ALEXANDER CALDER’İN AÇIK YAPITLARI (1898-1976)
Authors : Mustafa Bulat, Serap Bulat, Barış Aydin
Pages : 31-49
View : 18 | Download : 4
Publication Date : 2014-05-02
Article Type : Other
Abstract :Sanatçı bir aileye mensup olmasına rağmen mühendislik mesleğini seçen A. Calder, daha sonra manzara ressamlığına ilgi duymaya başlamasıyla sanat ortamına ayak basmıştır. Doğrudan insan yaşantısını ele aldığı eskizlerinde, kesintisiz çizgileriyle figürlerine ayrı bir hareketlilik kazandırabilmiştir. Özellikle de sirkleri ve buradaki yaşantının hareketliliğini vurgulayan tek çizgili desenlerine devam etmiştir. Calder’in desenlerindeki kesintisiz çizgi anlayışı, ileride yapacağı heykellerinin adeta bir yapı taşını oluşturmuştur. 1925’de heykel sanatına giriş yaparak bu desenlerini üç boyutlu ortama taşımak suretiyle ilk tel heykellerini gerçekleştirmiştir. Calder, sanatçı Gabo’nun sinetik konstrüksiyonlarından da etkilenmiş olmasına rağmen eserlerinde volüm yerine planlara yönelerek özgün bir yapıya ve duyarlılığa ulaşmıştır. 1930’da sanatçı, ressam Mondrianın atölyesinin pencerelerinden içeriye sızan katı ışıktan etkilenerek "devinen mobilleri” tasarlamıştır. Genellikle metal levha ve çubuklardan meydana getirdiği eserlerini tek noktadan dengeli biçimde tavanlara asmak suretiyle onlara boşlukta hareket etme olanağı sağlamıştır. Calder’in yapıtları, bir sanatçının bir dizi iletişimsel etkiyi kendi yarattığı özgür kompozisyonu her izleyicinin kendine göre anlamlandıracağı şekilde düzenleme uğraşının son ürünüdür. Büyük boyutlu stabil heykeller yapmaya başlayan Calder, hayvan figürlerine duyduğu ilgi sonucu animobile’lerini de üretti. Calder’in mobilleri, Kinetik Sanatın öncü örnekleri arasında yer almıştır. Sanatçının yapıtları, aynı zamanda heykel sanatındaki gerçek devinimi sunmaları açısından da öncüdür. Titizce düzenlenmiş planlanmış bir devinimin tersine sanatçı, özgür ve rastlantısal devinimi vermeyi amaçlamıştır. Calder’in yapıtlarında, alıcı ya da estetik suje kendi akıl ve duygularının kapasitesine bağlı olarak sanat yapıtını algılamasına dayanan obje (uyaran) bu uyarana vermiş olduğu yanıt arasındaki bir oyuna katılmaktadır. Estetik Subje (uyarılan) bu uyarılar ve onların şekillenmesine kendi vermiş olduğu yanıtlar oyunuyla tepki gösterirken, yine de kendi varoluş durumunu tanımlı bir kültüre göre şartlanmasını, beğenilerini, kişisel eğitimlerini ve ön yargılarını özel ve kişisel bakış açısına göre şekillendirecektir. Sonuçta sanat yapıtı farklı açılardan izlendiği ve algılandığı oranda estetiksel değer kazanacaktır.Keywords : Heykel, Mobil, Stabil, Açık Yapıt, Modern Sanat