DİYAPOZİTİFLERİN SANAL SLAYTLARA DÖNÜŞTÜRÜLMESİ
Authors : Mustafa Girgin
Pages : 139-150
Doi:10.17295/ataunidcd.900442
View : 9 | Download : 4
Publication Date : 2021-06-30
Article Type : Research
Abstract :Mona Lisa’nın Gülüşü filminde Sanat Tarihi öğretmeni Katherine Watson, Wellesley Kız Lisesindeki ilk dersine elinde üç magazin çantası ile girer. Hemen iki kız öğrenci çantanın içindeki slaytları karartmalı amfinin gerisinde tam ortada kurulmuş olan slayt projektörüne yerleştirmek için alırlar. 1950’lerin başında geçen hikâyede öğretmen Watson, muhafazakâr bir çevrede öğrencilerinin kendilerine sağlanan imkanlardan yararlanarak, özgürce düşünmeyi öğretmeye çalışır. Öğrencilerden birkaçının ders sırasında gönüllü olarak öğretmene yardım etmesi, dersin başarılı geçmesine katkı veren eski bir alışkanlık olup bu alışkanlık günümüzde de çeşitli şekillerde sürmektedir. Eğitim-öğretim süreçlerinin vazgeçilmez bileşenlerinden biri olan çoklu ortam materyalleri; metin, görüntü, ses, çizim, grafik ve animasyonların bilgisayarda saklanması ve farklı amaçlarla işlenerek kullanılmasıdır. Öğretim teknolojileri, söylenmesi kolay bir sözcük olarak "mültimedya”nın etkileyici havasını da arkasına aldıktan sonra yepyeni teknik ve uygulamalara yelken açtı. Ders hazırlama ve planlamasından ölçme ve değerlendirme aşamasına kadar pek çok yeni buluş, öğrenen ve öğreticilerin işlerini eskisine göre daha da eğlenceli hale getirmiştir. Bu aşamaya gelinceye kadar, görsel materyallerin üretim ve kullanımı, yayın dünyası ve kişisel çabalarla sınırlıydı. Ders içi ve ders dışı öğretimsel materyal hazırlama ve bunları kullanma süreci niteliksel ama aynı zamanda sıkıntılı ve masraflı bir işti. Geçerli, güvenilir, kullanışlı, düşük maliyetli ve dayanıklı malzemeler yapmak zordu. Bu yüzden eğitimcilerin çoğu hazır materyalleri tercih etmiştir. Okullarda teknoloji dersliklerinin açılmasının arkasında yatan düşünce de budur. Öte yandan, her öğretim kademesinde kendi görsel materyallerini tasarlayıp oluşturmak; fotoğraf makinesinin yaygınlaştığı 20. Yüzyılın ortalarından sonra eğitimcilerin hobileri arasına girdi. Biri siyah-beyaz ya da renkli fotoğraf çeken makinenin yanına ikinci bir makine diyapozitif çekmek için alınırdı. Dijital görsellerin henüz okullara giremediği bu dönemde filmlerin banyosunu amatör olarak yapan eğitimciler bile vardı. Bilgisayarların okullara girmesiyle birlikte, sırayla depoların yolunu tutan episkop, epidiyaskop ve tepegöz gibi opak ve saydam projektörlerin arasına en son katılan slayt makinesidir. Bu çalışmada kişisel diyapozitif arşivlerinin yeniden kullanılabilmesi için sanal slaytlara dönüştürülmesi bağlamında ortaya çıkan bulgular doküman incelemesi yoluyla incelenmiştir. Sanal slayt kavramı, ilk kez cerrahide patolojik hücre analizlerinde 1990’lardan itibaren kullanmaya başlanmıştır (Treanor, 2009:99). Kuramsal bölümde diyapozitif kullanımı hakkında genel bir değerlendirme yapıldıktan sonra, ilk aşamada 1980-2010 yılları arasında bizzat kullandığım diyapozitifler gözden geçirilerek sınıflandırılmıştır. Aralarında taramaya uygun olanlar bir tarayıcı cihaz ile uzun sayılabilecek bir sürede taranarak JPEG formatında kaydedilmiştir. Ardından diyapozitiflerin taranması sırasında öne çıkan noktalar belirlenmiş ve elinde diyapozitif arşivi olanların izlemesi gereken yollar üzerinde durulmuştur. Son aşamada ise, dijital görsele dönüştürülen diyapozitiflerin öğretimsel değeri üzerinde 21 akademisyenin görüşleri alınarak bir tartışma yapılmıştır.Keywords : Sanal slayt, diyapozitif, multimedya, materyal