Olağanüstü Dönemler ve Yayıncılık
Authors : Hasan Tahsin Fendoğlu
Pages : 49-66
View : 10 | Download : 8
Publication Date : 2017-06-01
Article Type : Other
Abstract :Türkiye nin terör örgütleriyle mücadelesi ulusal olduğu kadar, uluslararası dış politikada ve hatta sınır ötesinde sıcak takip olarak devam etmektedir. Terör örgütleri üzerinden ülkenin gelişmesi engellenmekte, önü kesilmek istenmekte, doğrudan savaşmak yerine terör örgütlerine silah, para ve destek vererek zayıf düşürmek tercih edilmektedir. Türkiye, uzun süredir terör örgütlerinin manevra alanında bulunan özel olarak seçilmiş bir ülke konumundadır. Bu ve benzeri nedenlerle kimi zaman olağanüstü hal ilan edilebilmekte, özgürlükler kısıtlanabilmektedir. Olağanüstü haller söz konusu olduğunda yürütme organının yetkisi, özellikle de takdir yet-kisi genişlemekte, temel hak ve özgürlükler sınırlanabilmekte, bu durumdan yayın hayatı da et-kilenebilmektedir. Kuşkusuz ki, olağan dönemlerdeki yayıncılık ile olağanüstü dönemlerdeki ya-yıncılık farklı olabilmektedir. AİHS'nin 10 uncu maddesi ile koruma altına alınan ifade özgürlüğü, bilindiği gibi, 1982 Anayasasının 28-32 maddelerinde özel olarak düzenlenmiştir. İfade özgürlü-ğü konusunda Devlet, Anayasanın 13 üncü maddesinde geçen ölçülülük, öze dokunma, gerek-lilik gibi kriterlere uymalıdır. Anayasanın 15 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki çekirdek haklar (yaşama hakkı, maddi ve manevi bütünlüğün korunması, din, vicdan, kanaat, düşünce hakkı, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ve masumiyet hakkı) olağanüstü halde dahi korunmak zorun-dadır. İfade özgürlüğünü herhangi bir kanunla sınırlamak da yetmemektedir; bu kanunun dahi belirlilik ve öngörülebilirlik niteliklerine sahip olması şarttır. Özgürlüğü sınırlayan kanunun metni net, açık ve kesin olmalıdır. Mevzuatımızda seçim dönemlerindeki yayınlar özel olarak belirlenmiştir. 298 Sayılı Yasanın 5 inci maddesi radyo ve televizyonlardan yararlanma şeklini ve süresini belirtmiştir. Seçimler ve medya konusu, demokrasi açısından son derece önemlidir. Kuşkusuz ki, kişinin bilgi edinme hakkı olduğu gibi, zararlı yayınlara karşı korunma hakkı da vardır. Zararlı yayınlara karşı kişinin korunmasında, yazılı-görsel medyaya ve Devlete düşen görevler vardır. Bununla birlikte medya patronlarının kişisel, siyasal ve iktisadi çıkarları arka planda olabilir. Savaşlar, terör amaçlı saldırılar, doğal afetler ve benzeri olağanüstü durumların ortaya çıkardığı kriz zamanlarında da ifade ve haber alma özgürlüğü esastır. Bu dönemlerde de yayın hizmetleri önceden denetlenemez ve yargı kararları saklı kalmak kaydıyla durdurulamaz; ancak, millî güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hâllerde, kamu düzeninin ciddî şekilde bozulmasının kuvvetle muhtemel olduğu durumlarda, Başbakan geçici yayın yasağı getirebilir; bu karara karşı 24 saat içerisinde Danıştay'a itiraz edilebilir (6216/8). Bu gibi durumlarda kamu yetkilileri müm-kün olan en kısa sürede ve sürekli olarak medyaya bilgi akışını sağlamalıdır.Keywords : İfade özgürlüğü, olağanüstü hal, olağanüstü hal kanun hükmünde kararnamesi, yargısal denetim