Hariri’nin Makamat’ında Vatan Hasreti
Authors : Uğur Keskin
Pages : 114-133
Doi:10.30623/hij.954972
View : 20 | Download : 7
Publication Date : 2021-12-15
Article Type : Research
Abstract :Birey, hayatı süresince çok farklı olaylarla karşılaşabilmekte ve duygu deneyimlerinde bulunabilmektedir. Deneyimlediği yaşantılar karşısındaki tutum ve davranışları ise, içinde bulunduğu dış şartların gerçeklikleri bağlamında biçimlenmektedir. İnsana özgü her türlü tutum ve davranış, yüzyıllardır sözlü ve yazılı gelenek unsurlarına konu olmuş, olmaya da devam etmektedir. İşte bu sayede, dünya çapında oluşmuş bulunan kapsamlı literatür, insana dair birey ve toplum gerçekliklerini kavrayıcı ve kuşatıcı bir biçimde ortaya koyabilmektedir. Geçmiş yüzyıllarda yazılmış eserlerdeki anlatımlar ile günümüz literatürünün bağdaştırılabilmesi ise söz konusu kapsayıcı ve kuşatıcı niteliğe bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu makalede, on ikinci yüzyılın seçkin edebiyatçılarından olan Hariri’nin Makamat adlı kitabındaki anlatı unsurları, vatan hasreti kapsamında ele alınmaktadır. Hariri’nin anlatımları, insan yaşamının çeşitli kesitlerinde karşılaşılabilen durumları anlaşılır kılacak veriler sunmaktadır. Dolayısıyla Hariri’nin anlatımlarının, vatan hasreti konusunu anlaşılır kılacak anlamlı bir işlev gerçekleştirebileceği kanaati edinilmiştir. Makalede, edebi bir eser olan Makamat’ın incelenmesinden edinilen bulgular, güncel literatürdeki teorik çerçevede değerlendirilmeye çalışılmıştır. Sonuç olarak ise edebi anlatılar ile insan yaşamında deneyimlenebilecek süreçlerin etkileşimlerine bağlı olarak birbirlerine ne şekilde ayna tutabildikleri belirlenmeye gayret edilmiştir. Hariri’nin, edebi amaçlarla ortaya koyduğu yaşama ilişkin bazı gerçekliklerin, çeşitli yansımalarla belirebildiği, söz konusu yansımaların ise göç ve gurbet gibi kavramların teorisi ile belirgin ölçülerde örtüşmekte olduğu yargısına ulaşılmıştır. Bu makalede, Hariri’nin Makamat adlı eserindeki anlatı unsurları üzerinde durulmaktadır. Arap edebiyatının tanınmış kişiliklerinden olan Hariri’nin bu eseri, 50 adet "makame” olarak ifade edilen görece kısa hikâyelerden oluşmaktadır. Eserdeki anlatıların, "vatan/memleket hasreti” kavramını hangi ölçüde yansıtabildiği hususu, makaledeki incelemelerin özünü teşkil etmektedir. Yapılan incelemelerde, güncel literatürdeki teorik izahlardan destek alınmaya gayret edilmiştir. Bu gayret ise gerçekliğe ilişkin her türlü unsurun, anlatıya dayalı eserler ile güncel literatürün (bu makale özelinde sosyoloji literatürünün) karşılıklı bir etkileşim sayesinde ortaya çıkabileceği anlayışına dayanmaktadır. Hariri’nin Makamat’ındaki edebi anlatılar, yaşanılan topraklardan çeşitli nedenlerle uzak kalma durumlarını ortaya koymaktadır. Söz konusu durumlar, günümüz dünyasında karşılaşılmakta olan olgular ile benzerlik ortaya koymaktadır. Bu varsayımdan hareketle, geçmiş dönem yazarlarının tecrübe ve dünya görüşlerinden süzülerek gelen birincil kaynak eserlerin, insanların yüzleştikleri birtakım gerçeklikleri gözler önüne serebilecek yönlere sahip bulunduğunu ifade etmek mümkün olmaktadır. Dolayısıyla Makamat; göç/hicret, gurbet ve vatan/yurt/memleket hasreti gibi insanların binyıllardır yüzleşmek zorunda kaldığı olguları günümüze taşımaktadır. Üstlenilen böylesi bir taşıyıcı rol sayesinde insan yaşamına ilişkin gerçeklikler ile edebi anlatılar arasında belirgin bir etkileşim ortaya çıkabilmektedir. Bu ise vatan hasreti gibi bireyin iç dünyasında yaşanan fakat esas itibariyle toplumda birçok yansıması bulunan etkileşimleri de gündeme getirmektedir. Yazılı eserler, anlam ile yorum arasında ilişki kurabilmeyi sağlamaktadır. Hariri, mensubu olduğu klasik dönem İslam toplumuna has unsurları makamelerine yansıtmaktadır. Edebi sanatların üst seviyedeki kullanımlarını sergilediği anlatılarında Hariri, yalnızca dili ve üslubu ile değil, gündelik konulara dönük gerçekçi çözümlemeleriyle de ayrı bir değer ortaya koymaktadır. Anlatı temelli eylemleri yürüten fail unsurunu, dil gibi bir yapı karşısında daha önde gören anlam arayışına dönük yaklaşım, kendine özgü bir değer ifade etmektedir. Makalede incelemeye konu edilen ve oldukça hacimli bir yekûn teşkil eden anlatı unsurları aracılığıyla, söz konusu anlatıların, ağırlıklı olarak sosyolojik kökenli teorik alan ile de örtüşmekte olduğu ortaya çıkarılmıştır. Bu anlayış doğrultusunda yapılan alıntı, açıklama ve yorumlar, vatan hasreti konusunda oluşmuş bulunan teorik yaklaşımlar ile de uygunluk sergilediği kanaatini desteklemektedir.Keywords : Türk İslam Edebiyatı, Edebiyat, Vatan Hasreti, Hariri, Makamat