- Çankırı Karatekin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
- Vol: 10 Issue: 3 Special Issue
- Osmanlı Resmî Düşüncesinin Gelişiminde Siyaset ve Hukuk Birlikteliği: Fatih Sultan Mehmet ve Molla H...
Osmanlı Resmî Düşüncesinin Gelişiminde Siyaset ve Hukuk Birlikteliği: Fatih Sultan Mehmet ve Molla Hüsrev Örneği
Authors : Ahmet DEMİR
Pages : 153-172
View : 6 | Download : 2
Publication Date : 2019-12-15
Article Type : Research
Abstract :Osmanlı Devleti’nin resmî düşüncesi, yüzyıllar boyu süreklilik gösteren siyasî geleneğin anlaşılması bakımından önemli bir konudur. Bu düşüncenin oluşumuna, Osmanlı’dan önceki Türk-İslam devlet geleneğinin siyasî, İslâm’ın da dinî değerleri önemli katkılar sağlamıştır. Kuruluşundan itibaren heterojen bir kültüre sahip olan Osmanlı Devleti’nde hükümdarların bu renkli yapıyı Sünnîlik çatısı altında birleştirmeye çalıştıkları görülmüştür. En kapsamlı düzenlemeyi yapan, büyük bir imparatorluk mirasını devralan ve bunu Türk-İslam Medeniyeti etrafında yeniden şekillendirmeye çalışan Osmanlı Hükümdarı Fatih Sultan Mehmet olmuştur. Onun bu ideali gerçekleştirmesinde en büyük yardımcıları ise, siyasetinin vasıtası haline getirdiği ilmiye sınıfı mümessilleri olmuştur. Bu yazıda Osmanlı Devleti’nin resmî düşüncesinin oluşum ve gelişiminde etkili olan siyaset-hukuk birlikteliği ortaya konmaya çalışılacaktır. Dolayısıyla konunun siyasî boyutu, tarihî arka planıyla ortaya konup, bu sürecin tamamlayıcısı olan medrese-hukuk bağlantısıyla birlikte ele alınacaktır. Zira devletin kurumsal gelişmesine paralel olarak kontrol mekanizması içerisine yerleştirilen medreseler ve tabiatıyla genelde medreseliler sınıfı (ulemâ), özelde de hukuk âlimleri resmî düşüncenin fikrî dayanağını oluşturmuştur. Osmanlı tarihinde bu yapıyı olgunlaştıran Fatih Sultan Mehmet olmuştur. Güçlü hükümdar modelini inşa ve bunu da başarıyla temsil eden Fatih ile fıkıh sahasının otoritelerinden olan Molla Hüsrev’in siyasî-hukukî tecrübeleri, bir taraftan devletin temel dinamiklerini güçlendirirken, diğer taraftan siyasete de hukukî bir meşrûiyyet sağlamıştır. Onların gayretleri büyük ölçüde Sünnîlik yapısını güçlendiren büyük bir imparatorluk gelişimine yardım etmiştir. Bu çerçevede Fatih’in Molla Hüsrev’den, Muʻtezile’nin niteliğini ortaya koymak için talep ettiği tefsir hâşiyesi bu yapının geliştirilmesi yolundaki gayretler anlamında düşünülebilir. Buradan hareketle devletin resmî düşüncesinin, İslam dünyası içerisinde gelişen Sünnîlik dışındaki bütün dinî-mezhebî akımlardan arındırılmak istendiği söylenebilir. "Zamanımızın Ebû Hanife’sidir” hitabının sahibi olan hükümdar ile bu sözün muhatabının siyasî-hukukî mesailerinin niteliğini ortaya koyabilmek, Osmanlı Devleti’nin tevârüs ettiği birikimin sonraki yüzyıllar için taşıdığı anlam bakımından büyük bir önem arz etmektedir. Çünkü devlet, oluşturduğu bu yapıyı uzun yüzyıllar korumayı başarmıştır.Keywords : Fatih ve Merkeziyetçilik, Resmi Düşünce