Kapitalist Söylemde Zevk ve Lacanyen Etik
Authors : Deniz Çelik
Pages : 173-181
View : 17 | Download : 3
Publication Date : 2021-06-28
Article Type : Research
Abstract :Kapitalist söylem, Lacan’a göre, eksikliğin olmadığı, tamlığı vadeden bir söylem biçimidir. Bu metinde, günümüzde insanlar arasında giderek artan tüketime dayalı zevk düşkünlüğünün kapitalist söylem ve psikanalizin etiği üzerinden bir okuması yapılmıştır. Lacan’ın tanıtmış olduğu dört söylemde (efendinin söylemi, üniversitenin söylemi, histeriğin söylemi, analistin söylemi) ulaşılması amaçlanan ancak asla ulaşılamayan arzu nesnesi (nesne a), Lacan’ın ilerleyen yıllarda ortaya attığı beşinci söylem olan kapitalist söylemde ulaşılabilir olarak tanıtılmaktadır. Böylesi bir söylemin baskınlığının, toplumdaki yaygın yapıyı nevrotikten perversiyona dönüştürdüğü düşünülmektedir. Bu söylemin baskınlığı ile bireylerin ruhsal yapılanmasını belirleyen yasa (Baba-nın-Adı) eski gücünü yitirmekte ve yerini farklı ikameler almaktadır. Lacan’a göre yasa, Baba-nın-Adı yoluyla öznenin simgesel düzene tabi oluşunu sağlayarak haz ilkesi aracılığıyla zevke sınır getirmektedir. Bu yasa öznede bıraktığı bir "eksiklik” ile kendisini gösterir. Kapitalist söylemde ise böylesi bir eksik söz konusu değildir. Böylesi bir söylemin modern insanı şekillendiren baskın kültür olması, yasayı ve yasa işlevi tutan diğer elementleri (din, ideoloji vs.) zayıflatmakta, yasanın yerini ise zevkin üstünlüğüne dair bir dayatma almaktadır. Zevk, Lacan’ın kuramında kendisine jouissance ismiyle yer bulmaktadır ve ızdırap içeren bir zevke işaret eder. Yasanın getirdiği sınır aracılığıyla özneler psikotik, pervert ya da nevrotik olarak yapılanır. Nevrotik yapı, Lacanyen teoride norm kabul edilen ve simgesel düzene tabi olan her bireyin dâhil olduğu yapıdır. Ancak, yasanın zayıflamasıyla birlikte normatif yapının nevrotikten perversiyona doğru kaymakta olduğu tartışılmaktadır. Bu zevk arayışının Lacan’ın 1959-1960 yıllarında vermiş olduğu seminerde açıkladığı psikanalizin etiğindeki konumu tartışılmıştır. Psikanalizin etiğine göre, özne zevkini değil, arzusunu takip etmelidir. Zevk özneyi yalnızca ölüm dürtüsünün götürdüğü noktalarda tutacak, onu arzusundan uzaklaştıracaktır. Bu bağlamda, psikanalistin etik olanı yapmak konusundaki yükümlülüğü, nevrotik yapının perversiyona yakınsadığı bu dönemde, analizanın arzusunu takip etmesi yolunda analizana eşlik etmektir.Keywords : zevk, etik, psikanaliz, söylem, kapitalizm