- Harran İlahiyat Dergisi
- Issue: 45
- Muhammed Avvâme’nin Cerh ve Taʿdilin Kabulüne Dair Bazı Değerlendirmeleri
Muhammed Avvâme’nin Cerh ve Taʿdilin Kabulüne Dair Bazı Değerlendirmeleri
Authors : Fatih Çimen
Pages : 1-16
Doi:10.30623/hij.952956
View : 11 | Download : 1
Publication Date : 2021-06-15
Article Type : Research
Abstract :Muhaddisler, hadislerin sıhhatini tespit etme konusunda en önemli unsur olarak râvileri esas aldıkları için, mesailerini de bu alana teksif etmişlerdir. Dolayısıyla onların hadisler karşısındaki ilk faaliyetleri, râvilerin adalet ve zapt yönünden güvenilirliklerini araştırmak ve bu noktada tespitlerde bulunmak olmuştur. Bu bağlamda Cerh taʿdîl ilmi, hadislerin gerek râvi gerekse metin açısından sıhhatini tespit etme konusunda karşılaşılan problemlerin çözümünde önemli bir yere sahiptir. Günümüzde hadislerin sened açısından sıhhat durumlarını tespit edebilmek için münekkitlerin râvi değerlendirmeleri esas alınmaktadır. Dolayısıyla onların, râvilerin durumlarına dair yaptıkları açıklamalar önemlidir. Hadisleri bir sonraki nesle taşınması misyonunu üstlenmiş olan ravilerin hadis rivayeti konusunda yeterliliği sağlayıp sağlayamadıklarının tespitine dayanan cerh taʿdîl sistemi, her şeyden önce beşerî, bir diğer ifadeyle ictihâdî bir mahiyete sahiptir. Rivayet işini yüklenen râvinin taşıması gereken adalet ve zabt vasfının varlığı, cerh taʿdîl faaliyetini yürüten münekktit tarafından sorgulanmaktadır. Dolayısıyla bu faaliyet esnasında gerek râvide gerekse münekkit açısından müspet veya menfi birçok insanî, tabiî veya fıtrî faktörlerle karşılaşılması tabiî bir durumdur. Münekkitlerin râviler hakkında yaptığı birbirinden farklı cerh taʿdîl değerlendirmeleri karşısında nasıl hareket edileceği ise bu ilmin problemlerinden biridir. Bu noktada kimi âlimler tarafından, hadis ilminde önemli yere sahip olan Buhârî ve Müslim gibi isimlerin hadis aldıkları râvilerin durumlarından hareketle bir takım kurallar geliştirilmiştir. Bunlardan biri de cerhin kabulü için müfesser olma şartıdır. Ancak rical kaynaklarında cerh taʿdîl ilminin otorite isimleri tarafından müfesser olmayan cerh ifadelerinin sıklıkla kullanıldığı da bir vakıadır. Bu durum karşısında nasıl bir yol izleneceği ise bir diğer problem olarak karşımızdadır. Son dönem önemli hadis âlimlerinden Muhammed Avvâme’nin bu konudaki değerlendirmeleri mezkûr problemlerin çözümüne katkı sağlar niteliktedir. İşte bu çalışmada Muhammed Avvâme’nin cerh ve taʿdîlin kabulüne dair bazı tespitleri ele alınmıştır. Hadis usulü kaynaklarına bakıldığında âlimlerin, Buhârî, Müslim ve Ebû Dâvud gibi isimlerin, hadis aldıkları râvilerin cerh taʿdîl durumlarından hareketle, cerhin müfesser olma şartıyla kabul edilmesi gerektiğini savundukları ve aynı zamanda bu görüşü mezkûr isimlere de nispet ettikleri görülmektedir. Ancak Muhammed Avvâme söz konusu râvilerin durumlarını tetkik etmekte ve böyle bir kaidenin mezkûr isimlere nispetinin tartışmalı olduğunu ortaya koymaktadır. Muhammed Avvâme ayrıca edindiği tespitler bağlamında örneğin Buhârî veya Müslim’in bir râviden hadis almasının aynı zamanda onunla ihticac ettiği anlamına gelmeyeceğini de örnekleriyle göstermektedir. O, bununla cerh taʿdîl ilminde âlimlerin Buhârî ve Müslim’in ricâlinden hareketle ileri sürdükleri ve genel kabul gören bazı kaideleri de tartışmaya açmış olmaktadır. Cerhin kabulü konusunda bir diğer önemli husus da, ricâl eserlerinde "fülan zaîf, fülan leyse bi-şey” gibi gerekçeleri açıklanmayan, mutlak ve müphem lafızlarla zikredilen cerh ifadelerinin nasıl yorumlanması gerektiğidir. Muhammed Avvâme söz konusu müphem cerh ifadelerinin, her ne kadar gerekçeleri açıklanmasa da ilgili münekkidin bilgi ve tecrübesini ihtiva ettiği için bilgi değeri ihtiva ettiğine dikkat çekmektedir. Dolayısıyla müfesser olmayan bu tarz cerh ifadelerini, sadece müfesser olmadığı gerekçesiyle itibardan düşürmek isabetli bir yaklaşım değildir. Bu durumda cerh taʿdîl sebeplerine vakıf olan ve bu ilimde söz sahibi âlimlerin, gerekçelerini ister açıklasın ister açıklamasın cerhlerinin makbul olması isabetli olan görüştür. Muhammed Avvâme’nin yaklaşımları, hadis ilminin en çetrefilli alanlarından biri olan cerh taʿdîl konusunda çok dikkatli hareket edilmesi gerektiğini göstermektedir. Bununla birlikte Sahîhayn’a rivayetleri alınan râvilerin, Şeyhân tarafından hangi gerekçelerle kabul edildiğinin sağlıklı bir şekilde tespit edilmesi de, cerh taʿdîl konusunda yanlış çıkarımların önüne geçmek noktasında önemlidir.Keywords : Hadis, Muhammed Avvâme, Cerh, Taʿdil, Kabul