- Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Dergisi
- Cilt: 8 Sayı: 2
- SAVAŞ NEVROZLARI BAĞLAMINDA ATEŞTEN GÖMLEK’İ OKUMAK
SAVAŞ NEVROZLARI BAĞLAMINDA ATEŞTEN GÖMLEK’İ OKUMAK
Authors : Dilek Çetindaş
Pages : 509-528
Doi:10.32321/cutad.1253647
View : 96 | Download : 116
Publication Date : 2023-12-21
Article Type : Research
Abstract :Türk edebiyatı içerisinde savaşların doğurduğu büyük kırılma anlarının mühim bir yeri vardır. Yazarlar millî şuuru diri tutmak, kimlik unsurunu pekiştirmek, tarihsel veriyi bir hafıza unsuruna dönüştürmek gibi nedenlerle savaşlar dönemine ait eserleri; savaş önce, sıra ve sonrasında verebilirler. Savaş öncesi eserlerini ise propaganda amacıyla, savaş sonrası eserlerini hafıza oluşturma ve resmî tarihin alternatifi olma arzusu içerisinde yazdıkları şeklinde değerlendirmemiz gerekir. Savaşın devam ettiği dönemde kaleme alınan eserlerin ise daha özel bir anlam alanı söz konusudur. Doğrudan savaş edebiyatının alanına giren bu eserlerin dramatik üslupları ve hedefleri dışında pek çok işlevi de mevcuttur. Toplumsal hayatın sözcüsü olma görevini üstlenen sanatçının savaşa dair tanıklığı, bu eserleri doğrudan tarihsel bir malzeme hâline de getirmektedir. Savaş içerisinde eser veren yazar, anlatıda estetik mesafeyi kaldırmak, gözlem ve samimiyeti artırmak durumundadır. Bununla birlikte savaş sırasında yazılan eserlerin hedef kitlesi de önemli bir meseledir. Kimi zaman cephedeki askere cesaret vermek kimi zaman da cephe gerisindeki halka moral aşılamak kimi zaman dünya devletleri için bir kanaat oluşturmak kimi zaman da olası bir kayıp durumunda gelecek kuşaklara tarihsel, kültürel ve iletişimsel bir bellek ve mekân inşası sunmak adına eserler verilir. Yazar, savaşa da katılmış ve cephe içerisinde veya gerisinde görev almışsa, eser veriş amacı savaş nevrozlarını aktarmak da olabilir. Bu nedenle savaş edebiyatı kavramı, tarihsel ve sosyal şartları içerisinde değerlendirilmeli ve anlam alanı çok doğru tahlil edilmelidir. Türk edebiyatında mühim bir külliyat oluşturan savaş edebiyatı ürünleri, özellikle Tanzimat sonrası edebiyatından başlayarak bir hafıza ve tarih oluşturma noktasında oldukça değerli ve bütünsel okumaya uygundur. Bunlar içerisinde özel bir örnek de Halide Edip Adıvar’ın, savaş devam ederken ve yazar da cephede görevliyken kaleme aldığı Ateşten Gömlek romanıdır. Yazarın bu romanı, içerisindeki izlekler takip edildiğinde Freud’un savaş nevrozları düşüncesine uygun bir okuma sunmaktadır. Bu makalede psikanalizin önemli bir başlığı olan savaş nevrozları, Sakarya Savaşı’nın romanı olarak kabul edilen Ateşten Gömlek romanına uygulanacaktır.Keywords : Türk Savaş Edebiyatı, Savaş Nevrozları, Psikanaliz, Ateşten Gömlek, Halide Edip Adıvar