Fonetik Hataların Âyetlerde Yol Açacağı Anlam Bozulmaları
Authors : Sait Bosat
Pages : 102-127
Doi:10.30623/hij.1022285
View : 21 | Download : 7
Publication Date : 2022-06-15
Article Type : Research
Abstract :Allah Teâlâ’nın Peygamberi vasıtasıyla gönderdiği mukaddes kitabı anlamına uygun bir tarzda kırâat etmek bizzat Allah’ın emridir. Kur'ân-ı Kerîm’i okumak; herkesin kolayına geldiği şekilde kuralsız bir biçimde değil aksine onun doğru seslendirilmesi için konulmuş tecvit ilminin gereklerine uygun okunmasını ifade eder. Yüce Allah, Furkân sûresinin 32. âyetinde, Kur'ân-ı ağır ağır okuduğunu (parça parça indirdiğini) bildirmiş ve Müzzemmil sûresinin 4. âyetinde ise Peygamberimize, dolayısıyla her mümine, "...Kur'ân'ı tertil ile oku" buyurmuştur. Tertîl kelimesi, âhenk ve nizâm anlamında olup Kur'ân’daki her harfin mahreç ve sıfatlarına uygun bir biçimde hakkını vermek ve acele etmemek sûretiyle tecvit kurallarına uygun tilâvet etmektir. Tecvit ilmi kapsamında her harfin kendisinden ayrılmaması gereken lâzımî sıfatları vardır. Bu sıfatlarda yapılacak öznel tasarruflar Lahn-ı Celî olarak kabul edilir ve çoğunlukla da anlamı bozar. Asırlar boyunca Allah kelamının doğru bir tarzda kırâat edilmesi tecvit kuralları marifetiyle gerçekleşmiştir. Söz konusu kurallar aynı zamanda Kur'ân nazmı ile beşerî kelamın ayırt edici en önemli unsurlarından biri olmuştur. Kur'ân-ı Kerim ile bir fıkıh, tefsir, kelam ya da hadis metninin seslendirilmesi farklılık arzetmektedir. Zira yüce kitabımız Kur’ân, Arap dili ve edebiyatının tüm anlatım sanatlarını en üst düzeyde kullanmış, aynı konuları farklı üslûplarla dile getirmiş, mânaları kulağa hoş gelen lafızlarla anlatmıştır. Kısaca; harfleri, kelimeleri, cümle yapısı ve âyetleriyle birlikte bir bütün olarak i‘cazın (eşsizliğin) en mükemmel örneklerini sunmuştur. Kur'ân-ı Kerîm için kullanılan "Nazmü’l-Kur’ân” (Kur'ân’ın eşsiz söz dizimi) ifadesi, âyetlerin i‘câzı ile doğrudan ilintilidir. Onun belâgat, fesâhat ve lafız-mâna dengesini temsil etmektedir. Dolayısıyla anlamın doğru bir şekilde oluşması, nazmın dil kurallarına uygun biçimde seslendirilmesi neticesinde gerçekleşebilir. Kur'ân-ı Kerîm âyetleri cümlelerden oluşurken, cümleler kelimelerden, kelimeler ise harf ve seslerden oluşur. Kur'ân nazmının i‘câzı, yukarıda sayılan her parçadaki uyum ve mükemmelliği ifade eder. Gerek mihraplarda gerek eğitim-öğretim sıralarında dinlediğimiz tilavetlerde şahit olunan olumsuz tablo bizi bu çalışmayı yapmaya teşvik etmiştir. Alanda karşılaşılan hatalar bazen anlamla ilişkisi olan, dolayısıyla ibadetlerin sıhhatine zarar verecek düzeyde gerçekleşirken bazen de anlamın ötesinde Kur’ân’ın nazmını, orijinalliğini yani asıl olarak eşsiz ve mu’ciz olma vasfını bozan türden olabilmektedir. Mesela Mâide sûresinin 52. âyetinde geçen ʿasā kelimesi "teracci”, yani bir olayın gerçekleşmesine dair isteği ve ümidi ifade eder. Sadece "sîn” harfi, dil kökünün kaldırılması suretiyle isti‘la sıfatıyla okunması durumunda fiil ʿaṣā şekline dönüşür ve eğer isim olarak kullanılırsa "asa/baston” anlamına gelir fiil olarak "muhalefet etmek, asi olmak” anlamında kullanılır. Bu ve buna benzer hatalar Kur’ân âyetlerinin anlamını bozmanın yanı sıra aynı zamanda onun eşsiz metin olma vasfına da zarar verebilmektedir. Bu çalışmada harflerin mahreç ve sıfatlarında yapılabilecek hatalar sonucunda oluşabilecek anlam değişmelerine değinilecektir. Usulsüz ve yetersiz eğitimden kaynaklandığına inandığımız hatalı okumaların, Kur’ân’ın i‘câzını, lafız ve mâna bütünlüğünü nasıl bozduğuna dair bir farkındalık oluşturulmaya çalışılacaktır. Makalede önce harflerin otantik seslerinin korunmasına yönelik yapılan ilk çalışmalar ve konu ile ilgili bazı değerlendirmeler yapılacaktır. Sonrasında harflerin hatalı olarak seslendirilmesinin sebepleri irdelenecek, bu bağlamda konu; "Türkçede Bulunmayan Kur’ân Sesleri ve Benzeşen Sesler” başlıkları altında incelenecektir. Makalede şöyle bir usul takip edildi. Öncelikle Türkçede yer almayan Kur'ân sesleri ve bunlara benzeyen harflerin tespiti yapıldı. Birbirinin yerine okunma ihtimali olan harfler kategorik bir sınıflamaya tabi tutuldu. Sonra da bu kategorilere uygun ayetlerden örnekler verilerek muhtemel ses değişimlerinden kaynaklanabilecek anlam bozulmalarına değinildi. Sonuç olarak Kur'ân harflerinin doğru telaffuz edilmemesi durumunda âyetlerin anlamlarında ciddi kaymalar olacağı, dolayısıyla ibadetleri menfi anlamda etkileyeceği hususu ortaya konmaya çalışıldı.Keywords : Kırâat, Kelime, Fonetik, Anlam, Mahreç, Sıfat, Hata