- Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi
- TÜRKÄ°YE CUMHURÄ°YETÄ°'NÄ°N 100. YILI ÜZEL SAYISI Özel Sayı
- URFA’DA MEMLÜK VE EYYÜBİLERDEN OSMANLI’YA İNTİKAL EDEN ZÂVİYELER VE VAKIFLARI
URFA’DA MEMLÜK VE EYYÜBİLERDEN OSMANLI’YA İNTİKAL EDEN ZÂVİYELER VE VAKIFLARI
Authors : Ali Kozan
Pages : 139-148
Doi:10.53718/gttad.1242750
View : 203 | Download : 146
Publication Date : 2023-10-20
Article Type : Research
Abstract :Zâviyeler, bulundukları bölgedeki halkın irşad faaliyetlerini yürüterek bölge halkının İslam anlayışının oluşmasında etkili olan mekanlardır. Bu mekanlar bir nevi külliye gibi içinde barındırdığı mescid, medrese, hamam ve matbah gibi yapılarla yöre halkının temizlik, ibâte ve iâşelerini de temin eden dinî-sosyal kuruluşlardır. Dervişlere ve şeyhlere tahsis edilmekle birlikte bazı emirler adına da inşa edilen zaviyelerin arazî tahsisiyle vakıf kurmalarına da imkân tanınmıştır. Şanlıurfa’da da zâviye vakfı olarak pek çok kurum olmakla birlikte Memlük ve Eyyübi devirlerinden Osmanlı’ya intikal eden iki zâviye göze çarpmaktadır. Bunlar Urfa’da Memlük devrine ait Emir Mencik ve Zengî-Eyyübi devrine ait Şeyh Mesud Dede Horasanî zaviyeleridir. Günümüzde sadece mescid kısmı ayakta kalan ve mescidle birlikte zâviye, medrese ve imaretten müteşekkil Emir Mencik Zâviyesi, Memlüklerin Şam Meliki Emir Mencek(Mencik) tarafından yaptırılmıştır. Şam, Halep, Tarsus ve Birecik’de de aynı adla zâviyeleri tespit edilen ve Emir Mencek’in tam adı Emir Seyfeddin Muncuk el-Yusufî (ö. 1375)’dir. Muhammed Ali devrinde önce Şam ve ardından da Tarsus nâibliği görevini yürütmüştür. Siyasî hayatında Şam, Tarsus, Urfa ve Birecik şehirlerinin yönetimini üstlenmesinden dolayı bu şehirlerde onun adına birer zâviye ve zaviyeye bağlı vakıfların teşekkül etmiştir. 19 Şubat 1374 tarihli vakfiyesine göre gelirlerinin tamamı, Vefaî tarikatı şeyhlerinden Seyyid Celâleddin ve evlâdına ait olmak üzere zaviyeye tahsis edilmiştir. Vakıf gelirlerinin bir bölümü de Urfa’daki diğer zaviyelerde görevli olanlara, seyyid ve alimlere cihet olarak şart koşulmuştur. Buradan hareketle zâviye vakfının hayrî bir vakıf olduğu anlaşılmaktadır. Yine vakfiyesinden hareketle zâviyenin ilk dönemlerde Vefâî tarikatına bağlı bir müessese olarak hizmet verdiği de anlaşılmaktadır. Osmanlı arşiv kayıtlarında vakfa yapılan mütevellilik, mutasarrıf/nazırlık, müderrislik, muallim-i sıbyan atamalarına da rastlanmaktadır. Vakfın varlığını XX. yüzyılın başlarına kadar sürdürdüğü anlaşılmaktadır. Şeyh Mesud Zâviyesi de, Zengî(1144-1182) Atabeyliği ve ardından Eyyübilerin(1182-1193) Ruha hakimiyeti devrinden günümüze intikal etmiş küçük ölçekli bir vakıftır. Urfa’da Eyyübilere ait en eski İslam kitabesinin Şeyh Mesud Zâviyesi kitabesi olduğu düşünülmektedir. Ayrıca Şeyh Mesud’un, XII. yüzyılın ortalarında Horasan(Nişabur)’dan gelerek Ruha’ya yerleşen bir Horasan Ereni olduğu düşünülmektedir. Yine kitabesinden hareketle, mescid, çilehâneler ve misafir odalarını içerisinde barındıran bir manzume olup Selahaddin Eyyübi’nin Urfa’yı ele geçirmesi(1182)’nin akabinde 1183’te yapıldığı anlaşılmaktadır. 1523 tarihli tahrire göre vakfın gelirlerini Emir Mencik vakfından ayrılan bir hisse ile bazı gayrimenkul kiraları oluşturmaktadır.1760’lı yıllara gelindiğinde zâviyenin yıkık vaziyette olup, eşkıya durağı ve ehli fesâdın toplanma yeri olduğu ifade edilmektedir. Dolayısıyla XVIII. yüzyılın ikinci yarısında bir dönem zaviyenin yapılış amacı dışına çıkarak hayır işlevini yitirdiği görülmektedir. Şeyh Mesud Zâviyesi’ne farklı dönemlerde yapılan mütevelli, zâviyedâr, şeyh, türbedâr ve kandildâr atamaları arşiv kayıtlarından takip edilebilmektedir. Bu çalışmanın amacı, arşiv kayıtları bağlamında Emir Mencik ve Şeyh Mesud Dede Horasanî zaviyelerinin teşekkülü ve hayrî vakıflar olarak işleyişi üzerinedir. Urfa’da Memlük ve Eyyübi devrinden Osmanlı’ya intikal eden zaviyelere ilişkin dönem kaynakları, kitâbeler ve arşiv kayıtları kullanılmıştır. Kuruluşlarından itibaren söz konusu zaviyelere ve vakıflarına pek çok atama yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak zamanla kuruluş devrindeki işlevlerinden uzaklaşarak XIX. yüzyıldan sonra mütevelliden ibaret kalan vakıflar hâline dönüşmüşlerdir.Keywords : Memlükler, Eyyübiler, Urfa, Emir Mencik Zaviyesi, Şeyh Mesud Zaviyesi, vakıf