- Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Cilt: 28 Sayı: 2
- Kelam İlminde Kötülük Probleminin Yeniden Yorumlanması
Kelam İlminde Kötülük Probleminin Yeniden Yorumlanması
Authors : Hulusi Arslan
Pages : 17-32
Doi:10.58568/firatilahiyat.1351021
View : 151 | Download : 89
Publication Date : 2023-12-29
Article Type : Research
Abstract :Kötülük problemi dünyadaki kötülüklerin Tanrı’nın temel sıfatları ve adaletiyle uzlaştırılması sorunudur. İnsanlar hayatları boyunca doğadan ve diğer insanlardan kaynaklanan elem verici olaylarla karşılaşmaktadır. Bunun yanında özellikle ilahi dinlerde Tanrı’nın her şeyi yarattığına inanılmaktadır. Her şeyi bilen, her şeye güç yetiren ve aynı zamanda adalet ve merhamet sahibi Tanrı’nın kötülükleri neden yarattığı eskiden beri ilim adamları ve düşünürler tarafından bir sorun olarak tartışılmaktadır. Kötülük problemi günümüzde ateistlerce bazen dinin aleyhine bir kanıt, bazen de Tanrı’nın yokluğu için felsefi bir delil olarak kullanılmakta ve artık sosyal medya ortamlarında insanların inançlarını sarsıcı etkilerde bulunmaktadır. Bu makalenin amacı kötülük problemi etrafında oluşan şüphe ve istifhamlara cevap vermektir. Şüphesiz güncelliğini koruyan böyle bir konuda birçok çalışma yapılmıştır. Din felsefesinde temelde tabii ve ahlaki kötülük şeklinde incelenen konu klasik kelamda adalet ve zulüm, iyilik ve kötülük, irade ve güç gibi başlıklar altında incelenmiştir. Bu çalışmada ise konu kötülüğün öznesi ile nesnesi arasındaki ilişki açısından incelenmiş ve daha çok kötülüğün oluşmasında insanın rolüne dikkat çekilmiştir. Bu çerçevede giriş kısmında kötülük problemini tanıtıcı mahiyette genel bilgiler sunulmuştur. İkinci aşamada felsefi ve teolojik geleneklerde kötülük probleminin nasıl ele alındığı ve özellikle klasik kelam ekollerinin kötülük problemi hakkındaki yaklaşımları incelenmiştir. Çalışmanın daha sonraki bölümlerinde ise, konu farklı başlıklar altında yeniden yorumlanmaya çalışılmıştır. Bu çerçevede kötülük problemine dair şüphe ve soruların bir kısmının dini bilmemekten bir kısmının ise gelenek içerisinde din olarak algılanan yorumlardan kaynaklandığı değerlendirilmiştir. Probleme çözüm üretebilmek için öncelikle klasik dönemde öne çıkan gücü ve otoritesiyle tanınan tanrı tasavvurunun yeniden ele alınması gerektiğine dikkat çekilmiştir. İslam dini söz konusu olduğunda Allah her şeyi bilen, mutlak irade ve kudret sahibi olduğu kadar bütün evreni iyilik amacıyla yaratan, adalet ve merhamet sahibi, insana sayısız lütuf ve nimetler veren bir varlık olarak düşünülmelidir. Bu tasavvuru destekleyen yeterince Kur’an ayeti bulunmaktadır. Kötülük problemi bazen de Tanrı-tabiat ilişkisinin Tanrı-insan ilişkisi gibi algılanmasından kaynaklanmaktadır. Oysa Tanrı evrenin düzenini tabiatta canlılığın oluşması için yaratmış, bütün canlıların ve özellikle insanın yaşamasına uygun hale getirmiştir. Tabiattaki doğal olgu ve olaylar Allah’ın koyduğu tabiat yasalarına uygun olarak devam etmektedir. Kötülük gibi görülen hastalıklar, yangınlar, depremler, seller, fırtınalar, volkan patlamaları, yağmurlar, seller, şimşekler Tanrı’nın doğrudan insana zarar vermek için yarattığı hadiseler değildir. Bunların insana zarar vermesi çoğunlukla insanın tabiatla kurduğu olumsuz ilişkiden kaynaklanmaktadır. İnsanlar önlem alarak doğadan gelen zararlara engel olabilmektedir. Fakat havayı, suyu, ormanı kirleten, binalarını uygun yerlere ve sağlam olarak yapmayan insanoğlu aceleci bir tavırla kendisinin sebep olduğu kötülükleri Tanrı’ya izafe etmektedir. Oysa dikkatle incelendiğinde tabiattaki saysız nimetler evrenin Tanrı tarafından bir hayır nizamı olarak yaratıldığını göstermektedir. Tanrı insanı böyle bir dünyada imtihan etmek amacıyla yaratmıştır. İmtihanın gayesi ise insanın dünya ve ahiret mutluluğudur. Bu durumda Tanrı’nın bütün iradesi iyilik yönündedir. Kötülük ise insana verilen özgür irade ve diğer imkânların kötülük için kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla kötülük insanın tabiat ve diğer insanlarla ilişkisinden doğmaktadır. Bu noktada kader konusu da çoğunlukla yanlış anlaşılan bir husustur. Kader yüce Allah’ın tabiat ve insan yaşamının düzeni için koyduğu doğal ve ahlaki yasalardır. Kader bir imkânlar dünyasıdır ve asla bir kimseyi eyleme zorlamaz. Kötülük probleminin çözümü için öncelikle bütün amacı iyilik olan bir Tanrı tasavvurunun yeniden inşa edilmesi gerekir. İmtihan, kader, ecel, rızık gibi hususların bu tasavvura göre yeniden yorumlanmasına ihtiyaç vardır. Bunun yanında sosyal medyada doğru dini bilgiye ulaşmanın yolları günün icabına uygun metotlarla kolaylaştırılmalıdır.Keywords : Kötülük Problemi, Tanrı Tasavvurları, Tabiat, İmtihan