar karşımıza çıkmaktadır. Bu sözcük, 16. yüzyılın ikinci yarısında ruhsal neşe durumunu anlatmak için kullanılmış; 17. yüzyılda da şaka anlamına gelmiştir. Batı kültüründe humour olarak geçen mizah, bu anlamda komikten değişik bir içerik kazanmış, genelde toplumun yadırgadığı yanlışlar ve saptırmalar karşısında gülmesini [2] anlatmış; anlamsızlara, alışkanlıklara ters düşen davranışlara bir tepki olarak belirmiştir (Topuz, 1997: 8 - 9). Bütün dillerde sözlüklerin mizahı birbirinden az çok ayrımlı anlattıklarını ve hepsinin "Mizahta gülme vardır; gülme olmayan şey mizah olmaz.” anlayışında birleştiklerini yazan Aziz Nesin, mizahın kökeninde gülmeden başka bir şey aramanın doğru olmadığını belirterek, gülmecenin değişik türlerde [3] oluşunu; ayrı toplumların ayrı koşullarda bulunmasından, aynı toplumda da ayrı sınıfların bulunmasına bağlamaktadır. Mizahı, "Gülmecenin seslendiği insanı, hangi oranda olursa olsun sağlıklı olarak güldürebilen her şeydir” şeklinde tanımlayan Aziz Nesin, sağlıklı gülmeceyi yaratan her şeyin gülmecenin kapsamına girdiğini belirtmektedir (Nesin, 1973: 16 - 17). Mizah kelimesine karşılık olarak Türkçe’de gülmece karşılığı kullanılıyorsa da; mizahın sadece gülmece unsurundan oluşmadığı vurgulanarak sözcüğün yeterli olmadığı görüşü mizahçılar arasında ağırlık kazanmaktadır. "Mizah karşılığı, gülmeceyi kullanamayız. Yanlıştır. Gülmece kelimesi yalnız gülmeyi içeren çok dar bir çerçeveyi kapsar. Mizah (humour) yalnız güldürü değildir. Düşündüren, eleştiren, istihza eden, bir çeşit acı duygusu veren, hicveden, karşıt fikirleri kapsayan ve fikirleri beklenmedik, şaşırtıcı bir biçimde sunan türleri vardır. Kara mizah, pembe mizah deyimleri bu yüzden çıkmıştır.” diyen Turhan Selçuk’la (Selçuk, 1998: 200) benzer paydada buluşan Tan Oral ise mizah kavramıyla ilgili düşüncelerini şöyle açıklamaktadır: "Eğlenceli bir gülünçlük ve ciddi bir nükte, günlük hayatın içinde oluştuğu gibi, bir sanat yapıtı içinde yer alabilir, herkes gülebilir. Mizah ise ciddi bir iştir; o acı ve hüzün yüklüdür, gülenleri olduğu kadar ona kızanlar, öfkelenenler de olacaktır. Çünkü mizah, eleştirel bir tepki biçimidir; bir nedene bağlı olarak ortaya çıkar; şaşırtıcıdır.” (Oral, 2011: 168). [1] Arapça ‘müzah’ sözcüğünden türeyerek dilimize yerleşen mizah, Türk Dil Kurumu Sözlüğünde "eğlendirme, gülme ve bir kimsenin davranışına incitmeden takılma amacını güden ince alay, gerçeğin güldürücü yanlarını ortaya koyan edebiyat türü, ironi” (TDK, 2005: 806) şeklinde tanımlansa da, mizahın kavramsal boyutuyla birlikte ele alınması tanımların sınıflandırılmalarıyla ilgili birtakım sorunları da beraberinde getirmektedir. Batıda humour sözcüğüyle eşleşen mizah olgusu: dilimizde çoğu zaman güldürü, gülmece, gülünç, komik gibi kavramlara karşılık olarak kullanılmaktadır. Ancak çeşitli kaynaklarda, tek başına bu sözcüklerin humour’dan çok daha dar bir kapsamda olduğu, bunun yerine mizah kelimesinin kullanılması gerektiği belirtilmiştir. Humour’un Türkçedeki karşılığını mizah veya nükte kelimeleriyle ifade eden Turhan Selçuk (Selçuk, 1998: 200) ve Tan Oral (Oral, 1998: 51) yalnızca mizah kelimesinin orijinal anlamı karşılamakta yetersiz