- Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi
- Vol: 4 Issue: 7
- ORTA TUGAY ADASI ÜZERİNDE SOVYET-AFGAN SINIR ANLAŞMALIĞI VE BASMACI İSYANI
ORTA TUGAY ADASI ÜZERİNDE SOVYET-AFGAN SINIR ANLAŞMALIĞI VE BASMACI İSYANI
Authors : Mehmet Erkan Killioğlu
Pages : 261-282
Doi:10.53718/gttad.947548
View : 10 | Download : 2
Publication Date : 2022-01-20
Article Type : Research
Abstract :Afganistan, Orta Asya’ya olan sınırı nedeniyle Çarlık Rusya’sı ve Sovyetler Birliği’nin dış politikası ve güvenlik önceliklerinde her zaman ayrıcalıklı bir yere sahip olmuştur. Bilindiği üzere Afganistan, 19. yüzyılda Britanya İmparatorluğu ile Çarlık Rusya’sı arasında "Büyük Oyun” adıyla anılan rekabet ve nüfuz mücadelesinin yaşandığı bölgelerden biri olmuştur. Çarlık Rusya’sı ve Britanya İmparatorluğu yaşanan bu nüfuz mücadelesinin yıkıcı bir hal almaması için o Afganistan’ın iki devlet arasında tampon bir bölge olarak kalmasını en uygun yol olarak görmüşler ve bu konuda uzlaşmışlardır. Bu rekabet Çarlık Rusyası’nın en büyük korkularından birisi olan güneyden gelecek saldırılara açık olma tehlikesini arttırdığı Çarlık bu konuya oldukça temkinli bir şekilde yaklaşmış ve bu korkuyu halefi olan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne (SSCB) de miras bırakmıştır. Çarlık Rusya’sı ve SSCB’nin bu hassasiyetinin uluslararası alanda önemli yansımaları olmuştur. 1920’li yıllarda Orta Asya’da Bolşevik idaresine karşı bir tepki olarak başlayan Basmacı İsyanı bu korkuyu daha da kronik bir hale getirmiştir. Bu yüzden SSCB, Orta Asya’nın elinden çıkmaması için bir an önce Basmacı İsyanı’nı sonlandırmaya çalışmıştır. Tüm mali, idari ve askeri kaynaklarını bu sorunla mücadeleye tahsis etmiştir. Çünkü Basmacılar Orta Asya’daki Sovyet hedeflerine saldırılar yaptıktan sonra Kızılordu’nun takibinden kurtulmak için Ceyhun (Amu Derya) Nehri’ni geçerek Afganistan topraklarına sığınıyorlardı. Basmacıların bu eylemlerini sonlandırmak için Sovyet idaresi, sınırda yer alan Orta Tugay adasının hükümranlığı ile ilgili sorunu koz olarak karar vermiştir. Orta Tugay adası, Ceyhun nehri yaz kuraklığı nedeniyle kuruduğu zaman Afganistan toprakları ile birleşiyordu. Afganistan, bu durumdan kaynaklanan ihtilafı başarılı bir şekilde uluslararası kamuoyuna taşımıştır. Afganistan’a karşı takınılacak saldırgan bir tutumun aleyhine olacağını gören SSCB yönetimi bu yüzden adanın hükümranlığı konusu Afganistan’ın Basmacılara verdiği desteğin sonlandırılması için pazarlık malzemesi haline getirmeye karar vermiştir. Bu kapsamda SSCB, adanın Afganistan’a geri verilmesine karşılık olarak Basmacılara verilen desteğin kesilmesini talep etmiştir. Bu istek Afgan tarafınca kabul edilmiştir. Sovyetler Birliği Afganistan’a taviz vermiş gibi görünse de taktiksel açıdan kazançlı çıkmıştır. Uluslararası barışın tesisi için çalışan bir güç olduğunu ve hiçbir devletten irredentist talepleri olmadığı iddiasında olan Sovyetler bu olayı kendi propaganda amaçları için kullanma yoluna gitmiştir. Bu hamle sonucunda Afganistan’daki lojistik desteği kesilen Basmacı Hareketi Orta Asya’da marjinalleştirilmiş ve 1930’a doğru tamamen bastırılmıştır. 1920’li yılların ortalarında, Sovyet-Afgan sınır anlaşmazlığı ve iki ülke sınırını çizen Ceyhun (Amu Derya) ırmağı üzerindeki Orta Tugay (Urta Tugai) adasının hükümranlığı konusunda yaşanan anlaşmazlık Basmacı İsyanı ile de birleşince, uluslararası gündemi işgal eden konulardan biri olmuştur. Adanın hükümranlığı konusundaki anlaşmazlık 1895 yılında ortaya çıkmıştır.Keywords : Basmacılar, Ceyhun Irmağı, Orta Tugay Adası, Mahmut Tarzi