- Belgi Dergisi
- Issue: 24
- DİYARBAKIR VİLAYETİ’NDE ÂSÂR-I ATÎKA BİLİNCİNİN GELİŞİMİ: MÜZE-İ HÜMÂYÛN FAHRÎ MEMURU NATIK EFENDİ V...
DİYARBAKIR VİLAYETİ’NDE ÂSÂR-I ATÎKA BİLİNCİNİN GELİŞİMİ: MÜZE-İ HÜMÂYÛN FAHRÎ MEMURU NATIK EFENDİ VE FAALİYETLERİ
Authors : Hakan Asan
Pages : 399-429
Doi:10.33431/belgi.1106797
View : 8 | Download : 2
Publication Date : 2022-07-01
Article Type : Research
Abstract :Osmanlı Devleti kültürel yönden farklı birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve hem nitelik hem de nicelik bağlamında zengin topraklar üzerinde hakimiyet sürdürmüştür. Osmanlı Devleti’nde âsâr-ı atîka konusunda başlangıçta kanunname ve fıkıh usullerine göre bir yol izlenmiş olsa da zamanla uygulanan nizamnameler sonucunda ilerleme sağlanmış ve müzecilik ile eski eser bilincinin gelişimine katkı sağlanmıştır. Modern anlamda müzeciliğin temeli Sultan Abdülmecit döneminde ve Fethi Ahmet Paşa’nın çabalarıyla atılmıştır. Bununla birlikte II. Abdülhamit dönemi ve Osman Hamdi Bey’in Müze-i Hümayun müdürlüğü sürecinde ise köklü hukuksal ve kurumsal düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Bunun üzerine Osmanlı merkezinde oluşan âsâr-ı atîka bilinci kısa bir sürede taşraya yansımıştır. Bu çalışma mahallî görevlilerin yanı sıra özellikle Diyarbakır Müze-i Hümayun Fahri Memuru Natık Efendi’nin tutumu bağlamında Osmanlı taşrasında eski eser bilincinin gelişimini tespit etmek amacıyla kaleme alınmıştır. Ayrıca XIX. yüzyılın son ve XX. yüzyılın ilk yıllarını kapsamaktadır. Söz konusu süreçte ve belirtilen maksat doğrultusunda Diyarbakır Vilayeti’nde âsâr-ı atîka bilincinin gelişimi konusunda genel bir değerlendirme yapılmış ve Diyarbakır Müze-i Hümayun Fahri Memuru Natık Efendi’nin faaliyetleri de derinlemesine irdelenmiştir. Buna göre; Diyarbakır’da âsâr-ı atîka bilincinin nasıl ortaya çıktığı, merkezde uygulanan eski eser politikalarının Diyarbakır’a nasıl yansıdığı, hangi süreçlerden geçildiği ve nasıl bir yol izlendiği, Natık Efendi’nin eski eser alanındaki konumu ve Diyarbakır’daki faaliyetleri ele alınmıştır. Bilahare Diyarbakır’dan Müze-i Hümayun’a hangi tür eserlerin nakledildiği ve bunların da nasıl korunduğuna yönelik çabalar değerlendirilmiştir. Söz konusu sorulara cevap bulabilmek için Osmanlı Devleti’nin o dönem içerisinde tutmuş olduğu ve bugün Osmanlı arşivlerinde bulunan belgeler ile dönemin basın hayatı ve salnameler üzerinden bu süreç izlenmiştir. Bununla birlikte söz konusu dönemde ve sonraki dönemlerde kaleme alınmış eserlere de başvurulmuştur.Keywords : Diyarbakır, Âsâr-ı Atîka, Natık Efendi, Meskûkat, Naram-Sin Steli