olduğu gerekçesi ile kimi zaman gülme, gülmece ve güldürü gibi kavramların da birbirleri yerine kullanıldığını söylemektedirler. [2] Gülmeyi "ruhun sömürgeleşmesinden kurtaran doğal bir savunma hattı” şeklinde tanımlayan Barry Sanders, "Başlangıçta gülme vardı” demektedir (Sanders, 2001: 17). Sanders, herhangi bir yerde ya da herhangi bir zamanda gülmeyen bir insan topluluğunu düşünebilmenin güçlüğünden bahsederek şöyle devam etmektedir: "Günlük dilde bir insanın mizah duygusundan söz eder, gülmenin ne kadar temel bir edim olduğunu kabul ederek onu geleneksel beş duyunun yanına yerleştiririz.” (Sanders, 2001: 24). [3] Batı’da antik dönemden günümüze kadar çeşitli teoriler ileri sürülmüş ve bu teorilerle gülmenin analizi ve sınıflaması yapılmaya çalışılmıştır. Mizah ve gülme eylemiyle ilgili açıklamalara dayanılarak geliştirilen bu kuramlar, mizah toplum ya da daha özelde mizah-birey arasındaki ilişkiyi incelemek açısından önem taşımaktadır. Bu nedenle de bu kuramlara değinmek yerinde olacaktır. Teorileri genel olarak; Üstünlük Teorisi, Rahatlama Teorisi ve Uyumsuzluk (Zıtlık) Teorisi şeklinde üç grupla toplamak mümkündür (Arık, 2002: 112-113; Bayraktar, 2011: 175). Genel özellikleri itibariyle, söz konusu teorilerin her biri gülmenin tek bir yönüne veya özelliğine dikkat çekmektedir. Üstünlük Teorisi, Aristo’nun "Poetika” adlı eserinden günümüze kadar çeşitli bilim adamları tarafından işlenmiş ve geliştirilmiştir. Bu teorinin temelinde "bazılarının veya kendimizin daha önceki halimizle, o andaki halimizi kıyasladığımızda kendimizi daha üstün görmemizden doğan bir duygu” olduğu görüşü vardır. Sözgelimi, yolda giderken birinin düştüğünü gördüğümüzdeki gülmemiz, bizim o duruma düşmediğimizin sevincidir. Bir başka teori ise, zıtlık yahut uyumsuzluk teorisi adıyla anılmaktadır. Kant, Schopenhauer ve Spencer gibi büyük filozofların da içinde bulunduğu "endişeli bir bekleyişin aniden hiçe dönüşmesi” (Kant), "S/r nesne ile o nesnenin değerini değiştiren soyut kavram arasındaki münasebetsiz durum” (Schopenhauer) veya "Birleşik uyumsuzluğa karşı normal reaksiyon” (Willmaun) olarak özetlenen bu görüşlere göre, birbirlerine zıt veya birbirleriyle ilgisiz iki fikrin birleşmesi gülmeyi doğurmaktadır. Gülmeyle ilgili üçüncü teori ise, rahatlama teorisidir. Descartes, üstünlük ve zıtlık teorileri için "tehlikenin birden bire ortadan kalkmasıyla duyulan hazzın önemi yerine kötülüğe karşı kayıtsız olduğumuzda veya ondan zarar gelmeyeceğini anladığımızda meydana gelen sevinç” olarak gülmeyi tarif etmektedir. Gülmeyi, "Bir mücadeleden galip çıkma, düşmanın etkisizliğinin farkına varma, dil ve davranış üzerindeki sosyal baskıdan kurtulmanın yarattığı rahatlık” olarak betimleyen bilim adamları da bu teorinin taraftarları olmuşlardır. Bütün bu belli başlı teorilerden kısmî farklılıklarla birlikte esasta bu teorilerden birine yakın olan daha pek çok görüş gülmeyi açıklamaya çalışmıştır. Bunlardan biri olan Freud’un Psiko-Analitik teorisinde, ferdi farklılıklar (zekâ; cinsiyet, milliyet) kolektif motivasyon, coğrafi çevre, kültürel farklılıklar ve bunun gibi unsurlara dikkat çekmiş; sonunda yeni bazı görüşler de ileri sürülmüş ve Fowler Çizelgesi’ni ortaya konmuştur. Fowler’in tasnifine göre mizah çeşitleri; mizah, nükte, hiciv, acı şaka (kara mizah), tahkir, ironi, istihza ve alay şeklinde sınıflandırılmıştır. Çizelgeye göre, bütün dünyada gülme konusu olan olaylar sekiz başlık altında toplanmış ve bu başlıklar altındaki olayların motif veya amaçları, alanları, metot veya kullandıkları araç ile dinleyicileri farklılık göstermiştir (Türkmen, 2000: 2 - 3). 