- Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi
- TÜRKÄ°YE CUMHURÄ°YETÄ°'NÄ°N 100. YILI ÜZEL SAYISI Özel Sayı
- 5656 NUMARALI KASTAMONU ŞER’İYE SİCİLİ IŞIĞINDA ŞEYH ŞABAN-I VELİ TEKKE VE KÜTÜPHANESİ...
5656 NUMARALI KASTAMONU ŞER’İYE SİCİLİ IŞIĞINDA ŞEYH ŞABAN-I VELİ TEKKE VE KÜTÜPHANESİ
Authors : Özcan Oğur
Pages : 219-244
Doi:10.53718/gttad.1306613
View : 76 | Download : 104
Publication Date : 2023-10-20
Article Type : Research
Abstract :İslam Dininin zuhurundan sonra Müslüman toplumda gerek idari gerekse de sosyo-kültürel sahada çeşitli yapılar ortaya çıkmıştır. Bu yapılar arasında yer alan ve zamanla kurumsal bir kimliğe dönüşen tekkelerin, toplumsal hayatta önemli rolleri olmuştur. İnsanların dini pratiklerini yaşamaları ile İslami bir terbiye ve ahlakla yetişip, toplumsal değerleri özümsemelerinde söz konusu bu rollerin etkisi büyüktür. Nitekim büyük tekkelerin aynı zamanda büyük kütüphanelere sahip olması, söz konusu dini ve kültürel değerlerin aktarılmasında sistematik bir anlayışla idare edildiklerinin bir göstergesidir. Tekkelerin bu işlevi ile birlikte, Türk-İslam toplumlarında ciddi bir tepki ile karşılaşmayıp, aksine devlet yöneticileri tarafından genellikle himaye görmelerinin en önemli nedenlerinden bir tanesi tekkelerin ıslah ve ihya edici rollerinde aramak gerekmektedir. İslam’ın yayıldığı coğrafyalarda tekkelerin varlığı, toplumsal ve siyasi kabul görmelerinin neticelerindendir. Ancak Tekkelerin toplum nezdindeki hüsnü kabulü ve geniş kitlelere ulaşması, aynı zamanda siyasi sistemlerin de onlardan faydalanmasına zemin hazırlamıştır. Bu durum bazen tekkelerin faydasına olduğu gibi, bazen de zararına olmuştur. İslam fütuhat ve ahilik geleneğinin varisi olan Osmanlı İmparatorluğunda, tekkelerin, tarikatlarla birlikte en geniş toplumsal ve siyasal zemin kazandığı bir dönem olarak tarihe geçmiştir. Nitekim Osmanlı devlet ve ordu sisteminin bel kemiğini oluşturan Yeniçeri Ocağı, aynı zamanda Bektaşi Tekkesinin temel ilkelerini benimsemiş ve bu ilkelerin ordu içerisinde yaşatılmasını sağlamıştır. Benzer şekilde Ahilik düşünce ve fütüvvet ilkelerine bağlı tekke ve zaviyelerde şeyh-mürid ilişkilerini, diğer taraftan iş yerlerinde usta, kalfa ve çırak münasebetlerini ve buna bağlı olarak iktisadi hayatı düzenleyen Ahiliğin, Anadolu\'nun her köşesine yayıldığı bilinmektedir. Pek çok Bektaşi ve Ahi menkıbesinden; Bektaşi ve Ahi tekkelerini besleyen kuvvetli bir dini ve ilmi yapılarının olduğu anlaşılmaktadır. Tekke hayatı, başlangıçta Kur\'an, hadis gibi İslam dininin temel kaynakları etrafında; dinin emir ve yasaklarını öğrenme, daha iyi ve ahlaklı bir insan olma ilkeleri etrafında şekillenmiştir. Bu İslam’ı prensiplerle birlikte tarikat pirinin de ortaya koyduğu birtakım düsturlar çerçevesinde tekkeler yeniden şekillenmiştir. Bu yapısal değişiklikler, İslam tarihinde Babaîler, Kalenderîler olarak bilinen birtakım isyan hareketleri ile sonuçlanmıştır. Bu noktada tekke erbabının okudukları ya da beslendikleri kaynaklar önem kazanmaktadır. Tekkelerde okutulan kitaplar, tekke erbabının mensup olduğu tarikatın yapısını anlamamıza yardımcı olmaktadır. Bu çalışmada Şeyh Şaban-ı Veli Tekkesi ve Kütüphanesinin yapısı, işleyişi ve ilmî faaliyetlerine değinilerek, burada bulunan kitaplar konu ve içerik yönünden incelenmiştir. Ayrıca kütüphanenin zaman içerisinde gösterdiği değişim ve burada bulunan kitapların günümüzdeki durumuna değinilmiştir. Bununla birlikte ilk dönem Türkmen nüfusunun yoğun olarak yaşadığı ve Anadolu\'da kurulan ilk Türk beyliklerinin Bizanslılara karşı düzenledikleri gaza ve cihat akınlarının merkez üssü konumunda olan ve bu özelliğinden dolayı \"Türkmenlerin Kaidesi\" olarak anılan Kastamonu\'dan da bahsedilmiştir.Keywords : Kastamonu, Şeyh Şaban-ı Veli, Tekke, Dergâh