- Bozok Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Issue: 18
- İlk Dönem İslâm Tarihi’nde Sıra Dışı Bir Kadın: Secâh ve Peygamberlik İddiası
İlk Dönem İslâm Tarihi’nde Sıra Dışı Bir Kadın: Secâh ve Peygamberlik İddiası
Authors : Ilyas Uçar
Pages : 205-228
View : 11 | Download : 3
Publication Date : 2020-12-31
Article Type : Research
Abstract :İslâm dininin en temel inanç esaslarından birisi hiç şüphe yok ki nübüvvet yani peygamberliktir. Peygamberler, Yaratıcı ile insanlar arasında irtibat kuran, insanları hem kendileri hem de kâinat hakkında bilgilendirip dünya ve âhiret mutluluğunu sağlamayı öğreten kişiler olduğu için tarih boyunca peygamberlik arzulanan, ulaşılamayınca da karalanan bir müessese olarak telakki edilmiştir. İslâm Tarihi’nde kâhin, şair ve sihirbaz gibi özellikleriyle ön plana çıkan ve bu itibarlarını kullanarak toplumda etkin bir rol oynamak isteyen bazı kişiler peygamberlik iddiasında bulunmuşlardır. Devlet başkanı ve dinî bir lider (peygamber) olarak yeni bir medeniyet inşa etmeye çalışan Hz. Muhammed’in vefatıyla bu kişiler Müslümanları zor duruma sokacak bazı tehlikeli gelişmelerin yaşanmasına neden olmuştur. Kaynaklarda isimleri Esved el-Ansî (ö. 11/632), Müseylimetü’l-Kezzâb (ö. 12/633), Tuleyha b. Huveylid (ö. 21/642) ve Secâh bint el-Hâris (ö. 41/661’den sonra) olarak geçen bu sahte peygamberler dinden dönme olaylarını körüklemiş, bu uğurda kan dökmekten de çekinmemişlerdir. Pek çok ortak özellikleri olmasına karşın biz bu çalışmamızda diğerlerinden farklı olarak Secâh’ı ve peygamberlik iddiasını ele alacağız. İslâm Tarihi açısından sıra dışı bir kadın olan Secâh’ın Hıristiyan iken nasıl yeni bir din kurmaya çalıştığına, peygamberlik iddiasında ne kadar etkili olduğuna, Müseylime ile ilişkisinden sonra bu davasından neden vazgeçtiğine, onun ölümünden sonra ise Müslüman olarak hayatına devam ettiğine değineceğiz. Muâviye’nin yöneticilik yaptığı zamana kadar hayatta kalan Secâh’ın yaşadığı travmalar sonucunda sessiz, sakin bir yaşam tarzı benimsediği, kaynaklarda ittifakla belirtildiği üzere güzel bir Müslümanlık yaşayarak öldüğü ifade edilmektedir.Keywords : İslâm Tarihi, Hulefâ-i Râşidin, Sahte Peygamberler, Secâh, Tağlib