2. Konu, amaç ve önem: Gücünü toplumsal tabandan alan çok partili sistem içerisinde basın, iktidarın uygulamalarından muhalefetin denetimine kadar gözetimci rolünü üstlenmekte ve meydana gelen siyasal tablo görünümünün topluma iletilmesinde, düşünce pazarının oluşturulmasında önemli bir göreve sahip olmaktadır. Bu bağlamda siyaset ve basın konumlarının gereği olarak karşılıklı bir iletişim ve etkileşim içindedir. İktidar-basın ilişkilerine bakıldığında genellikle hükümetlerin, toplumun onayını almak, meşruiyet sağlamak, kamuoyu yaratmak için basının desteğini sağlamaya çalıştıkları görülmektedir. Basının iktidar için, rıza üretme aracı olarak kullanılma potansiyeli tek taraflı değildir. Diğer yandan basının güç ve iktidara karşı muhalefet söylemi oluşturma potansiyeli de vardır. Basının ayrılmaz bir kolu olarak değerlendirebileceğimiz mizah ya da daha özel haliyle karikatür, muhalefet söyleminin oluşturulması konusunda çok önemli bir işleve sahiptir. Basında karikatürün işlevi, genelde çizgi yoluyla günün olaylarının yorumlanmasıdır. Aslında, mizahın özünde güç/iktidara ilişkin eleştiri vardır ve gücünü bu eleştirel konumlanışından alır. Bu yönüyle çizgi ve bu çizgilerin yanında yer alan kısa mizahi metinlerin taşıdıkları söylemler, derin eleştirel anlamlar taşıyabilir. Aslında amaç karikatür çizmek değil, herhangi bir konuyu çizgi yoluyla yorumlamaktır. Mizahla beslenen bu çizim, konusunu genellikle günlük olaylardan alır. Buradan hareketle, 1950 - 1960 dönemi hem siyasi bakımdan hem de karikatür sanatının kendi içindeki gelişimi açısından önemli dönüşümleri bir araya getiren bir dönemdir. 1950 yılında DP’nin iktidarı devralmasına tanıklık eden Türkiye’de, mizah alanında da yazısız çizginin benimsendiği modern karikatür anlayışına geçilmiştir. Turgut Çeviker KarikaTürkiye’de yeni siyasal sürecin genel olarak mizahçılara özel olarak da karikatürcülere olağanüstü şu olanakları sağladığından bahsetmektedir: "Geriye kalan tek parti döneminin sorgulanması; göreceli de olsa özgür bir ortama girilmiş olması; DP’nin liberal politikaları, ülkeden "Küçük Amerika” yaratma hayalleri ve sonsuz vaatler.” (Çeviker, 2010: 24). 1950'li yıllarda Küçük Amerika olma rüyası Türk halkının tüm kesimlerini sardığını ifade eden Atila Özer ise, iktidar değişiminin karikatürle bağlantısını şöyle anlatmaktadır: "Slogan, her mahallede bir milyoner yaratmaktır. Adanalı pamuk ağaları, büyük sanayici olmuş iktidarı desteklemektedir. Çiftçinin ürünlerine iyi para verilmiş; yol, su, elektrik gibi temel ihtiyaçların ülke düzeyinde yaygınlaştırılması için yatırım atağı başlatılmıştı. Bu olumlu hava bir süre sonra değişecektir. Ekonomi liberalleşmeye çalışırken popüler karikatür için zemin hazırdır. ” (Özer, 2007: 