- Uluslararası Dorlion Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi
- Volume:1 Issue:1
- Klasik İslam Tarihi Kaynaklarında Aras Tasviri
Klasik İslam Tarihi Kaynaklarında Aras Tasviri
Authors : Hüseyin Güneş
Pages : 13-23
View : 6 | Download : 4
Publication Date : 2023-06-30
Article Type : Araştırma Makalesi
Abstract :Aras Nehri, İslam tarihi kaynaklarında önemli ölçüde söz konusu edilmiştir. İslam fetihleri sırasında nehir etrafında kümelenen yerleşim birimlerinin İslam devletinin sınırlarına dâhil olması sürecinde Müslüman fatihlerin izlenimleri tarih kaynaklarına yansımıştır. Özellikle buradaki Büyük ve Küçük Ağrı Dağı dikkatlerini çekmiştir. Bu çerçevede kaynaklar, bölgenin siyasi, kültürel ve ekonomik şartlarının yanı sıra Aras Nehri ve Ağrı Dağları hakkında dilden dile dolaşan bazı mitolojik anlatılar üzerinde durmuşlardır. Örneğin bölgedeki şehirleri teker teker sayan ve o dönemin şartlarından ayrıntılı olarak bahseden İbn Havkal şöyle demektedir: "Bu bölgelerde hayvancılık faaliyetleri oldukça yaygındır ve hayvanlar ile hayvansal ürünlerin ticareti oldukça popülerdir. Aras Nehri'nde ise lezzetli balıklar bulunmaktadır ve bu nedenle bu balıklar Irak'a kadar taşınarak satılmaktadır. Burada yaşayan Ashâbü'r-Res ise Cenab-ı Allah tarafından helak edilen bir topluluktur. Gerçekten, nehrin her iki yakasında bulunan şehirleri dikkatlice incelediğimizde, bu şehirlerin bir zamanlar büyük bir yıkıma uğradığı anlaşılmaktadır.” Aras Nehri havzasındaki tarımsal zenginliğe atıfta bulunan Yakut el-Hamevî ise Ağrı Dağlarıyla ilgili efsaneleri anlatmaktadır. Ona göre, Aras Nehri'nin çevresinde benzersiz ve şaşırtıcı narlar yetişmekte ve incirler büyümektedir. Bölgedeki yoğun sinekler nedeniyle güneş ışığı fazla görülmediği için üzümler tandırlarda kurutulmaktadır. Ebü'l-Fidâ ise Aras Nehri'nin Erzurum (Kalikala) dağlarından doğup Debîl'e (Divin) aktığını belirtmektedir. Ayrıca, nehrin etrafında üç yüz altmış harabe şehir ve köy olduğu söylenmektedir ve Kur'an'da adı geçen Ashâbü'r-Res'in burada yaşadığına işaret edilmektedir. Büyük Ağrı ve Küçük Ağrı Dağına da değinen Yakut el-Hamevî, onları çıkılması imkânsız, her zaman karla kaplı dağlar olarak tasvir etmektedir. Bu çalışmada İbnü’l-Fakîh (öl. 289/902), İbn Hurdazbih (öl. 300/912), Kudâme b. Cafer (öl. 337/948), İstahrî (öl. 340/952), İbn Havkal (öl. 367/977), Makdisî (öl. 390/1000), Herevî (öl. 611/1215), İbn Cübeyr (öl. 614/1217), Kazvinî (öl. 682/1283), Ebü’l-Fidâ (öl. 732/1331), İbn Fadlallah el-Ömerî (öl. 749/1349) ve İbn Battûta (öl. 770/1368) gibi İslam tarihçileri ve Müslüman gezginlerin kaleme aldıkları tarih, coğrafya, büldân ve rıhleye dair eserler esas alınacaktır. Öncelikle ilgili kaynakların Aras nehri ve çevresi hakkındaki izlenimleri, akabinde Ashabü’r-Res hakkında dile getirilen hikâyeler ve diğer bazı mitolojik anlatımlar incelenecektir.Keywords : İslam Tarihi, Aras Nehri, Ağrı Dağı, Ashab-ı Res, Azerbaycan.