Mehmed Âkif’in Vefası, Mehmed Âkif’e Vefasızlık
Authors : Levent Bilgi
Pages : 185-208
Doi:10.30623/hij.1090896
View : 14 | Download : 4
Publication Date : 2022-06-15
Article Type : Research
Abstract :Araştırmamızın konusu Mehmed Âkif Ersoy’un vefa duygusu ve kendisine yapılan vefasızlıklardır. Âkif inandığı gibi yaşayan, yaşadığı gibi inanan şair, nasir, mütefekkir insanlarımızın başında gelir. Âkif’in vefası, onun şahsiyetinin, dürüstlüğünün, imanının yansımasıdır. Âkif için inançlarına, değerlerine, dostlarına vefalı olmak bir yaşama tarzıdır. Adeta Âkif, değerleri, prensipleri için yaşayan insandır. Bu yazımızda Âkif’i tanıma açısından onun vefasının yansımalarının izlerini sürmek istiyoruz. Araştırmamızın amacı yazar eser bileşenlerini tespit etmektir. Birçok yazarın hayatları ile yazdıkları örtüşür. Mehmed Âkif Ersoy hayatı ile eseri en yoğun bir şekilde örtüşen yazarlarımızdandır. Âkif’in ilmi, imanı, bilgisi, ahlakı, doğruluğu, vefası, vatan, millet sevgisi, eserlerine de yansır. Mehmed Âkif yazdığını özümseyen, yazdığı gibi yaşamayı ilke edinen nadir insanlardan biridir. Âkif’in karakterinin gelişmesinde ailesinin, özellikle babasının çok önemi vardır. Babası Tahir Efendi ona sadece ilim, iman değil, insanlığı da öğretmiştir. Âkif’de vatan, millet, insan, Allah sevgisi yaşadığı ortamda gelişip büyümüştür. Âkif dostlarına, sevdiklerine karşı yumuşak, şefkatliyken; din, vatan, millet düşmanlarına karşı çok şiddetlidir. Âkif, yaşadığı zamanın, hayatın cilvelerinin tüm sınamalarına rağmen vefa duygusunu hep yaşayan ve yaşatan insandır. Vefa onun şiirlerinde, nesirlerinde ve bütün hayatının safhalarında görülür. Mehmed Âkif’in yaşayışı gibi vefası da Kur’an, hadis, icma ve inanca dayanmaktadır. O vefalı bir eş, vefalı bir dost ve vefalı bir şairdir. Âkif’in imanı vefayı olmazsa olmaz biçimde gerektirmektedir. Bu çalışmamızda Mehmed Âkif’in şiirlerinde, hayatında imanî vefa anlayışını ve bunu yaşama şeklini ortaya koymaya çalıştık. Çalışmamızın metodu olarak giriş bölümünde Âkif’in yetişme ortamına değindik. Daha sonra Âkif’in değerlerine karşı vefasını ele aldık. Âkif’in en büyük vefası vatanına, milletine, dinine olandır. O hayatı boyunca dur durak bilmeden vatanı ve milleti uğruna çalışmış, çabalamıştır. Onun vatan, din ve millet sevgisi sadece sözlerden, sloganlardan ibaret değildir. Âkif, Harbiye Nezareti tarafından kurulan Teşkilat-ı Mahsusa tarafından Almanya ve Arabistan’a vatan, millet için çalışmak üzere gönderilmiştir. Buralarda canını dişine takarak çalışmış, vatana olan bağlılığını göstermiştir. Bazı Arap aşiretleri Âkif’in gayretleri sayesinde İngiliz siyasetine alet olmaktan kurtulmuşlardır. Ayrıca Âkif, Millî Mücadeleye bizzat katılarak vatanına ve milletine sevgisini, vefasını göstermiştir. Âkif’in dine olan ilgisi, vefası çocukluk yıllarından başlayarak ölümüne kadar devam etmiştir. Çalışmamızın ikinci bölümünde Âkif’in dostlarına karşı vefası ele alınmıştır. Bunlar arasından babası Tahir Efendi, Babanzade Ahmed Naim, Ali Şevket Hoca, Hasan Basri Çantay, Hüseyin Avni Ulaş, Fatin Gökmen Hoca, Ferid Kam Bey, Neyzen Tevfik Kolaylı, Şerif Muhiddin Targan, Hasan Rıza Efendi, Hasan Tahsin, İbrahim Bey, Yozgatlı Hacı Mahmut Efendi, Hoca Mustafa Efendi, Midhat Cemal Kuntay, Şeyh Sâdî-i Şirâzî’nin Âkif ile ilişkileri ve Âkif’in şiirlerinde geçen şekliyle bilgi verilmiştir. Üçüncü bölümde Mehmed Âkif’in şiirlerinde işlediği vefa konuları ele alınmıştır. Bu şiirlerde özellikle vefa kelimesinin geçtiği yerler işlenmiştir. Âkif’in vefasının sadece manevi değerler ve insanlar için olmadığı, sopa, mezar gibi maddi varlıklar hakkında da olduğu görülmüştür. Bunun yanında Âkif, şiirlerinde özellikle vatan, millet, din konularını vefa ile ilişkilendirmiştir. Çalışmamızın son kısmı olan dördüncü bölümde, döneminde Âkif’e yapılan vefasızlıklar ele alınmıştır. Âkif bilhassa İkinci Meclis’in kurulmasından sonra türlü vefasızlıklara uğramıştır. Çeşitli yazarlar kendisini ve şiirlerini eleştirmeye başlamışlardır. Bu bölümde yapılan bu vefasızlıklara örnekler verilmiştir. Âkif’in bu eleştirilere ve kendisine yapılan vefasızlıklara karşı tutumu ele alınmıştır. Çalışmamızdan çıkarmış olduğumuz sonuç ise Âkif’in inandığı gibi yazan ve inandığı gibi vefa ile yaşayan bir şair olduğudur. Onun en büyük vefası değerlerine, inançlarına, vatanına, milletine, dostlarına karşı tavrıdır. Âkif inançlarına, düşüncelerine ve dostlarına karşı vefayı dünya nimetlerine değişmeyen karakter abidesi bir şahsiyettir.Keywords : Türk İslâm Edebiyatı, Mehmed Âkif Ersoy, Vefa, Vefasızlık, Değerler, Dostluk