48). Basının ayrılmaz bir kolu olarak değerlendirebileceğimiz mizah ya da daha özel haliyle karikatür de her zaman siyasi bir muhalefet aracı olarak gündemde kalmaktadır.50 kuşağının sesini duyuran dergiler zinciri, ilk olarak 41 Buçuk mizah dergisiyle başlamıştır. Tef, Dolmuş, Taş, (Dolmuş) Karikatür ve Taş - Karikatür dergileriyle de devam etmiştir. Demokrat Parti’nin son dönemi olan 1957 - 1960 yılları arasında yayınlanan Taş, Karikatür ve daha sonra 50 Kuşağını bir araya toplayan Taş - Karikatür dergisi, siyasi karikatürün yoğunluğu ve niteliği açısından 10 yıllık DP iktidarı döneminde hükümete karşı en açık ve sert bir şekilde tavır alan mizah dergileridir. Bu çalışmanın konusunu Taş mizah dergisinin içeriği ve ürettiği muhalefet söylemini oluşturmaktadır. Taş dergisi; zengin yazar - çizer kadrosuna sahip ve dönemin entelektüelleri arasında sayılabilecek pek çok isme de bünyelerinde yer vermeleri açısından önemlidir. Bu bağlamda, dönemi geniş bir halk kitlesi tarafından takip edilen Taş mizah dergisi aracılığı ile irdelemeye çalışmanın siyaset ve mizah arasındaki ilişkinin ortaya konabilmesi açısından da yarar sağlayacağı ifade edilebilir. Mevcut çalışmaların bir kısmı; Taş dergisinin belli bir kesitine ya da belli bir yönüne odaklanan çalışmalardır. Bu nedenle, derginin hem Türk siyasi tarihi hem de basın tarihindeki yeri ve önemini ortaya koymak önem arz etmektedir. 3. Araştırma soruları ve yöntem: Mizahın muhalefet işlevinin Taş dergisi örneğinde incelendiği bu çalışmada, dergide yer alan karikatürlerin neye göre saptandığı, nedenini ve bu nedenle beraber genel amaçları açıklanmaya çalışılmıştır. Taş dergisi karikatürleri Türk siyasi gündemini nasıl yansıttığı, i çeriğini oluşturan konuların neler olduğu ve bu konulara nasıl yaklaşıldığı gibi araştırma sorularından hareket edilmiştir. Taş mizah dergisinin 8 sayısı İzmir Ecemelen Koleksiyonu’ndan satın alma yoluyla; piyasadan bulunamayan 4 sayısı ise Ankara Milli Kütüphanesi’nden temin edilmiştir. Taş mizah dergisinin içeriği ve ürettiği muhalefet söylemini incelendiği çalışmada, derginin kimlik bilgileri, çıkış amaçları ve yayın politikası, teknik özellikleri, satış ve abonelik bilgileri, tirajı, yazar ve çizer kadrosu, reklam ve ilanları, yayınlarındaki kesintiler ve kapanış öyküsü hakkında geniş bilgiler verilmesinin yanı sıra içerik çözümlemesi ile derginin muhtevasını çıkarabilmek için düz yazı ve karikatür dağılımı incelenmiştir. Son olarak derginin eleştirel muhalefet söylemi oluşturma potansiyeli üzerinde yorum yapabilmek ve derginin politik tutumunu ortaya koyabilmek amacıyla, belli başlı örnekler betimleyici/tanımlayıcı analizle irdelenmiştir. 4. Sonuç ve değerlendirme: Çok partili hayata yönelik ana denemeleri temel almayacak olursak 23 yıllık tek parti iktidarının ardından 1946 senesinde kurulan Demokrat Parti ile çok partili hayata geçen Türkiye, 1950 - 1960 yılları arasında Demokrat Parti’nin iktidarına tanıklık etmiştir. Siyasi alanda bu gelişmeler yaşanırken, büyük ölçüde toplumdaki hâkim kültür tarafından şekillenen mizah da, köklü değişimlere sahne olan başka bir alandır. Türk karikatürünün üçüncü dönemi, Demokrat Parti iktidarıyla eş zamanda yani 1950 ’de başlamıştır. 