- Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi
- Issue: 43
- Katliamlara Tanıklık: Sanat Eserleri Aracılığı İle Hatırlamak
Katliamlara Tanıklık: Sanat Eserleri Aracılığı İle Hatırlamak
Authors : Serkan Çalişkan
Pages : 105-114
Doi:10.32547/ataunigsed.564681
View : 9 | Download : 4
Publication Date : 2019-10-26
Article Type : Review
Abstract :Bu çalışma, tarihte yaşanmış, insan eliyle uygulanan katliamların sanat eserlerine yansıması ve toplumsal hafızayla olan ilişkisini araştırmayı amaçlamaktadır. Tarihin akışını değiştiren olaylar yazılı ve sözel tarih aracılığı ile günümüze ulaşırken, sanat eserleri de görsel bellek olarak tarih yazımına katkıda bulunmaktadır. Diğer bir deyişle; savaş resimleri, büstler ve portreler gibi çoğaltılabilecek birçok sanat eseri, bir belge olarak tarihsel süreçleri çözümlememize yardımcı olduğu kadar aynı zamanda tarihi sorgulamaya aracılık etmektedir. Hemen hemen her ulusta ya dinsel ya da politik nedenlerle oluşan anlaşmazlıklar sonucunda çıkan savaşlar ya da benzeri şiddet olayları, sanat pratiklerinde karşımıza çıkmaktadır. Yaşanan bu olaylar, farklı dönem ve sanatsal üsluplarla sanat eserleri aracılığı ile günümüze kadar ulaşmaktadır. İspanyol ressam Francisco Goya’nın 1814 tarihli "Üç Mayıs Katliamı” adlı eseri, Fransız askerlerinin İspanya’ya yaptığı işgalde direnen halkın kurşuna dizilme sahnesini doğrudan göstermesi açısından önemlidir. Katalan ressam Pablo Picasso’nun "Guernica” (1937) adlı eseri İspanya İç Savaşı sırasında Nazi askerlerinin Guernica kasabasını bombalamasını tasvir etmesi ve yaşanan dehşeti izleyiciye göstermesi açısından önemlidir. Yine Pablo Picasso’ya ait olan "Kore Katliamı 1951” adlı eser, Amerikan askerlerinin Kore’deki halka uyguladığı şiddeti görselleştirmesi adına önemlidir. II. Dünya Savaşı ile ilgili diğer bir resim de Zi Jian Li’nin "Büyük Nanjing Katliamı” adlı eseridir. II.Dünya Savaşı’nda Japonların Çin’in Nanjing eyaletinde yaklaşık üç yüz bin kişinin öldürdüğü "Büyük Nanjing Katliamı” olarak anılan olayları, savaştan yıllar sonra Li’nin eserinde görmek mümkündür. Sanatçı 1992 yılında ürettiği resimde, birçok figür aracılığı ile ceset "dağı” resmederek, tarihte yaşanmış bu olayın dramatik ölçüsünü gözler önüne sermektedir. Savaşlar ve şiddetin çok sık yaşandığı Ortadoğu’da 1982 yılında İsrail yanlısı Hristiyan milisleri tarafından gerçekleşen ve "Sabra ve Şatilla Katliamı” olarak anılan olayda, aşırı sağcılar Filistin mülteci kampına saldırmış ve içlerinde çocukların da olduğu yüzlerce kişiyi öldürmüşlerdir. Dia al-Azzawi’nin 1982-83 yıllarında olayın ardından ürettiği "Sabra ve Şatilla Katliamı” adlı eseri, 300 x 750 cm boyutuyla, yaşanan katliamın arkasından yakılan bir ağıt gibi durmaktadır. Verilen bu örneklerin dışında, günümüz sanatında da katliamlara yönelik eserler bulunmaktadır. Bununla birlikte, günümüz sanatının ontolojik yapısı gereği, sanatçılar katliamları doğrudan göstermek yerine, yaşanan olayları hatırlatmaya yönelik anlatı dili seçmeleri, bu eserleri diğerlerinden ayıran bir özellik olarak dikkat çekicidir. Can Togay ve Gyula Pauer tarafından yapılan "Tuna Ayakkabıları” (2005), Budapeşte’de Tuna Nehri kenarında yaşanan olaya tanıklık etmemizi sağlayan anıtsal bir heykeldir. Aslına uygun 60 adet metal ayakkabıdan oluşan bu eser, II. Dünya Savaşı sırasında Nazi askerleri tarafından nehir kenarında ayakkabıları çıkartılarak kurşuna dizilerek öldürülen binlerce Yahudi anısına yapılmıştır. Yine günümüz sanatından bir örnek olarak, Güney Afrikalı sanatçı Haroon Gunn’ın 2018 tarihli "Senzenina” adlı eseri tarihsel tanıklık adına önemli bir eserdir. Zulu ve Xhosa dilinde "Ne Yapmıştık” anlamına gelen bu eserde, 2012 Ağustos’unda Marikana’da (Güney Afrika) platin madeninde grev yapan madencilerin, polis tarafından silahla öldürülmesi konu edilmektedir. Olay sırasında ölen 34 madencinin savunmasız bir şekildeyken öldürülmesi, enstalasyon aracılığı ile izleyiciye aktarılmaktadır.Keywords : Katliam, Soykırım, Sanat