- Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
- Vol: 12 Issue: 1
- TARİHSEL SÜREÇTEN GÜNÜMÜZE MECLİSİN, DEVLET YÖNETİMİ VE KARAR ALMA ÜZERİNE ETKİSİ
TARİHSEL SÜREÇTEN GÜNÜMÜZE MECLİSİN, DEVLET YÖNETİMİ VE KARAR ALMA ÜZERİNE ETKİSİ
Authors : Sinan YAZICI, İsmail DURSUNOĞLU
Pages : 91-111
Doi:10.17218/hititsosbil.472294
View : 18 | Download : 2
Publication Date : 2019-06-30
Article Type : Research
Abstract :Tarihsel süreçten günümüze kadar kurulan Türk Devletlerindeki meclis yapılanmasının rolü ve işlevi teorik bağlamda ele alınarak, meclisin devlet yönetimi ve karar alma üzerindeki etkisinin incelendiği bu çalışmada, genel olarak meclisin devlet yönetimi üzerinde etkin bir rolünün olduğu, karar alma bağlamında meclisin en üst karar alma organlarından biri olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bununla birlikte tarihsel süreç içinde zaman zaman meclis kurumunun devlet yönetimi ve karar alma bağlamında etkisiz kaldığı dönemler de bulunmaktadır. Osmanlının yükselme devri ile birlikte meclis kurumunun devlet yönetiminde etkisiz ve karar almada yetkisiz bir kuruma dönüşmüş, tüm yetkiler padişahta toplanmıştır. Osmanlının son dönemlerinde meclis, devlet yönetiminde yeniden etkin bir kuruma dönüştürülmeye çalışılsa da, yapılan düzenlemeler yetersiz kalmış ve karar alma noktasında padişahın meclis üzerindeki etkisi giderilememiştir. Türkiye Cumhuriyetinin kurulması ile birlikte yapılan anayasal düzenlemeler ile yasama, yürütme ve yargı güçleri ayrılmış, devlet yönetiminde meclis yasama ve yürütmeyi denetleme işlevlerine kavuşturulmuştur. Ancak 1923-1950 döneminde tek partili sistemin hayatta olması nedeniyle, meclisin yürütmeyi denetleme veya kısıtlama işlevlerinin anayasal anlamda ve modern devlet yönetimi bağlamında yerine getirmesi mümkün olmamıştır. Çok partili dönemde meclis asli fonksiyonlarına döndürülmüş olsa da, askeri darbeler, siyasal çekişmeler vb. gibi nedenler yüzünden meclis asli fonksiyonlarından uzaklaşmış, kimi zaman yönetim tıkanıklarının da asli unsuru haline gelmiştir. 16 Nisan 2017 tarihli referandum ile başlayan ve 24 Haziran 2018 tarihli seçimler ile hayata geçirilen Cumhurbaşkanlığı Yönetim veya Hükümet Sistemi ile meclis, devlet yönetiminde asli fonksiyonu olan yasama faaliyetlerine döndürülmüş, yürütme üzerindeki olumsuz (güvenoyu, gensoru, vb.) etkileri de ortadan kaldırılmıştır. Türk Devlet geleneğinde meclis kurumu vazgeçilmez ve asli bir unsur olarak her zaman var olmuş ve bundan sonraki süreçlerde de var olacaktır. Ancak meclisin devlet yönetimi ve karar alma bağlamında, yürütmeyi kısıtlayıcı ve yürütme üzerinde tahakküm kuran bir kurumdan ziyade, yasama ve denetleme fonksiyonları ile etkin bir kurum olması gerekmektedir. Dolayısı ile meclisler hükümet veya devlet yıkan bir kurum olmak yerine, asli görevlerini yerine getiren bir kurum olarak var olmalıdırlar. Bununla birlikte devletlerin devamlılığı ve etkin bir devlet yönetimi için, güçler ayrılığı ilkesinden taviz verilmemeli, yasama, yürütme ve yargı erkleri anayasal çerçevede bağımsız ve birbirleri üzerinde tahakküm kurmadan faaliyetlerini yürütmeleri gerekmektedir.Keywords : Türk Devlet Geleneği, Meclis, Devlet Yönetimi