Ortadoğu’daki Siyasi Olayların Dinî Arka Planı
Authors : İlyas AKYÜZOĞLU
Pages : 1-19
Doi:10.30623/hij.1029503
View : 13 | Download : 3
Publication Date : 2022-06-15
Article Type : Research
Abstract :Ortadoğu, yaşanan işgaller, savaşlar ve terör eylemleri nedeniyle yüz yılı aşkın bir zamandan beri istikrardan uzak bir coğrafya haline gelmiş durumdadır. Terör ve savaşın mağduru olan bu coğrafya, kaosun esas müsebbibi olan küresel hegemonyaya ait kitle iletişim araçlarının da yoğun propagandasıyla bataklık şeklinde tarif edilmeye başlanmıştır. Terör ve şiddet yüzünden bedel ödemek zorunda kalan bölge halkı ise böylece zihinlerde terörle eşitlenerek bir daha mağdur edilmektedir. Makale, metot olarak bölgedeki çatışmanın taraflarının zihniyet çözümlemelerinden yola çıkarak bir durum tespiti yapmaya çalışacaktır. Çünkü olayları sadece petrol ve stratejik enerji kaynaklarının kontrol edilmesi amacıyla girilen askerî mücadele olarak okursak hakikati yakalayamayız. Şunu da göz ardı etmemeliyiz ki Ortadoğu coğrafyasında yaşanan olayların tabii ki çok farklı aktörleri ve teke indirgenmesi oldukça zor olan sebepleri vardır. Bir de bölgedeki istikrarsızlık ve kaos yıllardır devam ettiği ve birbirlerinden tamamen bağımsız etkenler de sürece dahil olduğu için sorunlar girift bir hale gelmiştir. Bundan dolayı olayları hangi bakış açısıyla ele alırsak alalım (siyasi, ekonomik, kültürel, dinî vs.) ortaya koyacağımız teoriye uygun bir gerekçe bulmak çok da zor olmayacaktır. Çalışmamız bu gerçeği göz ardı etmemektedir. Fakat Ortadoğu’da yaşanan olaylara dikkatle eğildiğimizde, sebepler konusunda, her ne kadar siyasi ve sosyoekonomik gerekçeler ön plana çıkarılsa da bütün aktörlerin meşruiyetlerini aslında dinden aldıklarını görebiliriz. Yani kaosun müsebbibi olan bütün taraflar, açıkça itiraf etmeseler de temelde dinî sâiklerle hareket etmekte, dinî gerekçelerle coğrafyada varlıklarını ikame etmektedirler. Bu aktörlerin birincisi ve dominant olanı Amerika Birleşik Devletleri’dir. Aslında ABD, istediği takdirde hem bölgedeki kaosu bitirebilecek hem de barışçıl yollardan bölgenin kaynaklarını sömürebilecek enstrümanlara sahipken bu yolu tercih etmemesinin sebebi Amerikan siyasetini Ortadoğu’daki siyasi/toplumsal olaylarda taraf olması için yönlendiren Protestan Evanjeliklerdir. ABD’nin Ortadoğu’da yaşanan olaylardaki tutumunu ve uyguladığı politikaları incelediğimizde, Evanjeliklerin eskatolojik hedefleri ile birebir örtüştüğünü görürüz. Bölgedeki siyasi ve sosyal olaylara eskatolojik bir yaklaşımla müdahil olan diğer bir güç odağı ise ideolojik Şîa’dır. Hz. Muhammed’in yegâne mirasçısı olduğunu iddia eden bu düşünce biçimi Ortadoğu’yu kendi ideolojisi çerçevesinde şekillendirebilmek için bölgesel bütün olaylarda açık-gizli roller üstlenmeye gayret etmektedir. Ortadoğu coğrafyasındaki şiddet ve kaosun kaynağı olan üçüncü aktörse, diğer iki aktörün bu coğrafyada tatbik etmeye çalıştığı projelere dolaylı/dolaysız meşruiyet sağlayan, tarihsel olarak da İslâm coğrafyasında her zaman terörü besleyen Hâricî düşünce biçimidir. Hâricî düşünce, çerçevesini kendilerinin belirlediği ve idealize etmiş olduğu İslâmî hayatın dışındaki herhangi bir yorum veya şekli tekfîr konusu yapmaktadır. Makalede bu üç yapı, hedefleri ve Ortadoğu coğrafyasında yaşanan olaylardaki etkileri açısından incelenecektir. Dayandıkları kaynaklar itibariyle birer dinî mezhep/tarikat/cemaat olan bu üç ideolojinin bölgedeki siyasi olaylarda aktif rol almasının tarihsel ve teorik temelleri ortaya konulacaktır. Tespitler yapılırken ideolojik okumalardan uzak durulacak; olaylar, de facto gerçekliklerden kopuk bir üslupla değil de sebep ve sonuçları itibariyle anlamlı bir bütünsellik içerisinde ele alınacaktır.Keywords : İslâm Tarihi, Ortadoğu, Siyasi Olaylar, Evanjelik Düşünce, Şiîlik, Hâricîlik.