- Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi
- TÜRKÄ°YE CUMHURÄ°YETÄ°'NÄ°N 100. YILI ÜZEL SAYISI Özel Sayı
- İLHANLILAR ZAMANINDA NEKÂBET TEŞKİLATI VE SEYYİDLER
İLHANLILAR ZAMANINDA NEKÂBET TEŞKİLATI VE SEYYİDLER
Authors : Özkan Dayi
Pages : 105-116
Doi:10.53718/gttad.1302047
View : 208 | Download : 156
Publication Date : 2023-10-20
Article Type : Research
Abstract :Abbâsî hilâfeti zamanında tesis edilen Nekâbet teşkilatı ya da bir diğer ismi ile Nakîbu’n-Nukabâ sistemi, Abbâsîlerin sukûtundan sonra da İslâm dünyasında varlığını devam ettiren kurumlardandır. Nakîbu’n-Nukabâ, seyyid soyundan gelen şahsiyetleri ortaya çıkarma vazifesi ile tesis edilmiş bir kurumdur. Moğol istilası ile Abbâsî devletinin ortadan kaldırılması, bu devlete bağlı Nakîbu’n-Nukabâ gibi bazı kurumların da bir dönem işlevsiz kalmasına sebep olmuştur. İslâm toplumu üzerinde derin bir etkiye sahip olan bu kurumun önemi fark eden İlhanlılar, Moğol İstilasının Ön Asya’ya getirdiği diğer yıkıcı etkileri ortadan kaldırmak istedikleri gibi Abbâsîler yıkılışı ile son bulan Nakîbu’n-Nukabâ sistemini de yeniden tesis etmeye gayret etmişlerdir. İlhanlı devletinin hâkimiyet döneminde seyyidlere ve nekâbet sistemine oldukça önem atfedilği bilinmektedir. Cengiz Han döneminden itibaren Moğol yöneticilerinin İslâm coğrafyalarında seyyidlerin ve nakîblerin özel konumunu fark ettiklerini görmekteyiz. Cengiz Han’ın onları vergiden muaf tutmuş ve bu uygulama Möngke Kaan zamanında da devam etmiştir. Bu ilginin İlhan Hülegü zamanından başlayarak İlhanlıların yıkılışına kadar devam etmesi dikkate değer bir husustur. Muhakkak ki seyyidlere ve naîblere gösteilen bu yoğun teveccühün sebebi İlhanlıların hâkim oldukları coğrafyada sosyal ve siyasî anlamda seyyidlerin ve nakîblerin etkili olmasından kaynaklanmaktadır. Bu durumdan Hülegü döneminden itibaren haberdar olan İlhanlı devletinin hükümdarları ve üst düzey bürokratları seyyidlerin ve nakîblerin desteğini almaya çalışmışlardır. Ayrıca Abbâsî ve Memlûklular gibi Sünnî yönetimlerin Ön Asya’da İlhanlı varlığına karşı direnç göstermesi, İlhanlıları İran ve Irak coğrafyalarında Şiî inancına mensup seyyid ve nakîbler ile ortak hareket etmeye yönlendirmiştir. İlhan Hülegü ile başlayan bu ilgi İlhan Abaka döneminde de devam etmiş, bu dönemde seyyid ve nakîbler sadece Nakîbu’n-Nukabâ sistemi içerisinde kalmamış, onlara malî ve idarî görevler de verilmiştir. Ahmed Teküdâr’ın İslamiyet’i kabul etmesi ise seyyid ve nakîblerin konumunu iyice güçlendirmiştir. İlhan Argun her ne kadar Müslüman kökenli bürokratlara karşı tepkili olsa da hükümdarlığı sırasında seyyidlere özel bir ihtiram göstermiş hatta onların gasp edilen haklarını dahi iade etmiştir. Hatta İlhan Argun zamanında özellikle Fars bölgesinde seyyidlerin ve nakîblerin idarî görevlere atandığını görmekteyiz. Seyyidler ve nakîbler için İlhanlı ülkesinde en parlak dönem ise Gâzân Mahmûd Han’ın İslâmiyet’i kabul etmesi ile başlamaktadır. Gâzân Han, onlara kendinden önceki İlhanlı hükümdarların daha fazla ilgi göstermiş, onlar için seyyid soyundan gelenlerin her türlü malî ve idarî işlerinin görüldüğü Dâru’s-Sayyede adı verilen kurumlar ve dîvân sistemi teşkil edilmiştir. Ebû Sa‘îd Bahadır Han ve Ölceytü Han döneminde seyyidlerin ve nakîblerin saygı görmeye devam ettiklerini söyleyebiliriz. Ebû Sa‘îd Bahadır Han ve Ölceytü Han zamanında seyyidlerin ve nakîblerin siyasî ve idarî görevlerde bulunmaları onların İlhanlı ülkesi içerisindeki etkisinin bir göstergesi niteliğindedir. Bu bağlamda çalışmamızda İlhanlılar zamanında Nakîbu’n-Nukabâ kurumunu ve ehl-i beyt soyundan gelen seyyidlerin durumunu detaylı bir şekilde aktarmaya çalışacağız.Keywords : İlhanlılar, Seyyidler, Nekâbet Teşkilatı