PNÖMOKONYOZU ÖNLEMEK; JAPONYA- TÜRKİYE KARŞILAŞTIRMASI
Authors : Gülden Sari, Berna Dilbaz
Pages : 162-167
View : 23 | Download : 10
Publication Date : 2019-12-27
Article Type : Review
Abstract :Akciğerlerde inorganik toz ve liflerin birikimi ve bunun sonucunda akciğer parakiminde gelişen doku reaksiyonu pnömokonyoz olarak tanımlanır. Pnömokonyozlar, özellikle silikozis ve kömür işçisi pnömokonyozu, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde hala önemli bir meslek hastalığı sorunudur. Pnömokonyoza özgü, etkili bir tedavi yaklaşımı yoktur. Hastalığın önlenmesi öncelikle ilgili yasal çerçevede düzenlenen, işyeri maruziyet yönetimi ve sağlık yönetimi uygulamalarına bağlıdır. Pnömokonyoz sorununun üstesinden gelmek, etkili iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları ve yönetsel kararlılığı gerektirir. Dünya ekonomisinin en büyük üçüncü ülkesi olan Japonya’da, 1980’lere kadar iş ile ilgili mortalite ve morbiditenin en önemli nedeni pnömokonyozlar olmuştur. Ancak 1960 yılında yürürlüğe giren Pnömokonyoz Yasası ve sürekli geliştirilen işyeri sağlık yönetimi sayesinde pnömokonyoz prevelansı %17,4’ten %1 seviyelerine gerilemiştir. Ülkemizde ise meslek hastalığı istatistikleri yetersiz olmakla birlikte son araştırmalarda, diş teknisyenlerinde pnömokonyoz prevelansı %5,6-11,1 olarak saptanmıştır. Geçmişte pnömokonyozun morbidite ve mortalitenin önemli bir nedeni olduğu ülkelerdeki iş sağlığı ve güvenliği modellerinin ayrıntılı değerlendirmesi ile Türkiye için uygun bir model geliştirilebilir. Bu makalede, Japonya'nın pnömokonyoz ile ilgili İş Sağlığı ve Güvenliği mevzuatı ve uygulamaları değerlendirilmiş ve ülkemiz için öneriler oluşturulmuştur.Keywords : Pnömokonyoz, Uluslararası iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları, Ulusal iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları