- Düzce Tıp Fakültesi Dergisi
- Vol: 14 Issue: 2
- Prostatın Benign, Premalıgn Ve Malign Lezyonlarında; Proliferatif Aktivite, Anjiyogenezis, Bazal Mem...
Prostatın Benign, Premalıgn Ve Malign Lezyonlarında; Proliferatif Aktivite, Anjiyogenezis, Bazal Membran Ve Apoptozis’in İmmunohistokimyasal Ve Histopatolojik Olarak Değerlendirilmesi
Authors : Cemal Gündoğdu, Ümran Yildirim
Pages : 28-36
View : 19 | Download : 4
Publication Date : 2012-07-01
Article Type : Research
Abstract :Prostat karsinomu (PK) erkeklerde görülen en yaygın karsinomdur. Kanserden ölüm nedenleri içerisinde, akciğer karsinomundan sonra ikinci sırada yer almaktadır. Son yıllarda tanımlanan prostatik intraepitelial neoplazi (PİN), prostat karsinomunun öncül lezyonları arasında yer almaktadır. Prostat karsinomunda tanı zorluğu oluşturan PİN’in, prostat karsinomu ve benign prostat hiperplazilerinden (BPH) ayrımı önemlidir. Bu çalışmada, PIN’in BPH ve prostat karsinomu olgularında, Ki-67, CD31 ve Laminin immünreaktiviteleri ve apoptozis indeksinin ayırıcı tanıdaki yerinin araştırılması amaçlandı. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı laboratuarında 1991 – 2001 yılları arasında tanı konan 50 prostat adenokarsinomu, 50 prostatik intraepitelial neoplazi ve 50 benign prostat hiperplazisi olmak üzere 150 olguya ait örnekler çalışmaya alındı. Olgulardan elde edilen parafin kesitlere immunohistokimyasal yöntemle Ki-67, CD31, Laminin uygulandı. Ayrıca apoptotik indeksi değerlendirmek için aynı olgulara ait parafin bloklardan hemotoksilen-eozin boyalı kesitler hazırlandı. Ki-67 için nükleer koyu kahverengi boyanma, CD31 için stoplazmik endotelial hücrelerin boyanması ve Laminin için ise gland epiteli altındaki bazal membrandaki kesintisiz lineer boyanma pozitif olarak kabul edildi. Ki-67 immunreaktivitesi, prostat karsinomunda en yüksek ve BPH’da en düşüktü. Ayrıca prostat karsinomu olgularında Ki-67 immunreaktivitesi, PIN olgularından anlamlı derecede yüksek iken (p<0.001), PİN ile BPH arasında p<0.05 düzeyindeydi. CD31 immunreaktivitesi ve apoptotik indeks açısından bakıldığında, değerler en yüksek olarak prostat karsinomunda ve en düşük olarak ta BPH’ta izlendi. Gruplar kendi içerisinde CD31 ve apoptotik indeks açısından karşılaştırıldığında, prostat karsinomunun hem PIN (p<0.001) hem de BPH’tan (p<0.001) anlamlı derecede yüksek olduğu izlendi. Laminin immunreaktivitesinin değerlendirilmesinde ise BPH ile PIN grupları arasında anlamlı bir fark yokken (p>0.05), prostat karsinomu hem PIN hem de BPH olgularından anlamlı derecede yüksek değerlere sahipti (p<0.001). Sonuç olarak, PİN’in PK ve BPH’dan ayrımında Ki-67, CD31 ve apoptotik indeksin faydalı olabileceği kanısına varıldı. Laminin’in ise PK’nun, BPH ve PİN olgularından ayrımında faydalı olabileceği fakat BPH ile PİN olgularının ayrımda aynı faydayı sağlamayacağı kanısına varıldı.Keywords : Prostat, Anjiyogenezis, Ki-67, CD31 ve Laminin