- Harran İlahiyat Dergisi
- Issue: 48
- Mümtehine Sûresinin Muhtevası ve 5. Âyeti Bağlamında Mü’minlerin İnkârcılar için Fitne Olması Mesele...
Mümtehine Sûresinin Muhtevası ve 5. Âyeti Bağlamında Mü’minlerin İnkârcılar için Fitne Olması Meselesi
Authors : Mehmet DEMİR
Pages : 147-165
Doi:10.30623/hij.1173223
View : 5 | Download : 2
Publication Date : 2022-12-15
Article Type : Research
Abstract :İnsanların inançları, ahlâkî yapıları, hal ve hareketleri birbirinden farklılık arz etmektedir. Hayatta insanların bir kısmı iyi rolü bir kısmı ise kötü rolü oynamaktadır. Başka bir ifadeyle bazı insanlar hakkı, adaleti, iyiliği ortaya koymaya çalışırken bazıları ise tam tersine batılı, zulmü, kötülüğü tercih etmektedir. Ancak şu da bir gerçektir ki neyi tercih ederse etsin her insan, ölünceye kadar devam eden bir imtihan içerisindedir. Bu imtihan sürecinde iman ehli kimselerin imtihanı ile inkârcıların imtihanı bazen farklı şekillerde olabilmektedir. Mümtehine sûresi 5. âyette mü’minler hakkında kullanılan bir ifade bu hususta dikkat çekmektedir. Bu âyette mü’minlerin, "Rabbimiz! Bizi, inkâr edenler için bir fitne konusu yapma” şeklindeki ifadeleri, mü’minlerin inkârcılar için nasıl bir fitne aracı olacağına dair birtakım soruları akla getirmektedir. Bu çalışmamızda Mümtehine sûresi 5. âyette geçen bu ifadenin muhtemel manalarının tespitine ve tahliline yer verilmiş, sûrenin genel muhtevası ve diğer âyetlerle bağlantısı üzerinde durulmuştur. Mümtehine sûresi, muhtevası itibarıyla genel çerçevede bütün insanları, özelde ise mü’minleri alakadar etmektedir. Sûre, Yüce Allah’a ve mü’minlere duydukları kin ve nefreti, söylem ve eylemleri ile açıkça gösterenlere karşı mü’minlerin takınmaları gereken tavırlar hakkında ehemmiyeti haiz birtakım bilgiler içermektedir. Hayatı mü’mince yaşama hususunda Hz. İbrahim’i ve ona tabi olanları örnek olarak göstermektedir. Bu çalışmanın amacı, Mümtehine sûresinin inşa etmeyi hedeflediği ideal mü’minin niteliklerini ortaya koymak, sûrenin genel muhtevası ile 5. âyette verilmek istenen mesajın bağlantılarını tespit etmek, bu meyanda mü’minlerin inkârcılar için fitne konusu olmasının ne gibi manalara gelebileceğini ve bu âyet vesilesiyle mü’minlere verilmek istenen mesajları irdelemektir. Çalışmada, Mümtehine sûresinde yer alan her âyet, emir ve nehiyler bağlamında tazammun ettiği hususlarla birlikte ele alınmıştır. Sûrenin her âyeti ayrı ayrı izah edilerek 5. âyetle irtibatı tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu çerçevede 5. âyette söz konusu edilen fitne kavramı üzerinde durulmuş, mü’minlerin hangi açılardan inkârcılar için fitne olabileceği hususu, çeşitli tefsirlerden istifade edilerek ortaya konmaya gayret edilmiştir. Mü’minlerin inkârcılar için fitne olması meselesi, muhtelif şekillerde izah edilmiştir. Bazı müfessirlerce mü’minlerin düşmanlara yenik düşmeleri, bizzat onların eliyle veya onlar vesilesiyle acı ve ıstıraplara duçar olmaları olarak yorumlanmıştır. Ayrıca mü’minlerin mağlubiyeti veya düştükleri kötü durumlar nedeniyle inkâr ehlinin, "mü’minlerin iddiası doğru olsaydı, itimat ettikleri Allah onları desteklerdi yahut bu kötü duruma maruz kalmazlardı” düşüncesine kapılıp kendilerini hakikat ve istikamet üzere görmeleri yani mü’minlerin kötü durumu sebebiyle yanılgıya düşmeleri şeklinde yorumlanmıştır. Bunun yanı sıra Yüce Allah’ın, mü’minlerin aleyhine inkârcılara daha fazla dünyevi imkân vermesi olarak da açıklanmıştır. Yapılan araştırma sonucunda, Mümtehine sûresinin ana temasının mü’minlerin Yüce Allah’ın emir, nehiy ve tavsiyelerine göre hareket ederek her türlü fitneden sakınmaları, bütün insanlara güzel örnek olmaları, yaşadıkları muhitlerde huzuru temin etmeleri olduğu, 5. âyetin de bu konularla bağlantılı olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla mü’minlerin Müslüman olmayanlara, bilhassa inkârcılara bir fitne konusu olmaktan, kendilerinden beklenmeyen her türlü zarar ve kötülükten uzak durmaları gerekmektedir. Mü’minlerin, Yüce Allah’ın rızasını kazanmak için samimiyetle O’nun buyruklarına riayet etmeleri, bu konuda Hz. İbrahim’i ve ona tabi olanları, ayrıca Hz. Peygamber’i örnek almaları, bununla birlikte batıl yolda olanların hegemonyası altına girip onların hak üzere olduklarına dair yanıltıcı bir algı oluşturmamaları gerektiğine dikkat çekilmiştir. Bunun yanında sûrede işaret edilen Hudeybiye Barış Antlaşması sonrası toplumda kadının statüsü belirlenmiş, ona ait mehir, irade beyanı, karar verme gibi bazı hakları tescil edilmiştir. Muhacir mü’min kadınların Hz. Peygamber’e gelerek biat etmeleri, ona karşı gelmeyecekleri hususunda söz vermeleri, onların bahsedilen durumunu müşahhas hale getirmiştir.Keywords : Tefsir, Mümtehine Sûresi, Mü’minler, Fitne, Sığınma, İnkârcılar