- EKEV Akademi Dergisi
- Vol: 0 Issue: 92
- RİSALE-İ NUR KÜLLİYATINDA VAHDET-İ VÜCÛD VE VAHDET-İ ŞÜHÛD KAVRAMLARI
RİSALE-İ NUR KÜLLİYATINDA VAHDET-İ VÜCÛD VE VAHDET-İ ŞÜHÛD KAVRAMLARI
Authors : Melahat Beki
Pages : 122-133
Doi:10.17753/sosekev.1150350
View : 6 | Download : 1
Publication Date : 2022-12-31
Article Type : Research
Abstract :Vahdet-i vücûd ve vahdet-i şühûd kavramları, tasavvuf tarihi boyunca birçok tarikatı etkilemiş, birçok velinin meşrebi olmuştur. Özellikle her iki manevi terakki yolunun da tevhid-i zevkiyi esas alması ve aşk ile yürünen çok zevkli birer meşrep olması, bu iki meşrebe olan ilgiyi her zaman taze tutmuştur. Said Nursî’nin Risâle-i Nûr Külliyatı adını verdiği eserlerinde, bu iki kavramı nasıl ele aldığı; birbirleriyle benzer ve farklı yönleriyle hangi eleştirileri yönelttiği, kendisinin nazarında bu iki meşrebin tasavvufta en yüksek mertebe olarak kabul edilip edilemeyeceği gibi konular merak konusu olmuştur. Özellikle vahdet-i vücûd meşrebinin manevi terakkide en nihai kemal noktası olup olmadığı tartışılmıştır. Said Nursî de eserlerinde, pek çok yerde vahdet-i vücûd düşüncesinin noksanlıklarını, Kur\'an ayetlerinin zahirine uygun olup olmadığını, insanı sürükleyebileceği tehlikeleri detaylıca ele almış ve yorumlamıştır. Vahdet-i vücûd düşüncesine göre vahdet-i şühûd düşüncesini daha zararsız gören Nursî, yine de bu tasavvufi kavramın da eksikliklerinden bahsetmiştir. Ve en yüksek manevi mertebe olarak, sahabenin mesleği dediği Kur’an’ın cadde-i kübrasından ilerlemeyi, verâset-i Nübüvvet dediği sahabelerin ve büyük evliyaların yolunu göstermiştir. Biz bu çalışmamızda, tasavvuf ıstılahında "vücûd” kavramı ile beraber, "vahdet-i vücûd” ve "vahdet-i şühûd” kavramlarına kısaca yer verdikten sonra, Risâle-i Nûr Külliyatındaki çeşitli eserlerde pek çok yerde ele alınan, bu iki meşrebe dair verilen bilgi ve eleştirileri, neticede de Nursî’nin bu iki kavrama dair görüşlerini özetlemeye çalıştık.Keywords : Vücud, Vahdet-i Vücud, Vahdet-i Şuhud, Risale-i Nur, Said Nursi, Vücûd, Vahdet-i Vücûd, Vahdet-i Shuhud, Risâle-i Nûr, Said Nursî.