- Bozok Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Vol: 22 Issue: 22
- İBN ÂŞÛR’UN SEDD-İ ZERÂİ İLKESİNE YAKLAŞIMI
İBN ÂŞÛR’UN SEDD-İ ZERÂİ İLKESİNE YAKLAŞIMI
Authors : Kazim Yusufoğlu
Pages : 323-347
Doi:10.51553/bozifder.1188292
View : 11 | Download : 6
Publication Date : 2022-12-31
Article Type : Research
Abstract :Zararlı olmadığı halde geçerli bir zarara sebep olan fiillerin engellenmesi anlamına gelen sedd-i zerâi, fıkıh usûlü tarihinde Hanbelî usûlcülerin yanı sıra daha çok Mâlikî usûlcüler tarafından bir delil olarak savunulmuştur. Mâlikî usûlcüler, sedd-i zerâinin mahiyeti hakkında aynı anlayışa sahip olsalar da zarara sebep olan fiillerin (zeriâ) tasnifi konusunda farklı görüşe sahiptirler. Karâfî (öl. 684/1285) bunları ümmetin üzerinde ittifak edip etmemesi açısından inceleyip üç kategoriye ayırırken, Şâtıbî (öl. 790/1388) zararın kasıtlı olup olmaması, genel olup olmaması ve kuvvet derecesi açısından inceleyip sekiz kategoriye ayırmıştır. İbn Âşûr (1876-1973) ise, meseleyi mahiyetinde zarar taşıyıp taşımaması açısından tetkik etmiş ve iki kısma ayırmıştır. İbn Âşûr, kendisinden önceki usûlcülerden farklı olarak zararın kuvvetini kamu hukuku ve bireysel hukuk açısından farklı değerlendirmiştir. Ona göre, zarara sebep olma ihtimali düşük olan bir fiil, kamu hukuku ile alakalı ise yasaklanabilir, ancak şahıs hukuku ile ilgili ise yasaklanamaz. İbn Âşûr’un da aralarında bunduğu Mâlikî usûlcüler sedd-i zerâinin geçerliliğini, îne satımı üzerinden değerlendirmişlerdir. İbn Âşûr Makâsıdu’ş-şerîati’l-İslâmî isimli eserinde bu delilin tümevarım (istikra) ile elde edildiğini savunurken, tefsirinde sekiz âyet ile temellendirmeye çalışmıştır.Keywords : Fıkıh Usûlü, Usûlcüler, Mâlikiler, İbn Âşûr, Sedd-i Zerâi, Ibn ʽĀshūr, Mālikis