EXEMPLARITY OF DIFFÉRANCE
Authors : Enis Emre Memişoğlu
Pages : 429-440
View : 12 | Download : 7
Publication Date : 2020-05-16
Article Type : Research
Abstract :Husserl’in fenomenolojisi üzerine erken dönem araştırmalarından itibaren Derrida’nın metin okumaları yazının söze ve logos’a farkına différance olarak gönderme yapar. Ve eğer différance gönderme ise, bu, onun her bir metin kertesinde bulunuşunda kendini misal olarak bulmasından ileri gelmektedir. İster Husserl’in geometrisinde, ister Platon’un pharmakon’unda ya da Kant’ın parergon’unda olsun, fark, bu kavramların kendilerini anlamlarının ertelenmesi vesilesiyle başka kavramlara tehir ettikleri différance misali olarak kendini taşır. Bu yüzdendir ki Husserl’de göstergesel anlamın manaya olan farkı sesin canlı olarak huzurda oluşunu tecil eder. Derrida Husserl’in kendini yazıda mücessem kılan bu farkı nasıl muallaka/askıya aldığını gösterir — her ne kadar bu fark huzurda olan canlı mevcudiyetin yararına tecil edilse de. Platon için de, canlı olarak huzurda oluşun bu sefer de logos’a olan farkı yazının olduğu pharmakon’da misalini bulur. Pharmakon’da canlı sesin (yaşam olarak) zoē’si bir nevi vekil zoē olarak, bu sefer aynı zamanda resim demek olan zoē anlamında, logos’un sürgün edilmiş temsili olarak tefrik eder. Kant’a gelinceyse, parergon, her ne kadar güzelin yüceye olan farkını misalsi bir şekilde misallendirse/temsil etse de, ve her ne kadar orada misaller tam da güzelin "izahı” için kullanılsa da, neticede, yüce yasa misalinde, Derrida’nın titizlikle hatlarını çizdiği şekliyle, yasanın vaz edilişinde yasanın, misalinin yasa ile olan farkı sayesinde tehir ve tefrik ettiğine işaret etmeye kadar gider. İşte ancak bu (nevi) misallerin misalsiliklerinden itibaren Derrida bu farka "misalsiz misal” diyebiliyordu. Ve işte ancak Derrida tarafından sunulmuş bu misallerin tehirinden sonradır ki bu makale de différance’ın bu misalsiliğini "misalin misali” olarak vaz edebilirdi. Ve böylelikle de gelecek bir inceleme için hipotez olarak sunulabileceği kadarıyla, Kant’tan Husserl’e ve de oradan da Derrida’ya dek uzanan yaşam misalinin, "misalsiz misal” paradigmasının (Derrida’nın metninin de misalini verdiği) "misalin misalini” tehir ve tefrik ettiği o misalin misalsiliğine tekabül ettiği söylenebildi.Keywords : Jacques Derrida, Edmund Husserl, différance, misal, epokhē