1950’lerin ilk yarısında Avrupa ve Amerika’da çizgide mizah akımının başlıca temsilcileri olarak eserler veren Steinberg, Chaval, Flora, Bosch ve Mose gibi çizerlerin yaklaşımından etkilenerek şahlanan çağdaş karikatür anlayışı: çizginin söze, bir dile dönüştürüleceği bir dönemin kapılarını açmıştır. Bilinen adıyla "50 Kuşağı” , kendilerinden önceki kuşakların yazıya dayalı, yazı kaldırıldığında anlamsız kalan karikatürlerine karşın "çizgide mizah” olarak adlandırılan anlayışı benimsemişlerdir. Genelde çizilen desenin içerisine balonların yerleştirilmediği ve alt yazıların olmadığı bu yeni anlayışta, tüm mesajlar çizgilerdedir. Çizgi - mizah, grafik - mizah ya da humoristik desen , modern grafik gülmece olarak da adlandırılan bu yeni karikatür anlayışı, popüler olmaktan ziyade daha çok düşündürmek hedefinde ilerlemiştir. Bu bağlamda, mizahın güldürme temelinin altında birey ve toplumdaki aksaklıkları, yozlaşmayı, çirkinlikleri düzeltme amacını taşıdığını ve sivri dili, alaycı tavırları, iğneleyiciliği ile halk zekâsının ürettiği bir savunma hattı olduğunu söyleyebilmek mümkündür. Karikatür sanatçısı mimar Tan Oral’ın (Oral, 1998: 52) deyişiyle, "Eğlence dünyasında bir koro vardır. Mizah ise her zaman solo bir çıkıştır. Herkesin aynı havadan çaldığı bir ülke ve dünya orkestrasında arada bir ayağa kalkan ve aykırı bir ses çıkaran solist gibi” hareket eden mizah, siyasal ve toplumsal değişimlerin cereyan ettiği mekânlarda toplumun derinliklerine kadar kök salmıştır. Basın, bugün olduğu gibi 1950-1960 döneminde siyasi bir arena olma ve gündeme yön verme niteliklerini taşımaktaydı. DP iktidarı süresince basından yararlanarak kamuoyunun desteğini sağlamaya çalışmış fakat ekonomik ve toplumsal vaatlerini gerçekleştirmeye çalıştığı siyasal düzlemde, toplumsal buhran yükseldikçe basının muhalefeti de artmıştır. Sorunların iktidar koltuğunda oturan DP ve başta CHP ile diğer muhalefet partilerinin sebebiyet verdiği ortak bir yönetememe halinden kaynaklandığı Taş dergisi tarafından sürekli olarak ifade edilmiştir. Hükümet - muhalefet arasındaki bahar havasının bir düzelip bir bozuluşunu, muhalefetin tepkisini ve Türkiye Köylü Partisi’nin Cumhuriyetçi Millet Partisi ile birleşmesi onun takiben de Hürriyet Partisi’nin Halk Partisi’ne katılması ile gerçekleştirilen güç birliğini çeşitli yazı ve karikatürlerine taşıyan Taş, iktidar kavramının sorunsallaştırıldığını ve mevcut iktisadi - siyasi meselelerin iktidarda olan partiden değil, iktidar olmaktan kaynaklandığını ileri sürmüştür. Huzurun politik değil içtimai olduğunu vurgulayan ve bu problemi idare edilenle, edenler arasında karşılıklı itimat, sevgi ve saygıya, yasalara bağlamakla olacağını işaret eden Taş, demokrasinin olmazsa olmaz ilkelerini savunmuşlardır. Yayınlandıkları dönem sebebiyle Taş, çoğunlukla halkın halk için, halk tarafından yönetimini temel alan demokrasi kavramını sorgulayarak yazı ve çizgi diline taşımıştır. Ülkenin siyasi partilerinin başarıya ulaşması için ülkenin sosyal gerçeklerini hesaplaması gerekliliğine inanan Taş, kişi hak ve özgürlüklerini, ekonomik yapının sınıflar çatışmasını gündeme getirmiştir. Toplantı