- Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi
- Vol: 5 Issue: 10
- SAHA(YAKUT) BOYLARI VE RUS İŞGALİNİN ARDINDAN YAKUT BÖLGESİNE YENİDEN YERLEŞİM
SAHA(YAKUT) BOYLARI VE RUS İŞGALİNİN ARDINDAN YAKUT BÖLGESİNE YENİDEN YERLEŞİM
Authors : Yusuf Kiliçaslan
Pages : 819-828
Doi:10.53718/gttad.1294647
View : 93 | Download : 72
Publication Date : 2023-07-20
Article Type : Research Article
Abstract :Saha ulusunun ortaya çıkışı Moğol baskısının bir tezahürü olarak bugün tarihçiler tarafından kabul edilmektedir. Efsanelere göre Sahaların atası Omogay-Bay ve Elley olarak belirtilmektedir. Omogay-Bay ve Elley grubu Lena Nehri’nin orta akımına, Erkeney ve Tüymada vadilerine yerleşmişlerdir. Omogay-Bay’ın devamı olarak Namlar, Elley’in devamı olarak ise Kangalaslar kabul edilmektedir. Özellikle bölgede Türk varlığı Kangalas boyu ile ilişkilendirilmektedir. Nam boyunun ise Türk-Moğol etnogenezi sonucunda oluştuğu yaygın görüştür. Kangalasların Sahalar arasında en kalabalık boy olması, Rus işgalinin ardından içlerinden ayrılan uruğların diğer etnik grupları hâkimiyet altına almasıyla yakından ilişkilidir. Bilinmeyen coğrafya da yeni yaşam koşullarına hızlı uyum sağlayan Sahalar, sığır yetiştiriciliği, balıkçılık ve avcılık gibi hayati önem taşıyan alanlarda eski bilgi birikimleriyle kısa sürede uzmanlaşmışlardır. Bilim adamları bu kültür dairesini Pastoral Arktik Medeniyeti olarak tanımlamaktadırlar. XVII. yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren Sahaların yerleşik oldukları bölgeler Lena’nın orta ve üst akımları, Yana ve Olekma nehrinin aşağı boyları, Vilyu, Zjigan, Molodi ve Omyakon bölgeleridir. Rusların bölgeye geldiği 1620 ve yerleşmeye başladığı 1630’lu yıllarda Sahalar nehir güzergâhlarında boylar halinde yaşamını sürdürmekteydiler. Yakut bölgesine Saha Türklerinin hâkim olmasıyla bölgede ikamet eden Tunguz grupları ise dağ-tayga bölgelerine çekilmişilerdir. Rus gücünün Orta Lena havzasında baskın unsur haline gelmesi bölgede konar-göçer halde yaşayan tüm etnik grupları hareket etmesine dolayısıyla yeni bir göç dalgasına sebep olmuştur. Rus işgalinden kısa süre önce gerçekleşen Tunguz-Saha mücadelesinin sonucunda yerel toplulukların göçü ile belirsizleşen boy sınırları ve etki alanları ikinci göç dalgasıyla daha da karmaşık hale gelmiştir. Bu belirsizlik yeni boyların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Rus kaynaklarının verdiği bilgilere göre Lena ırmağının orta akımında altı Saha boyunun ismi zikredilmektedir. Sonraki yüzyıllarda Bayagantay ve Dupsin gibi ismi zikredilmeyen yeni boyların varlığı bu göç dalgasıyla açıklanabilmektedir. Sahaların bugün yaşadıkları topraklar Sayan Dağlarının eteklerinden başlayarak, Angara Nehri’nden, Lena Nehri’nin üst akımına kadar olan bölgeyi içine alır. Sahaların kökenleri hakkında tartışılan farklı nazariyeler onların tarihi coğrafyalarını belirlememize yardım etmektedir. Sahaların kökeni hakkında en çok kabul gören güney köken nazariyesidir. Bunu savunan bilim adamları erken dönemde Sahaların Baykal Gölü’nün güneyi ile Angara Nehri arasında yaşadıklarını oradan Lena havzasına geldiklerini kabul ederler. Kuzey’de İndirgka ve Kolım nehirleri arası Tunguzlar ve Yukagirler’in yaşadığı topraklardır. Lena ve Olenk nehirlerinin kesiştiği noktada ise Tunguzlar ve Sahalar ikamet etmekteydi. Sahaların efsanelerinde önceden Lena Nehri’nin yukarı akımıyla Baykal Gölü’nün batısında Buryatlar ve Moğollar ile komşu olduğu anlaşılmaktadır. Efsaneye göre kabileler arasında yaşanan savaş sonucunda Sahalar bu toprakları terk ederek Lena Nehri’nin orta akımına geldiler ve burada yerleşik Tunguzları yerlerinden sürdüler. Rus Kozakları ile karşılaştıklarındaysa bugünkü yerleşik olduğu bölgede ikamet eder vaziyetteydiler. Rus-Kozaklarının mezalimi karşısında Saha Türkleri 1630-40’lı yıllarda birkaç başarısız ayaklanma girişiminde bulunmuşlardır. Ancak bir netice elde edemeyince daha da kuzeye çekilmek zorunda kalmışlardır. Sahalar kuzeyde Tunguzların bölgesine geçerek, oradan da daha kuzeye Kuzey Buz Denizi kıyısına kadar inmişlerdir. Böylece Sahaların yaşamış olduğu coğrafya Lena Nehri’nin güneyinden Kuzey Buz Denizi’ne, batıda Anabara’dan doğuda Pensin Körfezi’ne kadar genişlemiştir.Keywords : Yakut, Sahalar, Göç, Kangalaslar, Namlar, Baturlar