İslâm açısından mahşerde ödüle layık olacakların özellikleri
Authors : Zübeyir Karataş
Pages : 298-314
Doi:10.21733/ibad.901244
View : 11 | Download : 6
Publication Date : 2021-12-01
Article Type : Research
Abstract :Kur’ân’ın indiriliş gayesi insanların dünya ve ahiret mutluluğunu temin etmektir. Kur’ân, kendisine tabi olup hükümlerini icra edenlere ahiret mutluluğunun yanı sıra dünya mutluluğunu da vadetmektedir. Bir başka ifadeyle Kur’ân, müntesiplerine mutluluk ve saadeti hem dünyada ve hem de ahirette vereceğini açık bir şekilde ifade etmiştir. Ancak Kur’ân’ın en büyük mükâfat ve ödülleri, şüphesiz ahirette gerçekleşecektir. Dünya hayatındaki ödül ve mükâfatlar ahiretteki ödül ve mükâfatlara nazaran kıyas kabul etmediği bir vakıadır. Aynı zamanda Kur’ân, ısrarlı bir şekilde insanları ebedi alem olan ahiret yurdu için çalışmaya ve hazırlıklarını o minval üzerinde yapmalarını talep etmiştir. Zira Kur’ân, ilk inen ayetlerinden başlamak üzere ahiret hayatının ne denli önemli olduğunu bir taraftan beyan ederken diğer taraftan da ahirette ödüle layık olacak olanların özelliklerini de zikretmektedir. Kur’ân, dünya hayatının gaye ve önemini; ebedi alem olan ahiret yurdunun kazanılmasına vesile olarak açıklar. Kur’ân’ın bu yaklaşımından yola çıkarak ahiret kelimesinin anlamını ve ahirette mükafata layık olacak olanların özelliklerini bilmek son derece önem arz etmektedir. Bu makalemizde Kur’ân’da ahiret kelimesinin kullanıldığı anlamlar ve ahirette mükâfata layık olacak olanların bazı özellikleri zikredilecektir.Keywords : Tefsir, Kur'ân, Ahiret, Hesap, Arş, Hulûd