- FLSF Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi
- Issue: 31
- SİVİL TOPLUM-DEVLET İLİŞKİSİ TARTIŞMALARINDA SÜREKLİLİK VE KOPUŞLAR: HEGEL, MARX VE GRAMSCI...
SİVİL TOPLUM-DEVLET İLİŞKİSİ TARTIŞMALARINDA SÜREKLİLİK VE KOPUŞLAR: HEGEL, MARX VE GRAMSCI
Authors : Yasin Kabataş, Selcen Kok
Pages : 171-192
View : 7 | Download : 3
Publication Date : 2021-05-12
Article Type : Research
Abstract :Bu çalışma, sivil toplum ve devlet ilişkisini, Hegel, Marx ve Gramsci’nin ontolojik, epistemolojik, metodolojik ve politik düşünceleri ekseninde, birbirleriyle olan felsefi süreklilik ve kopuşları ortaya koyarak tartışmayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda, ontolojisinin odağına, tarihin ruhu olarak açığa çıktığını söylediği "Geist”ı yerleştiren Hegel’e göre, tüm evren ve insani var oluşa ilişkin her şey, Geist’ın kendini sonsuzca açması ile ortaya çıkmıştır. Hegel’e göre, aile ve sivil toplum, Geist’ın hapsolduğu zorunluluk ve çatışma alanlarıyken, devlet Geist’ın en yetkin tezahürü olarak, etik, evrensel ve aşkın bir nitelik taşımaktadır. Bu kavrayışa Hegel, diyalektik yöntemiyle ulaşmıştır. Marx’a göre ise, tarihi yapan Geist değil, sosyal ve ekonomik koşullarla şekillenen insan etkinlikleridir. Metodolojik açıdan Hegel’i izleyen Marx, ontolojik açıdan Hegel’den kopmakta, onun idealizminin yerine materyalizmi koymaktadır. Maddi üretim ilişkilerini merkezine alan Marx için devlet, ekonomik ilişkiler alanı olan sivil toplumdaki çatışmaların yansıması olarak etik ve evrensel değil, egemen sınıfın bir aracıdır. Gramsci ise, altyapı ve üstyapının organik ve bütüncül birliği olan tarihsel blok ile marksizmin içine düştüğü ekonomik determinizm problemini aşarak, üstyapının devindirici rolünü Hegelyen sürekliliklerle ortaya koymuştur. Hegemonya kuramını bu tarihsel bloğa dayandıran Gramsci için sivil toplum, ekonomik, siyasi ve ideolojik hegemonya mücadelelerinin alanına, devlet ise, basit bir baskı aracından ziyade, hegemonya ile donatılan zor ve rızanın birleşimine dönüşmektedir.Keywords : Sivil Toplum, Devlet, Hegel, Marx, Gramsci