Pedasa Kazı ve Araştırmaları
Authors : Serdar Yurdagül, Nurhilal Doğan, A. Diren Akkaya, Serap Topaloğlu, Mazlum Çur, N. Seda Eryilmaz, Zeynep Demircan Aksoy, Gökben Ayhan, Sevilay Zeynep Yildiz, Gözde Adigüzel, Britta Özen-klein, Güray Ünver, Şahin Gümüş, Hülya Bulut, Bekir
Pages : 182-267
View : 16 | Download : 3
Publication Date : 2021-06-28
Article Type : Research
Abstract :Karlar ve Lelegler aynı Hitit/Luvi bölgesini paylaşan aynı köke bağlanan halklar olsa da dönem, yaşama bölgesi ve gelenekleri bakımından birbirinden ayrılırlar ve farklı kültürü temsil ederler. Bu bağlamda, "Leleg” sözcüğünü etnik bir tanımlama için değil, Maussollos zamanından önceki yarımada yerli halkını ve onlar tarafından geride bırakılan bölgeye özgü yapı tipleri ve kalıntıları tanımlama amacıyla kullanıldığını söylemeliyiz. Leleg yerleşimlerinin hepsi eski çağda yaygın olan korsanlık başta olmak üzere saldırılara karşı savunmaya elverişli, kıyıdan uzak, ulaşılması güç dağ ve tepeler üzerindeki düzlükler ve yamaçlar üzerinde konumlanmıştır. Pedasa’nın Paton ve Myres (1896: 192-195) tarafından lokalize edilmesinde, Athena Kutsal Alanı’nda bulunmuş bir yazıt önemli rol oynamıştır. Pedasa’da Athena kültünün ve bu kült için görevli bir rahibenin varlığı bölgenin yerlisi Halikarnassoslu Herodotos’un eserinden bilinmekteydi. Pedasa, Perslere karşı direnen tek Karia kentidir. MÖ 6. ve 5. yüzyılların kentin en görkemli dönemi olduğu ve Pers tehdidine karşı akropolis savunma sisteminin dış surlarla güçlendirilmesinin de bu yıllarda gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Akropolis dış surlarının, bastion ve kulelerle desteklenmesi ise MÖ 5. yüzyıl sonu 4. yüzyıl başında gerçekleşmiştir. Kentin giriş yolu üzerinde, Athena Kutsal Alanı’nın hemen güneydoğusundaki, kuzey-güney doğrultulu eğimli bir arazi üzerinde konumlanan kule yapısı kente giriş ve çıkışı kontrol amacıyla yapılmış bir karakol binası olmalıdır. Pedasa-Athena Kutsal Alanı’nın tüm yarımada için taşıdığı önem, özellikle MÖ 2. yüzyıla tarihlenen Athena heykelinin yanı sıra, yazıtlar ve diğer buluntularla desteklenmektedir. Bu buluntuların ışığında, kutsal alanın kullanımının MÖ 10. yüzyılda başladığı, MÖ 7. yüzyılın başları ile tapınak terasının mimari kalıntılar içerecek şekilde kült alanı olarak düzenlendiği ve MÖ 6. yüzyılın üçüncü çeyreği içlerine kadar en verimli dönemlerinden birini yaşadığı anlaşılmaktadır. Akropolis yönünden gelip tapınak terasına yönelen taş döşeli yol MÖ 4. yüzyılda kutsal alanda gerçekleştirilen imar ve düzenleme çalışmalarının önemli adımlarından birini oluşturmuştur. Kutsal alana ulaşan yol dolgularından ele geçen, Arkaik ve Klasik Dönem’e tarihlenen buluntuların, kutsal alanda MÖ 4. yüzyılda gerçekleştirilen imar faaliyetleri sırasında daha önceden atıldıkları/biriktirildikleri bothros’lardan alınarak yol dolgusu olarak kullanıldığı anlaşılmıştır. Duvar temel seviyesinde ele geçen malzeme kutsal alanı güneyden sınırlayan anıtsal teras duvarının MÖ 4. yüzyılın ikinci yarısında inşa edildiği anlaşılmıştır. Akropolis aşağı şehir sondajları Pedasa yerleşiminin dış sur içinde Arkaik Dönem içerisinde yoğun olarak iskân edildiğini gösteren veriler sağlamıştır. Pedasa mezar tipleri içinde ilk sırayı tüm territoriumun dağ ve tepeleri üzerine dağılmış platform mezarlar ve taş tümülüsler alır. Diğer Leleg kentlerinde birkaç örnekle temsil edilen taş tümülüsler, kronolojik kullanımları ve sayısal yoğunlukları ile platform mezarlar ile yakınlık gösterirler. Pedasa kazı programının başlangıcından bugüne öncelikli araştırma alanı olan platform mezarlar, Batı Anadolu ve Ege’nin toplumsal yapı, arazi kullanımı, kronoloji ve ölü gelenekleri gibi temel konuların, yeterince tanınmayan ve bölgeye özgü bir mezar tipi üzerinden sorgulanması için büyük bir öneme sahiptir. Tunç Çağı içerisinde Güneydoğu Ege coğrafyasında benzerlerini bilmediğimiz platform mezarlar, Leleg kimliğinin özgün yapıtlarından biri olarak mezar mimarisi ve ölü gömme geleneği bakımından bölge için tamamen yeni uygulamalardır. Pedasa’da kazılarla araştırılan Erken Demir Çağ meskenleri, hakkında en az bilgi sahibi olduğumuz bir yapı tipinin Batı Anadolu, adalar ve Ege’nin karşı yakası örnekleri ile karşılaştırılarak yorumlanması yönünde bilgilerimizi zenginleştirmiştir. Pedasa Leleg dönemi kalıntıları arasında halkın hayvancılık ve tarımsal üretimlere dayalı kırsal kimliğini yansıtan yapıların başında gelen birleşik çiftlik yapıları kısıtlı sayıdaki örneklerle de olsa kazı ve araştırmalarla değerlendirdiğimiz önemli yapı tipleri arasındadır. Bu yayın ekibimizce Pedasa’da 2007 yılından beri aralıksız yürütülen kazı ve araştırmalarda elde edilen verilerin bir özeti kaleme alınmıştır. Geç Tunç Çağı’ndan Erken Demir Çağı’na geçiş süresinde kurulduğu anlaşılan Pedasa’nın kuruluş dönemine ilişkin veriler aynı zamanda Karia bölgesel kültürünün Erken Demir Çağ sürecine ilişkin okunabilen en değerli bilgileridir. Elde edilen sonuçlar sadece mezarlardan gelen malzemeler ile değil, mezar sahipleri tarafından kullanılan meskenler ve bu meskenlerde ele geçen malzemeler tarafından da desteklenmektedir.Keywords : Karia, Pedasa, Lelegler, Leleg Yarımadası, tümülüs, platform mezar