Molla Sadrâ’da İrade Problemi
Authors : Sedat Baran
Pages : 37-58
Doi:10.34085/buifd.540911
View : 9 | Download : 2
Publication Date : 2019-06-25
Article Type : Research
Abstract :Molla Sadrâ’da İrade Problemi The Problem of Will in Mulla Sadra Sedat Baran Dr. Öğr. Üyesi, Batman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi İslâm Felsefesi Anabilim Dalı / Asst. Prof. Dr., Batman University, Faculty of Islamic Sciences, Department of Islamic Philosophy - Batman, Turkey sedat.baran@batman.edu.tr ORCID: 0000-0002-9875-6046 Geliş Tarihi: 16.03.2019, Kabul Tarihi: 04.05.2019 DOI: 10.34085/buifd.54091 1 Molla Sadrâ’ya göre irade mâhiyetten arî varlıksal bir olgudur. Bu yüzden hakikatini bir bütün olarak ihtiva edecek özsel ve ilintisel tanımı yoktur. Nitekim Molla Sadrâ’nın yaptığı tanım da lâfzî/adsal bir tanımdır. Molla Sadrâ selef filozof ve mütekellimlerden farklı olarak ilk defa iradenin varlıkla türdeş olduğunu söyledi ve varlığın özelliklerinin iradeye nispet verdi. Bu yaklaşıma göre iradenin ilk özelliği varlık gibi ortak anlamlı bir kelime olmasıdır. Yani irade kavramı Allah Teâlâ hakkında kullanıldığında ihtiva ettiği anlam ile mahlûklar hakkında kullanıldığında ihtiva ettiği anlam birdir. İradenin ikinci özelliği yine varlık gibi farklı derece ve mertebelere delalet etmesidir. Yani irade tek bir hakikat olmak beraber farklı mertebelere ve şiddet ve zaafa sahiptir ve varlığın her mertebesinde farklı bir şekilde tecelli eder. Bu yüzden her mertebede kendisine has hükümleri vardır ve bir mertebede vacip iken başka bir mertebede mümkündür. Molla Sadrâ bu yöntemle ilâhi iradenin hem zâti ve hem de fiili sıfat olması durumunda ortaya çıkacak problemleri çözdü ve iradenin kadimde kadim, hadiste de hadis olduğunu açıkladı.Keywords : İrade, ilahi irade, varlık, sıfat, mümkün