ve söz hürriyeti, üniversite muhtariyeti, adli teminat, ispat hakkı, seçim emniyeti, basın etiği, gazeteci - kaynak ilişkileri, dönemin Ankara Hilton’u olarak tabir edilen hapishanenin gazetecilerle dolup taşmasını, gazete ve dergi kâğıtlarının tek elden ithaline gidilmesini, ilan ve reklamların tek elden dağıtımının kabul edilişini, özel ticari ilanların da hükümet denetimine girişi gibi iktidarın getirdiği baskı yasalarını eleştirmiştir. Ayrıca, çeşitli yazı ve karikatürleriyle sosyal yaşama dair konuları (kadın - erkek ilişkileri, arkadaşlık - komşuluk, değişen değerler, din, toplumsal inanç ve gelenekler, bayramlar, tarihi miras, sağlık, eğitim) başyazı, köşe yazısı, fıkra, öykü, deneme, araştırma gibi düz metinler ve karikatürlerde yer vermişlerdir. Mizah dergileri hitap ettikleri toplumun ihtiyaçlarını karşılayabildikleri ve gündemi yakalayabildikleri ölçüde başarılı olabilirler. Bu açıdan düşünüldüğünde Taş dergisi , toplumdaki değişmeleri görmüş, gündemi yakalamış ve toplum tarafından benimsenmiştir. DP’nin düşünce yapısını, iktidar anlayışını, idareciliğini toplumsal odaklı bakış açılarıyla tartışmaya açan Taş, kendilerince yanlış ya da kusurlu buldukları her türlü uygulamaya, yozlaşmaya, uygulayıcısı kim olursa olsun muhalefet etmekten çekinmeyerek mizah dili ile tepki vermişlerdir. Dergi içeriğinin incelenmesi sonucunda ele alınan konulara ilişkin yaklaşım biçimlerinin, kullanılan sözcük, çizgi ve fotoğrafların mevcut sosyo - ekonomik ve politik duruma ilişkin eleştirel tavır içerdiği ve bu bağlamda derginin muhalefet söylemi oluşturabilecek bir dili benimsediği söylenebilir. Taş , bu yönüyle yalnızca bir eğlence aracı değil, bir hiciv ve iktidara karşı mücadele biçimi olarak önem kazanmaktadır. Kaynakça: ARIK, Bilal (1998). Değişen Toplum Değişen Karikatür, İstanbul: Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yayınları. ARIK, Bilal (2002). "Kemal Sunal, Levent Kırca ve Cem Yılmaz’ın Mizahına Teorik Bir Bakış”, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, S. 14, İstanbul, s. 111-129. AVCI, Artun (2003). "Toplumsal Eleştiri Söylemi Olarak Mizah ve Gülmece”, Birikim Dergisi, Sayı: 166, İstanbul, s. 80-96. BALCIOĞLU, Semih ve ÖNGÖREN, Ferit (1976). 50 Yılın Türk Karikatürü, İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları. BALKAYA, Adem (2007). "Türk Halk Kültüründe Taşlamaya Küçük Bir Örnek”, Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları, Cilt 1, Sayı 5, s.138-147. BAYRAKTAR, Zülfikar (2011). "Gülme Teorileri ve Gülme Teorilerine Göre fıkraların Tahlili”, Ulusal İletişim Kongresi Gülmenin Arkeolojisi ve Medyada Mizah Olgusu, Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Ulusal İletişim Kongresi Bildiri Kitabı, Erzurum: Mega Ofset, s. 175-180. ÇEVİKER, Turgut (2010). KARİKATÜRKİYE Karikatürlerle Cumhuriyet Tarihi (1923-2008), Cilt 1, İstanbul: NTV Yayınları. FIRLAR, Belma ve ÇELİK, Murat (2010). "Gazete Reklamlarında Mizah: Türk Mizah Reklamlarına İlişkin Tarihsel Bir Analiz”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Volume: 3, İssue: 12, s. 164-177. İNAM, Ahmet (2009). "Felsefede Mizah, Mizahta Felsefe”, Olaylara Farklı Bir Bakış Açısı: Karikatür