Dindar Şahsiyeti İnşa Eden Üç Kavram: İslâm, İman ve İhsan
Authors : Ruhullah ÖZ
Pages : 36-56
Doi:10.30623/hij.952963
View : 9 | Download : 2
Publication Date : 2021-06-15
Article Type : Research
Abstract :Din, mensuplarının dini ameli ve ahlaki kimliğini şekillendiren en önemli unsurdur. Dindar ise dini, yaşamına uyarlayarak pratize eden kişidir. Tanrı kaynaklı dinin teorik çerçevesini Tanrı belirlerken dinin pratik tezahürü dindar olan peygamber ve ona tabi olan insanların yaşamlarında görülür. Tanrısal bir dinin ne olduğunu belirleyen en önemli araçlar ise dini kavramlardır. Din, kendisini kavramlar aracılığıyla tanıtırken dindar da kimliğini bu kavramlar üzerinden inşa eder. Bir semavi din olarak İslâm’ın teorik çerçevesini belirleyen en önemli kaynak hiç kuşkusuz Kur’an’dır. Peygamber ise nasıl yaşanacağını pratik hayatı ve söylemleriyle tescilleyen model şahsiyettir. İslâm peygamberinin dini tanımlayan en önemli referanslarından biri "Cibrîl Hadisi’dir. Peygamber (s.a.v.), "Cibrîl Hadisi’nde dini, dolaylı olarak da dindarlığı üç kavramla tanımlamıştır. Dini ve dindar şahsiyeti inşa eden üç kavramın ilki İslâm, ikincisi iman üçüncüsü de ihsandır. İslâm peygamberi ile Cibrîl arasında geçen sorulu cevaplı diyalogda din, bu üç kavramla tanımlanmıştır. Bu üç kavramın din ve dindarlığı betimleyen kavramlar olduğunun kanıtı; hadiste geçen peygamberin "O, Cebrail’di, size dinini öğretmeye gelmişti” sözüdür. Peygamber, "Cibrîl Hadisi’nde üç aşamalı bir din /dindar tanımı yapmıştır. İslâm, bu aşamaların ilkidir. Buna göre İslâm’a, belli başlı dini ritüelin öncelikli temsilidir, demek mümkündür. İslâm kavramının semantiğinde ön plana çıkan mana; ‘bilerek, isteyerek ve samimiyetle teslim olmak şeklindedir. Bu yönüyle İslâm, gönül rızasıyla her türlü gönülden olana boyun eğmeyi ihtiva eder. Din tarafından belirlenen ilkelere teslim olmak, kişiye dinin resmi bir üyesi olma statüsünü kazandırır. Ayrıca kişinin dinsel özlük haklarını şehadet manifestosunun koruyucu kuvvetiyle garanti altına alır. Cibrîl hadisindeki sıralamaya göre dindarlığın bir sonraki aşamasını oluşturan ikinci kavram ise imandır. Kelâm terminolojisinde iman, dil ikrârının kalbî tasdikidir. Bu yönüyle imanın, tasdik ve ruhsal teslimiyetle birlikte iradeye dayalı kalbi bir yöneliş ve aynı zamanda mutlak teslimiyete dayalı bir eylem olduğunu demek mümkündür. Özgür iradeye dayalı bir imanın varlığı, sorgusuz ve sualsiz teslimiyetin teminatıdır. İmanın etimolojik köken anlamlarından biri ihanetin zıddı emanet iken ikincisi de kalbî tasdik ve inançtır. Peygamberin iman tanımı, bu her iki kök anlamı da havidir. Bir başka deyişle bu tanım, imanın öznesi, nesnesi, fiili içyapısı ve içsel inanışın dışsal tezahürlerine tümden işaret etmektedir. Din ve dindarlığın inşasında kilit rol oynayan kavramlar hiyerarşisinin üçüncüsü ve en özeli ihsandır. İhsan, "Allah’ı görüyormuşçasına kulluk etme” anlamındadır. Peygamberin ihsan tanımı, bir yönüyle özel diğer bir yönüyle de özneldir. Özeldir, çünkü ihsanın bilinen etimolojik köken anlamından tamamen farklıdır. Özneldir, çünkü peygambere özgü bir tanımdır. İhsan, peygamberin tanımıyla birlikte dini bir form kazanmıştır. Bu yönüyle ihsan, kazanmış olduğu teolojik anlamla İslâm ve imanı bünyesinde toplayan dinin projeksiyon kavramlarından olmuştur. Cibrîl hadisi, dinin inşasına temel yaptığı bu üç kavramla insan denilen varlığın; fizyolojik, psikolojik ve sosyolojik yönlerine ışık tutar mahiyettedir. Buna göre İslâm, bireyin yaşayış biçimini şekillendirirken iman, içsel ve deruni boyutunu ihsan ise ideallerini ve ülkülerini şekillendirmiştir. Çalışmamızdaki birinci hedef, üç kavramın üç boyutlu bir varlık olan insanın dindar kişiliğinin şekillenmesinde birbiriyle olan karşılıklı etkileşiminin izahıdır. İkinci hedef İslâm, iman ve ihsan kavramlarının birbirleriyle olan teolojik münasebetini kelâmî perspektiften tahlil etmektir. İslâm ve iman kavramlarının kelâm disiplinindeki spekülatif ağırlıkları bilenen bir gerçektir. Çalışmamızı farklı kılan üçüncü hedef ise dindar kimliği ikili değil üçlü kavram örgüsüyle tasvir etmektir. Nitekim Cibrîl hadisi de üç kavramı periyodik sıralı ve de birbiriyle iç içe içlemiştir. Bu yönüyle Cibrîl hadisi, dindar kimliğin kavramsal haritasının temel kodlarını belirleyen birer iz düşüm mesabesindedir demek mümkündür. İnsan üç boyutlu bir varlık olduğu gibi din de üç yönlü bir inanç sistemidir. Bu sistemin bir yönü inanç, diğer iki yönünden biri ahkâm, diğeri ise ahlaktır. Yapıları itibariyle insan ve İslâm arasında bir bağlantı kurulacak olursa İslâm, insanın ahkâm ile sorumlu olduğu yönünü, iman inanç yönünü; ihsan ise ahlak boyutunu şekillendirir. Dolayısıyla üç kavramın birbiriyle olan teolojik münasebetinin temellendirilmesi hayati önem taşımaktadır. Netice itibariyle Cibrîl hadisi, üç kavramla bir nevi ideal dindar tipolojisinin prototipini betimlemiştir.Keywords : Kelâm, İslâm, İman, İhsan, Dindarlık, Şahsiyet