Behlûl’e Atfedilen Subhatü’l-Uşşâk veya Risâle-i Mie
Authors : Rıdvan Çetin
Pages : 236-250
View : 47 | Download : 34
Publication Date : 2023-06-20
Article Type : Research Article
Abstract :Hz. Muhammed (sav) Türk-İslâm edebiyatına; doğumu, hayatı, mucizeleri, fizikî yapısı ve hadîsleri gibi özellikleri ile yansımıştır. Bu özellikleri edebiyatta siyer, mevlid, miraciye, mucize-nâme, hilye-i şerîf, kırk, yüz ve nin nadîs gibi yeni türlerin doğmasına sebep olmuştur. Manzum veya mensur hadîs yazma geleneğinin en önemli sebebi Hz. Muhammed’in (sav) "Ümmetimin dînî işlerine dair kırk hadîs derleyen kimseyi Allâhu Teâlâ fakihler ve âlimler zümresi arasında diriltir.” hadîs-i şerifidir. Bununla birlikte Hz. Muhammed’in (sav) şefaatini kazanma, hayırla yad edilme, hadîs yazma geleneğini devam ettirme, okuyucunun duasını alma, dinî ve uhrevî meselelere dikkat çekerek toplumu uyarma ve bu konulardaki fikirlerini beyan etme, hastalıktan kurtulup şifa dileme vb. gibi sebeplerden dolayı birçok şair tarafından hadislerin manzum ya da mensur tercüme edilmiştir.İslamî edebiyatta birçok şair, âlim, fakih yukarıda saydığımız sebeplerden dolayı kırk hadîs tercüme geleneğini başlatmıştır. Daha sonra bu sayı yetmiş, yüz, beş yüz ve bin hadîs tercümeleri ile devam ettirilmiştir. Bu makalede hem Lâtîfî’ye hem de Behlûl’e atfedilen "Risâle-i Mie” veya "Subhatü’l-Uşşak” adlı yüz hadîs tercümelerinin üzerinde durulmuş, Behlûl’ün hayatı hakkında bilgi verilmiş ve her iki eserde bulunan farklılıklar ortaya konulmaya çalışılmıştır.Keywords : Türk-İslâm Edebiyatı, Behlûl, Lâtîfî, Manzum Yüz Hadîs, Risâle-i Mie