ODTÜ’lüler Bülteni, Ankara: ODTÜ Mezunları Derneği Yayınları. NESİN, Aziz (1973). Cumhuriyet Döneminde Türk Mizahı, İstanbul: Akbaba Yayınları. NİSAN, Fatma (2012). "Siyasal Söylemin ve İdeolojilerin Gazete Karikatürlerinde Yeniden Üretimi (Örnek Olay 1982 ve 2010 Anayasa Referandum Süreci)”, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Doktora Tezi, Konya. ORAL, Tan (2011) "Gülmenin Hayat, Sanat, Mizah ve Komedi ile Olan İlişkisi”, Ulusal İletişim Kongresi Gülmenin Arkeolojisi ve Medyada Mizah Olgusu, Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Ulusal İletişim Kongresi Bildiri Kitabı, Erzurum: Mega Ofset, s. 167-171. ORAL, Tan (1998). Yaza Çize, İstanbul: İris Yayıncılık. ÖĞÜN, Emre Perrin ve ÇAVDAR, Ayşe (2010). "Yeni Muhalefet Eski Dil: Bir Siyasal İletişim Aracı Olarak Mizah”, Ulusal İletişim Kongresi Gülmenin Arkeolojisi ve Medyada Mizah Olgusu, Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Ulusal İletişim Kongresi Bildiri Kitabı, Erzurum: Mega Ofset, s. 481-493. ÖNGÖREN, Ferit (1959). Yeni Mizah Hikâyeleri Antolojisi Mizah Serisi 3-4, İstanbul: Gar Yayınları. ÖZER, Atila (2007). Karikatür Yazıları, Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Karikatür Sanatını Araştırma Uygulama Merkezi Yayınları. SANDERS, Barry (2001). Kahkahanın Zaferi: Yırtıcı Tarih Olarak Gülme, (Çev: Kemal Atakay), İstanbul: Ayrıntı Yayınları. SELÇUK, Turhan (1998). Grafik Mizah, (Derleyen: Turgut Çeviker), İstanbul: İris Mizah Kültür Yayıncılık. TAŞ haftalık siyasi mizah dergisi, 18 Ekim 1958, cilt:1, sayı 1. TAŞ haftalık siyasi mizah dergisi, 25 Ekim 1958, cilt:1, sayı 2. TAŞ haftalık siyasi mizah dergisi, 1 Kasım 1958, cilt:1, sayı 3. TAŞ haftalık siyasi mizah dergisi, 8 Kasım 1958, cilt:1,sayı 4. TAŞ haftalık siyasi mizah dergisi, 15 Kasım 1958, cilt:1,sayı 5. TAŞ haftalık siyasi mizah dergisi, 22 Kasım 1958, cilt:1, sayı 6. TAŞ haftalık siyasi mizah dergisi, 29 Kasım 1958, cilt:1, sayı 7. TAŞ haftalık siyasi mizah dergisi, 4 Aralık 1958, cilt:1, sayı 8. TAŞ haftalık siyasi mizah dergisi, 11 Aralık 1958, cilt:1,sayı 9. TAŞ haftalık siyasi mizah dergisi, 18 Aralık 1958, cilt:1,sayı 10. TAŞ haftalık siyasi mizah dergisi, 25 Aralık 1958, cilt:1, sayı 11. TAŞ haftalık siyasi mizah dergisi (1 Ocak 1959), cilt:1, sayı 12. TOPUZ, Hıfzı (1997). Başlangıcından Bugüne Dünya Karikatürü, İstanbul: İnkılap Kitapevi. TUNCEL, Işık ve BAHTİYAR Mutlu (2005). "Mizahın Gerçek Yeri Neresi?”, (Editör: M. Bilal Arık), Türk Basınına Eleştirel Bir Bakış Denemesi: Kral Çıplak, Konya: Tablet Kitabevi, s 98-114. TÜRKÇE SÖZLÜK, (2005). Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. TÜRKMEN, Fikret (2000). "Osmanlı Döneminde Türk Mizahı”, Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, Sayı IV, İzmir: Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Yayını, s. 1-10. YAKAR, Fahri (2013). Mizahın Gücü-Başlangıcından Günümüze kadar Türk ve Dünya Edebiyatında Mizah, İstanbul: Kastaş Yayınevi. YÜCEBAŞ, Hilmi (1958). Türk Mizahçıları Nüktedanlar ve Şairler, İstanbul: Orhan Mete ve Ortağı Kol. Şti. Matbaası. YÜCEL, M. Serhan (2001). Demokrat Parti, İstanbul: Ülke Kitapları.Keywords : Demokrat Parti, basın, mizah, taş