- Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
- Vol: 16 Issue: 1
- DEMİR ÇAĞI: BAŞLANGICI VE BAŞLATANLARI, ANADOLU’YA ETKİLERİ ÜZERİNE
DEMİR ÇAĞI: BAŞLANGICI VE BAŞLATANLARI, ANADOLU’YA ETKİLERİ ÜZERİNE
Authors : Hakkı Fahri Özdemir
Pages : 501-518
View : 8 | Download : 2
Publication Date : 2007-06-01
Article Type : Other
Abstract :Yerleşik topluluklarda demir kullanımının neden olduğu kültürel değişimlere ve demir metalürjisine olan yöneliş, arkeolojide yaklaşık olarak yarım asırlık geçmişi olan bir konudur. Araştırmacıları bu alana yönlendiren sorunların en önemlisi; ideolojik çekişmeler nedeniyle 20. yüzyılın ortalarından itibaren popülerliğini yitirmiş olan, Demir Çağı’nın başlarındaki göç hareketleri ve "kitlesel aksiyon” kuramlarının sahaya uygulanabilirliğinin açmazlarıdır. Yeniden arkeoloji biliminin gündemine taşınan bu problemli olgu, geleneksel arkeoloji bakış açısından uzak, analitik düşünce sistemine sahip araştırmacılar tarafından coğrafi ve siyasal durum, tarihsel süreç, mekansal ve kuramsal çerçeve gözetilerek arkeolojik verilerle bütünleştirilmeye çalışılmaktadır. Demir Çağı’nda Anadolu’nun durumu, kolonizasyon faaliyetleri ve bölgesel seramik ekolleri gibi konulara ilgi duyan araştırmacılar kendilerini bir anda, bitip tükenmeyen tartışmalar, tezat görüşler ve zaman zaman üslubu bilim çerçevesi dışına taşan köken çekişmeleri içerisinde bulabilirler. Aslında bu kadar tartışmalı olan konularda kesin yargılarda bulunmak, bugün için hiçbir araştırmacının yaklaşım tarzı olmamalıdır. Demir Çağı’nın ilk dönemleriyle başlayan Karanlık Çağ ile birlikte Hellas’ta dış dünya ile bağlantı kaybolmuştur. Bu dönemde yüksek miktarda terrestrik hidratlı doğal demirin (Limonit =FeOOH) tüketimi Hellen çanak-çömlek teknolojisi için önemlidir. Miken "thalassokrasi”sinin devrilmesinin ardından bakır ve kalay ithali kesilince, tunç yapımı olanaksızlaşmıştır. Bu durumun zorunlu bir sonucu olarak, +1535 ˚C’de sıvılaşan, maden cürufu (Skoria) halindeki iletken demir cevherinden (Manyetit= Fe3O4) çok daha sert bir öz elde edilmesine başlanır. Antikçağ’da çok fazla araç gereç gerektirmeyen demir ergitme işlemi, odun kömürü ateşinde gerçekleştirilmektedir. Bunun için ormanlara yakın kurulan odun kömürü ocakları, işlenmiş demir elde etmeyi fazlasıyla kolaylaştırmıştır. Ergitme işleminde kullanılan yeni teknikler ve daha gelişmiş havadar fırınlar, çömlekçilere örnek olmuş olmalıdır ki erken dönemlere nazaran daha kaliteli fırınlanmış kaplar yapılabilmiştir. Yeni demir teknolojisinin çömlekçilik endüstrisine etkileri olarak değerlendirilebilecek bu durum, "Karanlık Çağ”da yaşanan belirsizliğin ve kaosun, demokrasiyi doğurması gibi diğer bir olumlu etkisidir. Bu çalışmanın kurgulanışı ve işleyiş tarzında güdülen öncelikli amaç ise, Akdeniz Dünyası’nın odağında bulunan Anadolu’da demir kullanımı ve Demir Çağı uygarlığının halklarına bütünsel açıdan ışık tutabilmektirKeywords : Demir Çağ, Demir, Madencilik, Deniz Kavimleri, Batı Anadolu, Kilikia, Kolonizasyon