- Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi
- Vol: 3 Issue: 6
- TUĞLUKLU SULTANLARININ KARAKTERLERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
TUĞLUKLU SULTANLARININ KARAKTERLERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
Authors : Bilal Koç
Pages : 269-282
Doi:10.53718/gttad.945911
View : 5 | Download : 2
Publication Date : 2021-07-20
Article Type : Research
Abstract :Bu çalışmada Delhi Türk Sultanlığı’nın son hanedanı olan Tuğluklu Sultanlarının dönem kaynaklarına yansıyan karakteristik özellikleri ile şahsî hususiyetleri konu edinilmiştir. Sultanlardan hanedanın kurucusu Sultan Gıyâseddîn Tuğluk Şâh, oğlu ve halefi Sultan Muhammed Tuğluk Şah ve son olarak da yeğeni Sultan Fîrûz Şâh’ın dönemlerinde meydana gelen olaylar karşısında nasıl ve ne gibi tavırlar aldıkları üzerinden geliştirilen yaklaşımlar ele alınmıştır. Söz konusu yaklaşımlar, özellikle dönemin müelliflerinden Ziyâeddîn Berenî ile Şems-i Sirâc Afif’in eserlerinde etraflıca yer bulmuştur. Bu itibarla adı geçen sultanların dönemleri üzerinde değerlendirmelerde bulunurken yer yer onların takındıkları tutumları ve kişisel özellikleri merak konusu olmuştur. Müelliflerin kayıtları ve nakilleri bu merakı belli ölçülerde karşılamakla birlikte üzerinde dikkatli bir şekilde durmayı da beraberinde getirmektedir. Burada yer verilen nakilleri, müelliflerin tarihî dayatmaları olarak görmemek gerekir. Çünkü onların nakilleri üzerinden hükümdarların dönemlerinden hareketle nakledilen imajlarını ortaya koymak ana hedeflerden birisi olmuştur. Orta Çağlar için hükümdarlara dair güçlü referanslar olarak duran karakter tahlilleri, onların tecrübî birikimlerine deliller oluşturduğu için güçlü algılar oluşturulmasını da sağlamaktadır. Aşağıda ayrıntılarına yer verileceği üzere temsil makamı olan hükümdarlığın onlara ne kadar güven verdiğini ortaya koyan kaynaklar ışığında konu işlenecektir. Burada bugünden düne bakarak görmek istedikleri üzerinden hükümler inşa etmek yerine hükümdarların politikalarına yön veren hususlar üzerinden değerlendirmelerin ve nakillerin yapılması bir diğer hedef olmuştur. Sultanlara dair nakledilen imajların istinat ettiği noktaların en başında onların dindar bir kimliğe sahip oldukları ve İslâmiyet’in yayılması için çaba sarf ettikleri şeklinde gelişen bir değerlendirme gelmektedir. Yine onların adaleti tesis etmek için ciddi davrandıkları şeklinde gelişen yaklaşım ise hükümdarlık makamına yüklenen adalet imajının bir tezahürü olarak durmaktadır. Sultanların karakterlerinin yansıması olarak verilen şefkatli tutumları ve devlet tecrübesiyle şekillenen bir anlayış içerisinde toplumu idare ettikleri anlaşılmaktadır. İdarî, siyasî ve özellikle de askerî meselelere dönük karar alma süreçlerinde anî bir tepki vermeden ve telaşa kapılmadan çözüm yoluna gitmişlerdir. Sultanların devlet hayatında olduğu gibi özel hayatlarında da akıl, ilim ve liyakat çizgisinde kararlar aldıkları nakledilenler arasında yer almıştır. Bu doğrultuda yine karar alma süreçlerinde meşveret ettikleri ve en doğru kararı almaya çalıştıkları belirtilmiştir. Yine Sultan Muhammed’in analiz, hitabet ve yazı yazma gibi hususlarda da oldukça iyi olduğu kaydedilenler arasında olmuştur. Ayrıca Sultan Muhammed’in şiire ve sair ilimlere karşı son derece meraklı bir sultan olarak kaynaklarda tasvir edilmesi burada konu edinilen hususlardandır. İlmî toplantılarda devrinin ilim adamlarının münazaralarına katılarak dikkatlice dinleyip sualler çerçevesinde toplantıları şekillendirdiği yer verilen hususlardan olmuştur. Bu olumlu özelliklerinin yanı sıra yer yer sultanların karakteristik vasıflarıyla tenakuz eden durumlar içerisine düştükleri de nakledilmiştir. Çalışmanın son kısmında ise Hindistan’daki Türk ve İslâm tarihinin önde gelen hükümdarlarından Sultan Fîrûz Şâh’ın dönem gelişmelerinden hareketle kaynaklarda nakledilen şahsî hususiyetlerine yer verilmiştir. Sultan Fîrûz, toplumun dar gelirli kesimlerine destek olmak için Divân-ı Hayrat adıyla bir birim kurmuştur. Buradan öğrencilere ve fakir kız çocuklarına ihtiyaçları nispetinde bağışlarda bulunulması sağlamıştır. Sultan’ın imar faaliyetlerine verdiği önem ise dikkat çekici olmuş ve pek çok bina, mescit, han, hamam ve sair yerler inşa edilmiştir.Keywords : Delhi, Tuğluk, Gıyaseddîn, Muhammed, Firûz