- Hitit İlahiyat Dergisi
- Vol: 19 Issue: 2
- II. Meşrutiyet Sonrası Osmanlı Türkiye'sinde Pozitivizm Telakkisi: Hüseyin Cahid ve Ahmed Şuayb Bağl...
II. Meşrutiyet Sonrası Osmanlı Türkiye'sinde Pozitivizm Telakkisi: Hüseyin Cahid ve Ahmed Şuayb Bağlamında Bir İnceleme
Authors : Adnan Ihtiyar
Pages : 709-731
Doi:10.14395/hititilahiyat.764341
View : 13 | Download : 6
Publication Date : 2020-12-30
Article Type : Research
Abstract :XIX. Yüzyılın ikinci yarısı ile beraber bütün Avrupa ülkelerinde giderek yaygınlık kazanan pozitivist düşünce, tüm dünyada olduğu gibi, Osmanlı aydınlarından bazılarını da etkilemiştir. Şüphesiz ki bu durumun kişisel ve siyasal birtakım sebeplerinin yanı sıra birçok farklı nedeni de söz konusudur. Ancak, kanaatimizce bunlardan en mühim olanı, Batı dünyasını izlemeye ve modern akımlarla bir şekilde temas kurmaya çalışan bazı aydınların medeniyet bakımından geri kalmışlıklarının sebebini bilimsel zihniyete sahip olmamaya bağlamalarıdır. Dolayısıyla onlar, kendi coğrafyalarında pozitif (müsbet) bilimlere özgü metot ve anlayışların yerleşmesi için pozitivist felsefeyi yaymanın uygun bir yol olduğunu düşünmüşlerdir. Bu makalede, Osmanlı mütefekkirlerinden Hüseyin Cahid Yalçın ve Ahmed Şuayb örnekliğinde, pozitivizmin II. Meşrutiyet sonrası Osmanlı Türkiye\'sinin aydınları üzerindeki etkisi incelenmektedir. Bu iki pozitivist düşünürün pozitivist Fransız filozofu Hippolyte Taine\'den ciddi anlamda etkilendikleri ve zihin dünyalarını esas olarak onun düşünceleri etrafında şekillendirdikleri görülmektedir. Bu iki aydının gerek entelektüel faaliyeti gerekse de sonraki dönemlerin düşünce ortamı üzerindeki etkileri nazar-ı itibara alındığında, II. Meşrutiyet sonrası Osmanlı Türkiye\'sinde pozitivizm açısından ne denli önemli oldukları aşikâr olmaktadır. Bu bağlamda bir taraftan Taine\'in, pozitivizmin Türkiye’ye girişinde ne kadar etkili olduğunun tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Diğer taraftan, Hüseyin Cahid ve Ahmed Şuayb\'ın zihniyet dünyası ve anlayışlarına yön veren pozitivist fikirler incelenmek ve mukayese edilmek suretiyle, temel olarak \"niçin pozitivizm?\" sorusuna cevap aranmakta ve bu yönelimin arkasındaki amacın izleri sürülmeye çalışılmaktadır. Burada belirtilmelidir ki, gerek Hüseyin Cahid gerekse de Ahmed Şuayb\'ın pozitivizm anlayışları ile ilgili olarak yapılan önceki çalışmalarda, onların pozitivist fikirleri özel olarak ele alınmadığı gibi onların pozitivizm telakkilerini yönlendiren gaye de ihmal edilmiştir. Bu çalışmada görüleceği gibi, bu durum her iki düşünürün fikirlerinin sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesini engellemiştir. Binaenaleyh, burada Hüseyin Cahid\'in fikirlerinin incelenmesi için Servet-i Fünûn yazıları, Ahmed Şuayb\'ın fikirleri için ise Hayât ve Kitâblar adlı eseri esas alınmıştır. Hüseyin Cahid, Renan\'ı şiir ve sanata karşı tavırları nedeniyle tenkit ederek onun görüşlerini reddetmiş ve bir sanatkârın zamanının bilimsel gelişmelerine vakıf olması gerektiğini savunmuştur. Dolayısıyla bilim ve sanat hiçbir şekilde birbirlerinin yerine ikame edilebilecek şeyler değildir. Bu çerçevede, düşünürümüzün bilim ve sanat ilişkisine dair başarılı bir uzlaşmacı perspektif sunmuş olması, hakikaten kayda değer bir nokta olarak karşımıza çıkacaktır. Bu tespiti konumuz bakımından daha önemli kılan sonuç, bize Cahid\'in esas olarak yapmaya gayret ettiği şeyin Türkiye\'de pozitif bilimlere özgü bir metot yerleştirmek olduğunu göstermesidir. Cahid, özellikle edebiyat ve estetik alanlarında Taine\'den ciddi anlamda etkilenmiş ve ona dayanmıştır. Genel olarak Taine ve onu destekleyen düşünürlerin dışında hiçbir pozitivistin fikirlerine yer vermeyen düşünür, aynı şekilde Comte\'un düşüncelerine de doğrudan müracaat etmemiştir. Hüseyin Cahid\'e kıyasen pozitivizmi daha geniş bir şekilde ele alan Ahmed Şuayb\'a gelince, onun tipik bir pozitivist profiline sahip olduğu görülmüştür. Bununla birlikte, her iki düşünür Taine\'e uyarak ahlak alanına tabiî bilimlerde izlenen yöntemi tatbik etmişlerdir. Determinizmin, pozitivizmin bir neticesi olması ve Taine\'in düşüncesindeki tüm bilimsel eleştiri ve gelişmelerin temelinde bulunması, hem Hüseyin Cahid hem de Ahmed Şuayb\'ın determinizmi benimsemeleri noktasında doğrudan rol oynamıştır. Sonuç olarak, pozitivizmin Osmanlı Türkiye\'sine girişinde Taine\'in en az Comte kadar büyük bir tesiri olduğu görülmüştür. Hüseyin Cahid ve Ahmed Şuayb onun düşüncelerinin etkisinde o derece kalmışlardır ki, onun fikirlerini aynen aktarıp kendi fikirleri gibi benimsemişlerdir. Öte yandan görülüyor ki, pozitivizmin tercih edilmesindeki asıl gayenin Osmanlı\'nın medeniyet bakımından geri kalmışlığını telafi etmek, bilimsel bir zihniyet kazandırmak ve müsbet bilimlere özgü anlayışları yerleştirmektir ki, bu sonuç yukarıda dile getirdiğimiz tezi doğrulamaktadır. Her iki düşünürün yazı ve fikirlerinin, yaşamış oldukları sıkıntılı dönem için çözüm arayışının ve Osmanlı\'yı Batı medeniyetinin seviyesine ulaştırma isteğinin bir sonucu olduğu görülmektedir.Keywords : Felsefe, Osmanlı düşüncesi, Pozitivizm, Hüseyin Cahid Yalçın, Ahmed Şuayb, Hippolyte Taine