- Harran İlahiyat Dergisi
- Issue: 48
- Sultan Abdülmecid’in Ahmed Kuddûsî ve Dönemin Sûfîleriyle Münasebetleri
Sultan Abdülmecid’in Ahmed Kuddûsî ve Dönemin Sûfîleriyle Münasebetleri
Authors : Abdulvahap Yildiz
Pages : 131-146
Doi:10.30623/hij.1131258
View : 11 | Download : 7
Publication Date : 2022-12-15
Article Type : Research
Abstract :Osmanlı Sultanı Abdülmecid (1839-1861), birçok Osmanlı padişahı gibi âlim ve zâhidlerle beraber olmayı, onlarla görüşmeyi, gönüllerini kazanmayı arzu etmiş ve onlara maddî yardımda bulunmuş ve nasihatlarını da dinlemiştir. Nakşî-Hâlidî şeyhlerinden âlim ve sûfî Ahmed Ziyâeddîn Gümüşhânevî (ö. 1311/1893), belli zamanlarda Abdülmecid ile görüşürdü. Sultan Abdülmecid, fırsat buldukça mevlevîhâneleri ziyâret eder ve Mevlevîlere maddî destekte bulunurdu. Döneminde Darü’l-Mesnevîler açılmış, İstanbul’da bilinen iki Darü’l-Mesnevî’nin açılışında kendisi hazır bulunmuştur. Kendisi Nakşî-Hâlidî tarikatına intisap edip bir tekke yaptırmıştır. Yine Abdülmecid, Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî’nin (ö. 1242/1827) Şam’da bulunan Salihiye’deki kabrine bir türbe ile bir zaviye yaptırmış ve bunların bakımı için bir ödenek ayırmıştır. Abdülmecid, bazı sûfîlerin sanat erbabı olabilmesi amacıyla onlara yardımcı olmuştur. Sultan Abdülmecid’in değer verdiği ve muhabbet duyduğu ilgi ve alaka gösterdiği sûfîlerden birisi de Ahmed Kuddûsî’dir (ö. 1266/1849). Abdülmecîd, Kuddûsî ile görüşmüş vaz, nasihatlerini dinlemiş ve aralarında samimi bir dostluk oluşmuştur. Buna mukabil olarak Kuddûsî, eserlerinde özelikle Dîvân’ında Sultan Abdülmecid’i hayırla andığı gibi halkı da Sultan Abdülmecid’e dua etmeye davet etmiştir. Kuddûsî, Osmanlı Sultanlarından I. Abdülhamid (1774-1789), III. Selim (1789-1807), IV. Mustafa (1808-1839) ve Abdülmecid hanların yönetimine şahit olmuş ve bu padişahlar arasında sadece Abdülmecid’den sitayiş ile bahsetmiş icraatlarını övüp kendisine duada bulunmuştur. Kuddûsî’nin Abdülmecid’i medh ve sena etmesinin sebebi yukarıda zikrettiğimiz gibi onun dinî vecibelerini yerine getirmedeki duyarlığı ve tarikat ehli ile iyi ilişkiler içinde olmasından kaynaklandığını kolaylıkla söyleyebiliriz. Sultan Abdülmecid; yumuşak tabiatlı, hassas, merhametli, yardımsever, eli açık ve dinî vecibelerini yerine getirmede özen gösteren bir padişahtı. Düzenli Kur’ân-ı Kerîm tilâvet eder, hayır ve hasenatta bulunurdu. Ahmed Kuddûsî’ye göre; Sultan Abdülmecid saf temiz kalpli bir padişah olduğu gibi zamanının eşi ve benzeri olmayan müstesnâ insanlarından birisidir. Kuddûsî, Dîvân’ında Sultan Abdülmecid’in çok cömert olduğunu ve Allah’ın sâlih kullarına ve dostlarına karşı muhabbet duyduğunu, bütün halka ve muhtaçlara ihsân ve ikrâmda bulunduğunu ifade etmektedir. Ayrıca Divân’ında Sultan Abdülmecid’in Hak aşığı olduğunu, Hak âşıklarını ve sûfîleri çok sevdiğini, onlarla iftihar ettiğini fakat bunun yanında fesat ve fitne ehlini ise hiç sevmediğini onlardan uzak durmaya çalıştığını zikreder. Kuddûsî, insanları cahilce Halife Sultan Abdülmecid’i yermemeleri gerektiği konusunda da ikazda bulunur. Çünkü Kuddûsî’nin nazarında zaman ahir zamandır. Ahir zaman fitne ve fesadından Cenâb-ı Hakk’a sığınmak gerekir ve bu zamanda Padişah’a ve ehl-i İslâm’a çok dua etmek ise elzemdir. Zira İslâm âlemi çeşitli musibet ve fitnelerle karşı karşıyadır. Yenilikçi padişahlardan biri olan Sultan Abdülmecid, yaptığı bütün yenilikleri şeriat kuralarına mutabık yapmak zorunda olduğu bilinciyle hareket ederdi. Yalınız Abdülmecid, devlete dönemin hal ve vaziyetine uygun bir intizam vermekten başka bir yol bulunmadığının fikrine sahipti. Bu sebepten Islahatçı fikirleri taşıyan, devlet ricâlini desteklerdi. Kendisi önceki padişahların uyguladığı bazı gelenek ve usullerde düzenlemeler yapmaya çalıştı. Sultanların sarayda kapalı kalma adetlerini kaldırarak zaman zaman halkın arasına katıldı ve onların problemleriyle ilgilendi. Bilhassa camilerde düzenlenen icâzet törenlerinde, askerî okullarda yapılan sınavlarda hazır bulundu Burada bulunan öğrenci ve hocaları gayrete getiren konuşmalar yaptı. Abdülmecid, halkın ihtiyaçlarını yerinde müşahede etmek ve şikâyetlerini dinlemek için memleket içinde zaman zaman seyahatler yaptı. Döneminde siyasî, içtimâî kültürel ve manevî alanlarda halka daha serbest ve hür hareket etme imkânı sağlandı. Sultan Abdülmecid eğitim alanında birçok reform yaptı ve halkın hürmet ettiği ehl-i ilme ve sufîlere önem verdi, sosyal ve ekonomik sıkıntılar içinde olan halka yardımcı olmakla halkın güvenini, sevgisini ve hürmetini kazandı. Sultan Abdülmecid gittiği şehirlerde merasimlerle karşılandı ve uğurlandı. O’nun için kurbanlar kesildi.Keywords : Tasavvuf, Sultan Abdülmecid, Ahmed Kuddûsî, Dîvân, Osmanlı Padişahları