- Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi
- Vol: 5 Issue: 9
- OSMANLI DEVLETİ’NDE NAİPLER HAKKINDA DEVLET MERKEZİNE YANSIYAN YOLSUZLUK VE ŞİKÂYETLER (1544-1795)...
OSMANLI DEVLETİ’NDE NAİPLER HAKKINDA DEVLET MERKEZİNE YANSIYAN YOLSUZLUK VE ŞİKÂYETLER (1544-1795)
Authors : Samettin Başol, Nazmiye Gül Kantaroğlu
Pages : 177-198
Doi:10.53718/gttad.1210791
View : 7 | Download : 1
Publication Date : 2023-01-20
Article Type : Research
Abstract :Osmanlı Devleti klasik dönemde merkeziyetçi, teşkilatçı ve adaletli bir idare geleneğine sahiptir. Devlet ilk dönemlerden itibaren çeşitli kurum ve teşkilatlar kurmuş, ülkeyi ve toplumu kendi idare pratikleri çerçevesinde yönetmeye çalışmıştır. Divan-ı Hümayun, toprak, tımar, maliye, ordu ve adalet teşkilatları Osmanlı Devleti’ni güçlü kılan, onu ayakta tutan teşkilatlar olmuştur. Halkın yönetiminde de düzen, güvenlik, adalet ve refah konuları ön plana çıkmıştır. Bahsi geçen uygulamalar sayesinde devlet görece uzun ömürlü olmuş, geniş coğrafyadaki farklı toplumları, insanları bir idare çatısı altında toplayıp yönetebilmiştir. Osmanlı Devleti’nde devlet ve toplum idaresinin temeli adalet anlayışına dayanmaktadır. Bu sebepledir ki devletin temel yapı taşı olan adalet, adaletin işleyişi ve adalet kurumları önemli bir yere sahiptir. Adaletin tesisini sağlamakla görevli kurumlardan biri şüphesiz naiplik müessesesidir. Bu sebeple naiplerin liyakatli, dindar ve şer’i hükümleri iyi bilen kimseler olması gerekmektedir. Nitekim Osmanlı Devleti’nin ilk zamanlarından itibaren adaletin tesisi için çalışılmış olunmasına rağmen, 16. yüzyılın ikinci yarısında bu durumun sürekliliği sağlanamamış ve adalet kurumundaki bozulmaya paralel olarak naiplik kurumu da bozulmaya yüz tutmuştur. Öyle ki naipler üzerlerine düşen görevleri aksatmakla birlikte, bazı durumlarda bunları bir çıkar kapısı olarak kullanmaktan ve yolsuzluk yapmaktan geri durmamışlardır. Bu durum devlet kurumlarının tuttuğu kayıtlara yansımıştır. Osmanlı Devleti’nde zulüm gören reayanın hakkını arama, adalet isteme, şikâyet etme hakkı vardı. Haksızlık kimden gelirse gelsin insanlar adalet kurumlarına veya taşra idare görevlilerine şikâyet edebilirdi. Halka en yakın adalet kurumu şer’i mahkemelerdi. Burada padişah adına görev yapan kadı veya naipler, halkın yakınmalarını dinler, çözüm üretirlerdi. Bu davalar şeriye sicillerine yazılırdı. Bölgedeki adalet görevlilerinden veya yerel idarecilerden davacı olanlar, sorunları çözülmeyenler çeşitli yollarla merkezdeki Divan’a başvurabilirlerdi. İşte bu anlayış ve uygulama doğrultusunda Osmanlı Devleti’nde naipler hakkında taşradan devlet merkezine birçok yakınma ve şikâyet ulaşmıştır. Bunların çoğu naipler tarafından haksızlığa, zulme, suiistimale, baskıya maruz kalan reaya tarafından dile getirildi. Naiple ilgili şikâyetlerin bir kısmını da yine o bölgelerde görev yapan diğer devlet görevlileri merkeze bildirdi. Sonuçta taşrada gerçekleşen bu hukuk dışı olaylar Osmanlı merkezine yansımıştır. Divan’da bu türden adli konular tartışılmıştır. Kanun dışı işlere, yolsuzluğa, görev ihmaline karışan naipler hakkında yapılması gerekenler, hükümet görevlilerince mühimme defterlerine kaydedilmiştir. Naiplere yönelik teftiş, soruşturma, uyarı, ceza verme, azil ve benzeri kararlar verilmiştir. Kararlar yerel yetkililere ve ilgili kişilere yazılı olarak duyurulmuştur. Bu açıdan mühimme defterleri diğer birçok konuda olduğu gibi taşradaki görevlilerle ilgili, özelde kadı ve naiplerin durumu hakkında araştırmacılara zengin bilgiler sunmaktadır. Makalenin özü, naiplerin taşrada halka, görevlilere veya devlete karşı giriştikleri olumsuz eylemlerin mühimme kayıtlarına yansıyan çeşitli örnekleridir. Bu örneklerin incelenme amacı, ilgili yüzyıllarda naiplerin içine düştüğü durumu ve devletin naipler üzerinden adaleti yeniden tesis etme çabalarını anlayabilmektir. Bu araştırmada bu kayıtlardan biri olan mühimme defterleri temel alınarak kuruma münhasır şikâyet hükümleri incelenmiştir. Söz konusu belgeler doküman analizi yöntemiyle değerlendirilmiştir.Keywords : Osmanlı Devleti, Divan-ı Hümayun, Adalet, Naip, Mühimme Defterleri, Yolsuzluk ve Şikayetler